TBMM Araştırma komisyonunun yeni düzenlemesiyle ‘Sapık göz diktiği çocuğa tecavüz edecek; sonra onunla evlenip kurtulacak! Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar ile Boşanma Olaylarının Araştırılması ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi İçin Meclis Araştırması Komisyonu rapor hazırladı. Çocukları ve aileyi değil; sapıkları koruyan, kollayan, sapıklığa teşvik eden raporuna göre; istismarcının/tecavüzcünün istismar/tecavüz ettiği çocukla 5 yıl boyunca ‘sorunsuz’ ve ‘başarılı’ bir evlilik sürdürmesi halinde denetimli serbestlikten yararlanması öneriliyor.
Tecavüz eden ve tecavüze uğrayan; her iki tarafın da 15 yaşın altında olması durumunda ise, çocuk istismarı, çocuk tecavüzü 'şahsi cezasızlık' nedeni sayılıyor, yani suç olmaktan çıkarılıyor. Böylece 15 yaş altı çocukların (şimdilik resmi nikahla olmasa bile) fiilen 'evlendirilmelerinin' yolu açılıyor. Çocukların, istismarcılarıyla/tecavüzcüleriyle evlendirilmesi, evlilik yaşının 15'in altına indirilmesini, çocuk evliliklerinin yasal hale getirilmesini sağlıyor.
Adli Tıp’tan cinsel suçlarla ilgili daha hızlı rapor alabilmek için ‘beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığının’ araştırılması yerine sadece ‘beden sağlığının bozulup bozulmadığının’ araştırılması, 15 yaşından küçüklere karşı rızaen cinsel ilişki suçlarının ceza miktarları düşürülmesi de hakim ve savcılar tarafından öneriliyor.
Raporda cinsel saldırı, cinsel istismar ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarında hadım uygulanmasını da öneriliyor. Sanıklardan birisinin ‘hadım edilmesi’ önerilirken, diğerinin ‘evlenip kurtulması’ öneriliyor. Evlenmeyen hadım edilirken evlenenin kurtulacak olması, her tecavüzcünün mağdur ettiğiyle evlenmesine ve çocuk evliliklerinin yaygınlaşmasına neden olacaktır.
Tecavüz, evlenme ve kirlenme gerekçesi olamaz
Bir tecavüz mağdurunun, tecavüzcüsüyle evlenmesi; hele de bu evliliğin ‘sorunsuz’ ve ‘başarılı’ olabileceği ihtimaline dayandırılan tasarıyı, İslam, iman, ahlak, hukuk, insanlık, kamu vicdanı kabul edemez. Tasarıya karşı öncelikle sözde değil; gerçekte Müslüman olanlar ayağa kalkmalı, engelleyene kadar oturmamalıdır. Tecavüzün evlenme veya kirlenme sebebi olmadığını, vekillere ve de herkese kabul ettirene kadar mücadele kesintisiz sürdürülmelidir.
Zaten yaygın olan çocuk istismarları, büsbütün yayılacak. Suçlunun cezasını almadığı bir düzende çocukların gelecekleri karartılırken, devlet eliyle kamu düzeni de derinden sarsılacak. İdam, linç, koğuş infazı, hadım, kısas gibi bireysel ve toplumsal öç alma mekanizmaları meşrulaşacak. Herkes kendi suçlusunu, kendi yöntemiyle yargılama veya yargılatmanın yolunu arayacak. Düzen boşluk kabul etmeyeceği için ihtiyaç duyulan yeni infaz kurumları oluşacak.
‘Düğmeli, cepli cübbe dönemi’
Hakim ve savcılar, ‘Cübbelerin yeniden tasarlanmasını’ öneriyor. Yargı, kimseden emir almadığı, bağımsız olduğu için, kimsenin önünde iliklenmesin diye cübbenin düğmeleri, kamu hizmeti olduğu için de cebi yoktur. Yeniden tasarlanması düşünülen cübbelerin düğmeli veya cepli olup olmadığı tasarıda belirtilmemiş. Cepli, düğmeli yargı mensubu asla kabul etmiyoruz.
NOT: CHP dokunulmazlıkların kaldırılması için neden ‘evet’ dedi ve suça ortak olmadı? Şanı Yüce Allah korkusundan camide telefonlarını kapatmayıp da imamın tehdidinden sonra kapatanlar, niçin kapattıysa, CHP de ondan karşı çıktığı halde ‘evet’ dedi.
Dokunulmazlıklar, yazdığımız gibi referanduma gerek kalmaksızın 376 oyla kaldırıldı. Resmi gazetede yayınlanmasının ardından Türkiye’de kalan olursa, tutuklamalar başlayacak. Hayırlı, uğurlu olsun!
MHP delegesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe vererek, MHP tüzüğünün olağanüstü kongre yapılmasını engelleyen hükmünün siyasi partiler kanununun 104 ve 106. maddeleri uyarınca Anayasaya aykırı olup olmadığının incelenmesi talebini değerlendiren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı hukuki süreci başlatmıştır. Cumhuriyet Başsavcılığınca mı yoksa AYM tarafından mı değerlendirmenin yapılacağına Başsavcılık karar verecektir.