Cumhurbaşkanı’ndan sıradan vatandaşa kadar; herkesin yargı kararlarını eleştirmesi, yargıya güveni derinden sarsıyor. Yargıya güven %70’ten %30’a düştü ve de düşmeye devam ediyor. Artık şeriatın kestiği parmak acıyor. Suç makineleri serbest dolaşırken, masum olduğuna inanılanlar mahküm ediliyor. Kararlara sanıklar da mağdurlar da isyan ediyor. Hakimler delil yetersizliğinden, iddianamelerin bir şikayet dilekçesinden ibaret olduğundan şikayet ederken, savcılar polisin yeterince delil toplamadığından, polisler ellerinin kollarının bağlandığından, mevcut delillerin yeterince değerlendirilmediğinden dertli. Kamu vicdanını derinden yaralayan davalarda adalet tecelli etmiyor. Sonuçta saraylar adalet değil; dert dağıtır hale geliyor. Haklı hakkını, haksız cezasını almadığı için insanlar hukuk dışı yollara hukukçular tarafından itiliyor.
Ceza - adalet sisteminde görülen tıkanıklıklar; haklının hakkını, haksızın cezasını almayışının sebebi, İnsan Hakları ihlalleri, işkence ve kötü muamele nedeniyle yargılanan kolluk personelleri ve hatta cezaevlerinin içinde bulunduğu sorunların nedeni veya çözümü; Adalet Bakanlığı’na bağlı adli kolluk bulunmayışına veya kurulmasına bağlanmaktadır. İngiltere’deki adli polis uygulaması elbet de Türkiye’de yok, ama adli işlerden sorumlu polis var.
Adli hizmet (Suç araştırması ve soruşturması)
Ülkenin genel emniyet ve asayişinden İçişleri Bakanı sorumludur. İçişleri Bakanı bu işleri, kendi özel kanunlarına göre Emniyet Genel Müdürlüğü ile Jandarma Genel Komutanlığı … vasıtası ile yerine getirir.
Yasa polisi; idari, siyasi ve adli kısımlara ayırmıştır. Konumuz adli polis.
Adli konulara ilişkin soruşturma; yetkili adli makamların direktifleri altında ve kanunlarına göre yalnız adli polise yaptırılır. İdari polis adli polise gerektiğinde veya Cumhuriyet savcısının talebi üzerine yardımla mükelleftir.
Cumhuriyet savcısı tarafından bir suç öğrenildiğinde yapılacak işlemler (CMUK 153):
Cumhuriyet savcısı, ihbar veya herhangi bir suretle bir suçun işlendiği zehabını (belirtisini) verecek bir durumu öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya gerek olup olmadığına karar vermek üzere araştırmaya başlamaya mecburdur.
CMUK 154 de bu hususta kolluğa görev vermektedir. Cumhuriyet savcısı, kamu davası açmaya gerek olup olmadığına karar vermek için bütün memurlardan her türlü malumatı isteyebilir, gerek doğrudan doğruya ve gerekse zabıta makam ve memurları vasıtasıyla her türlü tahkikatı yapabilir.
Cumhuriyet savcıları emirleri yazılı olarak verir, acele hallerde sözlü emir de verebilir. Sözlü emir verildiği durumlarda kolluk amirini de haberdar eder. Cumhuriyet savcısının yazılı emri üzerine yakalanan kişiler, olayın sanık ve tanıkları, yapılan işleme ait evrak ile birlikte belirtilen gün, saat ve yerde zabıta kuvvetlerince hazır bulundurulur.
Kanun tarafından kendilerine verilen veya kanun dairesinde kendilerinden istenilen adliyeye müteallik görev veya işlerde suiistimal veya ihmal ve gecikmeleri görülen devlet memurları ile Cumhuriyet savcılığının şifahi veya yazılı talep ve emirlerini yapmakta suiistimal veya ihmalleri görülen zabıta amir ve memurları hakkında savcılıkça doğrudan doğruya takibatta bulunulur.
Cumhuriyet Başsavcıları veya görevlendirecekleri Cumhuriyet savcılarının adli görevlerinin gereği olarak, nezarethaneleri, varsa ifade alma odalarını, gözaltına alınan kişilerin durumlarını, gözaltına alınma sebep ve sürelerini, gözaltına alınma ile ilgili tüm kayıt ve işlemleri inceleyip araştırmaya yetkilidir.
Mevzuat; adliyeye ilişkin görev veya işlerin Cumhuriyet savcılarının bilgi ve gözetimi altında yürütülmesini, bu konuda suiistimal veya ihmal ve gecikmeleri görülen adli kolluk hakkında da Cumhuriyet savcıları tarafından doğrudan soruşturma açılabilmesini düzenlemiştir. Yani bu konuda herhangi bir yasal boşluk bulunmamaktadır.
Sonuç olarak savcıların, ‘polisin görevini yeterince yapmadığını’ söylemesi, aslında polisin değil; savcının kendi görevini yapmaması demektir. Çünkü polise görevini yaptıracak olan; delil toplayıcı polis ve karar verici hakim arasındaki geçiş mekanizmasındaki savcılardır. Davaların sonucuna doğrudan etki eden karmaşık ilişkiler ağını örnek dosyalarla ele aldığımızda ‘adaletin’ nasıl işlediğini açık ve seçik bir şekilde göreceksiniz.
Başbakan neden görevi reddetti.
- Aynı partiden başbakanla cumhurbaşkanı bile anlaşamazken, farklı partilerden olursa hiç anlaşamaz; o halde başkanlık şart mesajını vermek,
- Daha sadık ve gözü kara Binali Yıldırım, Bekir Bozdağ, Berat Albayrak gibi bir başbakan gerektiği için.