Aydın: Meral Akşener bizim ilgi alanımızda değil. MHP Gen Bşk adaylarından Meral Akşener’i yapılamayan kurultay alanından ayrılmamakla suçlayan Koray Aydın, "Oradan erken ayrılmışız gibi bir imaj yaratılması yürütülen mücadeleye gölge düşürmek anlamına gelir. Bu, üçümüze de haksızlıktır. Kurultayın engellendiğine dair tutanaklar avukatlar tarafından tutulduktan sonra biz oradan ayrılırken, Meral hanımın mutabakatımızın dışında olay yerinde kalması, kendisini bizden ayrıştırarak izlediği yoldur. ‘Erken ayrıldılar’’ gibi bir söylem doğru değildir. Ahlaki de değildir. Anlaşılıyor ki farklı yol çizecek. Bundan sonraki çabalarına biz karışamayız, bizim ilgi alanımıza girmiyor. " dedi.
K. Aydın, yaptığı açıklamayla Meral Akşener’le yollarını ayırdığını söylerken, hep çoğul konuştu ve ‘biz’ dedi. Diğer adaylar hakkında konuşma yetkisi olup olmadığıyla ilgili bir bilgi vermeksizin diğer üç adayın da kendisi gibi düşündüğü algısını yaratmaya çalıştı. Koray Aydın bir önceki büyük kongrede tek muhalif aday olarak oyunu aldığı delegelerin hala kendisine oy vereceğini düşünerek, kendisine taşımadığı değeri biçtiği sıkça rastlanan durumlardandır. Kaldı ki K. Aydın’ın yerine kim aday olsaydı, K. Aydın’dan daha çok oy alırdı. K.Aydın’ın amacı ‘selden kütük kapmak’ olmamalı, muhalif harekete öncülük yapmaya çalışmak da olmamalı. Yandan destek olmalı.
Partinin her kademesinde görev almış, bakanlık yapmış, ilk sıradan milletvekili adayı olmuş, ekonomik sorunu da olmadığı halde milletvekili seçilememiş bir kimsenin, o partiye genel başkan adayı olması, delegenin aklıyla alay etmektir. Bu açıdan bakıldığında kendi adına konuşarak Meral Akşener’i eleştirmesi Akşener için kayıp değil; kazançtır. Ancak diğer adaylar da aynı görüşteyse ortada bir sorun vardır. Hayır, değillerse, Aydın’ın onlar adına açıklama yapması provokasyondur.
Kurultay yapılmayacağını K.Aydın kadar diğer adaylar da, oraya gelen delege ve seçmenler de biliyordu. Her tarafın avukatları sırasıyla yanılırken biz olanlardan hareketle akıl gözüyle olacakları yazdık. Son iptal kararına kadar her karın mantıklı bir gerekçesi vardı ve hukuki idi. Ancak ’Kurultay’ın engellenmesine dair karın iptalinin uygulanmamasının bir izahı yok. Adalet Bakan’ın uygulatmadığı açıklansa da Bakan “Ben müdahale etmedim ve etmem etik değil” dedi. O zaman mahkemenin kakarına rağmen kongrenin yapılacağı alandaki abluka neden kaldırılmadı? En son çıkan hukuki karar ‘kurultay yapılsın’ şeklinde olduğuna göre; engellenmesi hukuksuzudur. Bu da genel merkezin elini daha da zayıflatmıştır.
Muhalefet birlik ve bütünlük mesajı verirken, M.Akşener ‘Bahçeli istifa sloganı’ atan 20 bin kişiyi sustururken, MHP Gen Bşk Yrd Oktay Öztürk, milletvekili danışmanlarından ve genel merkez çalışanlarından oluşan 200 kişiye ‘vur de vuralım, öl de ölelim’ sloganı attırması ve de taraftarlarımız böyle düşünüyor’ diye canlı yayında söylemesi bardağı taşırmak bir tarafa çatlatmıştır. Söylediğini duymayan, söylediğinin nereye varacağını bilmeyenlerin genel merkezde genel yöneticilikle ne işi olur? K. Aydın’ın yaptığı delegenin aklıyla alay etmekken, akıl tutulması yaşayan Öztürk’ün yaptığı tüm Ülkücülerin aklıyla alay etmektir ki bu Öztürk’ün ne hakkıdır ne de haddidir. Ülkücü Ülkücüyü öldürmez, ihanete düşmez, ihaneti görür. Her Ülkücü kimi ne zaman vuracağını bilir? Öztürk bu algıya neden olduğu için derhal özür dilemelidir. Özür dileme erdemliliğini gösteremeyecek kadar öngörüsüzse, derhal istifa etmelidir.