Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun ‘Kan dökmeden başkanlık sistemine geçemezsiniz’ sözlerine karşı, Tarkan’ın ‘Kuzu Kuzu’ şarkısından esinlenmiş gibi “Halk, ‘başkanlık sistemine geçiyoruz’ derse, sen de kuzu kuzu izlersin” dedi.
Erdoğan konuşmasında CHP’yi eleştirirken MHP’nin yanında yer aldığını söyledi: Bunların hepsi terör örgütünün ağzıyla konuşmaya başladılar. Ülkenin içinde ve dışında dünyanın en eli kanlı terör örgütlerine karşı mücadele veriyoruz ama birileri buna karşı çıkıyor. Şu anda 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' diyenler bu işin mücadelesini veriyor. MHP çıkıyor, 'Teröre karşı bir iktidarın yanındayız' diyor ama ana muhalefet partisi bunu söyleyemiyor. Çünkü bunların terör örgütleriyle gizli ortaklıkları var.
Bu ana muhalefet, geçmişi itibariyle doğru bunlar hep kan döktüler. Bu ay çok ilginç bir aydır. Bu ayın içerisinde çok önemli 2 gün var; 14 Mayıs; çok partili hayata geçildiği, Adnan Menderes’in ‘yeter söz milletindir’ dediği gün ve 27 Mayıs, Menderes ve arkadaşlarının idamıyla sonuçlanan kara bir darbenin yapıldığı gündür. Demokratik yoldan iktidara gelemeyeceğine gören CHP hep darbecilerin kapısını çalmıştır.
Erdoğan, ’19 Mayıs’ı unuttu
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun sözlerine çok öfkelendiği için mi, yoksa önemsemediği için mi, sözünü ettiği 14 Mayıs’la 27 Mayıs arasında yer alan Kurtuluş Savaşı’nın başladığı 19 Mayıs’ı unuttu ve önemli günler arasında saymadı.
CHP Gen Bşk Kılıçdaroğlu ise ‘kan dökmeden olmaz’ sözlerini açıklarken doğrudan doğruya kanlı bir müdahaleyi değil; bir bedel ödemeyi kastettiğini söyledi. Nazım Hikmet’in ‘Ben yanmasam, sen yanmasan, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa’ dediği gibi bir bedel ödemeye hazır olduklarını, eskisi gibi her yapılanı seyretmeyeceklerini ifade ettiğini söyledi.
Gerek anayasa değişikliği referandumunda gerekse de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hiçbir şey yapmayan, hem anayasanın değiştirilmesine hem de Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesine seyirci kalan CHP, şimdi nasıl bir bedel ödemeyi göze aldığı gerçekten merak konusu. Hem Gen Bşk Kılıçdaroğlu hem de G. Tekin ve diğerleri yaptıkları açıklamalarda ‘bir bedel’den söz ettiler, seyirci kalmayacaklarını söylediler ama söyledikleriyle kaldılar.
Hükümet veya Erdoğan, ‘biz başkanlık sistemini zorla mı getireceğiz’ diyor ki ‘kandan, bedelden’ söz ediliyor. Başkanlık sisteminin Türkiye’yi felaha değil felakete sürükleyeceğini savunuyorsanız, şu andan itibaren kapı kapı, köy köy. mahalle mahalle gezecek, kanal kanal TV’leri dolaşacak, gazete gazete fikrinizi anlatacaksınız. Var mı böyle bir çalışma? Hayır, yok.
12 Eylül 2010’da yapılan Anayasa değişikliği referandumunda Kılıçdaroğlu, ‘yargının siyasallaştırılacağı’ üzerinden mi çalışma yaptı? Hayır, Gandi’ye oy verin, Recep’i devirsin’ dedi. Kendisine ömür biçilen, sağlık sorunları yaşayan Erdğan, günde üç miting yaparken, muhalefet klimalı araçlardan halka el sallayarak ‘hayırlı’ işler dilemekle yetindi. Halk da onlara ‘hayırlı işler’ diledi; referandum başlamadan önce, hayır oranı %58 iken, referandumda yapılması gerekenler yapılmadığı ve yapılmaması gerekenler yapıldığı için, hayır oranı %42’ye düştü, evet’ler 58’e yükseldi. Halk da Gandi’ye karşı Recep’i tercih etti.
Samsun’da o zamanki DP il başkanı Feraye Keleşoğlu’nun ‘Hayır’ kampanyasıyla ilgili çalışmanın binde birini ne CHP ne MHP yaptı. MHP böyle bir çalışma yapmadığı ve vatandaş bir tarafa belediye başkanlarını bile ikna edemediği için, irili ufaklı birçok belediye başkanını da referandumdan dolayı kaybetti.
Her yaşta alınması gereken karakteristik özellikler alınmadan birden bire hanfendi veya beyefendi olunamayacağı gibi; her aşamada yapılması gereken demokratik mücadelelerin hiçbirini yapmadan, ‘bedel’den bahsetmek; gizli kaçış veya maske takıştır. Kimsenin kendi beceriksizliğinin bedelini millete ödetmeye hakkı yoktur. Herkes işini doğru yapacak. Yapmayan ya sonuçlarına katlanacak ya da gidecek!
MHP’nin derdi AKP’yi gerdi
Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi, muhaliflerin talebi üzerine Ankara 25. İcra Müdürlüğünce ‘Kurultayın engellenmesine’ dair tüm işlemlerin iptaline karar vermiştir. İcra Müdürü işlemi durdurmasının akabinde Adalet Bakanlığından konu ile ilgili nasıl bir işlem yapacağı yönünde görüş istemiş bu istem üzerine Adalet Bakanlığı yazılı cevap vererek, İcra Müdürlüğünün Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesinin kararını yok sayması talimatını vermiştir. Böylece 2. İcra Huk Mah. sinin ‘Kurultay yapın’ kararına rağmen, Adalet Bakanlığı’nın yazılı talimatıyla Kurultay bir kez daha iptal edilmiştir.