Ankara’da meydana gelen terör saldırısını, kimin kime yaptığına bakılmaksızın kınamak ve telin etmek gerekir ki ben de esefle kınıyorum.
Belli bir hedef gözetilerek, toplumda korku, panik, yıldırma ve endişeye sebebiyet verecek ölümcül eylemlere terör denir. Ankara’daki eylem amacına ulaşmış; 95 kişi hayatını kaybetmiş, 250 kişi yaralanmıştır. İstenilen korku, panik ve gelecekten endişe yaratılmıştır. Sanatçısından, esnafına, STK’ dan siyasi partilere kadar herkesin geleceğe güveni derinden sarsılmıştır. Terörün amacı da budur.
Terörü, yapana veya yapılana göre değerlendirmek, PKK terörüne sessiz kalmak teröre hizmettir. Doğu ve güneydoğuda asker ailelerinin can güvenliğinin devlet tarafından sağlanamayacağı, sorumluluğun kendilerinde olduğu askerlere tutanakla bildirildi. Bu terörü görmezlikten gelerek teröre karşı çıkılamaz.
Barış mı telin mi
Saldırı terörü telin edenlere değil; teröre karşı ‘barış mitingi’ düzenleyenlere yapılmıştır. Terörü telin etmekle teröre karşı ‘barış mitingi’ düzenlemek aynı şey değildir. Teröre karşı ‘barış’ istemek, teröristlerle terörle mücadele edenler arasında antlaşma sağlanmasını istemektir. Teröristlerin isteklerinin kısman veya tamamen kabul edilmesiyle terörün biteceğine inanmaktır.
Bu Türkiye’de defalarca uygulanmıştır. Her isteğin arkasından daha kabul edilemez yeni istekler gelmiş. Bu antlaşmalar terör örgütlerinin güçlenmesine hizmet etmiştir. Aynı şey yapılarak farklı sonuç beklemek ahmaklığın tanımlarından olduğuna göre; yeniden terör örgütüyle masaya oturup antlaşma sağlamak daha sonra daha büyük saldırılara imkan sağlamaktan başka hiçbir amaca hizmet etmez.
Savaş ve barış
HKK, ‘Savaşıyoruz’ . Hava Kuvvetleri Komutanı önceki yazımda da belirttiğim gibi asla kullanılmaması gereken ‘ orta ölçekli bir savaştayız’ ifadesini kullandı. Sadece bu ifade bile görevden alınması için yeterlidir. Bu ifadeyle sorunun çözümünde rol almamış, sorunun bir parçası olmuştur. Bulunduğu makam sorun yaratma yeri değil; sorun çözme yeridir. HKK ‘savaş’ derse vatandaş da ‘barış’ der.
Barış savaşan iki devlet arasında yapılır. Türkiye’de iki ayrı devlet yoktur. Tek devlet ve terör vardır. Terör örgütüyle barış yapılmaz; mücadele edilir. Mücadelede kullanılan silah ve diğer unsurların çokluğu veya sofistike oluşu da mücadeleyi savaşa dönüştürmez.
Savaş taraflarla sınırlı kalmaz, savaşın uluslar arası boyutu vardır. Çıkarları doğrultusunda diğer devletlerin savaşa müdahale hakları söz konusudur ki PKK terör örgütü uzun zamandır bunun mücadelesini veriyor. Mücadelenin adına ‘savaş’ dendiğinde PKK’yı gizli destekleyen devletler açık destek imkanına kavuşur ki o zaman gerçekten savaş olur; ‘orantısız güç’ gerekçesiyle sırtında Kızıl Hac olan beyaz elbiseli BM askerleri Diyarbakır’a gelir.