Laiklik ne dinsiz devlet ne de devletsiz dindir. Atatürk diyor ki, “Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur; din okulda devletin eliyle uzmanlar; din alimleri tarafından –İslam’ın emir ve yasakları esas alınarak- öğretilecektir. Laiklik demek, Türk gencinin, Türk vatandaşının din bilgisinden mahrum bırakılarak, kandırılmak, aldatılmak üzere din sömürücüsü kişilerin ellerine terk edilmesi; onu mezhep çatışması kışkırtıcılarının eline oyuncak edilmesi, Mezhep kavgası tahrikçilerini keşfedememesi, anlayamaması ve onların tahrikleri ile harekete geçecek kadar cehalet içinde bırakılması demek değildir.”
Türk Laikliği, din ve vicdan özgürlüğüyle sınırlı kalmayıp dinin doğru öğrenilmesini ve de istismar edilmemesini içerir. Özgürlük her şeyi yapabilmek değildir. Özgürlüğün sınırları başkasının özgürlüğünün sınırlarında bittiği gibi; devletin dine, dinin devlete müdahalesi anayasal çerçevededir. TBMM Başkanı İ.Kahraman’ın ‘Laiklik anayasadan çıkarılmalıdır’ sözleri bu açıdan hem devletle din hem de insanlar arasındaki barışı bozacak tehlikeyi içerir..
. Kontrolsüz güç güç değildir. Kuran’a göre İslam hava ve su gibi hayat verir, hayat veren suyun sele, havanın kasırgaya dönüşerek hayatları söndürdüğü gibi; hayat veren din, istismar edildiğinde felakete dönüşür. Bir taraftan din adına katliam yapılırken diğer taraftan öldüren de ölen de ‘Allahuekber’ diyebilir. Afganistan, Pakistan, Bangladeş, Suriye, Irak, Yemen v.b. gibi Müslüman ülkelerdeki Müslümanların Müslümanları katletmesinin sebebi bizdeki Laikliğin oralarda olmamasıdır. Bu açıdan bakıldığında Laiklik öncelikle gerçek Müslümanlar tarafından savunulmalıdır. Milletin birlik ve bütünlük içinde yaşamasını sağlayan Laikliğin savunulması marjinal gruplara bırakılmamalıdır.
Bu açıdan bakıldığında laiklik toplumsal barışın teminatıdır ve anayasadan çıkarılamaz; çıkarılamayacağı gibi çıkarılması da teklif edilemez. Ancak, herkese göre ayrı bir laiklik tanımı olamayacağına ve de isteyenin istediği gibi laikliği yorumlayamayacağına göre; ortak akılla laiklik tanımlanabilir, neyi içerip içermediği belirlenebilir.
KESK eylemi polis eylemine dönüştü.
KESK Gen Sek Hasan Toprak, “Cumhurbaşkanı mitinglerine nasıl önlem alıyorlarsa, bizim için de öyle önlem alsınlar” açıklaması üzerine KESK’in Samsun’da düzenlediği ‘Laiklik ve İş Güvencesi’ eylemiyle ilgili alınan tedbirler abartıldı. KESK eylemi polis gösterisine dönüştü. Cumhurbaşkanı için alınmayan önlemler alındı. Cumhuriyet Meydanı’na çok uzak ilgisiz cadde ve sokaklar trafiğe kapatıldı. Katılımcıdan çok daha fazla polisin görevlendirilmesi Samsun’un trafiğini altüst ederken, eylem polis gölgesinde kaldı. Polislerin çokluğu katılımcıların azlığı laiklik hassasiyetini gölgeledi.