Samsun ve Samsunspor için hareketli bir hafta geçirdik, geçiriyoruz ve de geçireceğiz galiba.
Bu şehir huzura bir türlü kavuşmadı. Ne zaman kavuşur, onu da bilemiyorum.
Samsun şehrini yönetenler, bürokratlar olsun, hatırı sayılı işadamları olsun halkın sesini duymaz oldular! Çok garip ve manidar…
Samsun Samsunspor'un, Samsunspor'da Samsunun aynasıdır. Samsunspor son yıllarda sayın başkan Yüksel Yıldırım ile küllerinden yeniden doğup vites büyütse de, ister siyasi deyin isterseniz başka bir şey maalesef istediği başarıyı yakalayamamıştır.
Şehirdeki istikrarsızlık tüm hızıyla devam ederken güzide takımımız Samsunspor’da buradan payına düşeni aldı tabii ki.
Verilen ve tutulmayan sözler çığ gibi büyürken bu işin sonu nereye varacak neler olacak hep birlikte ilerleyen günlerde göreceğiz.
Samsunspor'da ise hala geçmişin izleri konuşulup tartışılıyor. Bir türlü geçmişin defterini kapatamadık!
Bir önceki yazılarımda bu hususun Samsunspor camiasına zarar verebileceğinden bahsetmiştim. Artık bu konuların kapatılmasını, temcit pilavı gibi devamlı ısıtılarak gündeme gelmemesi gerektiğini düşünüyorum.
Transfer dönemi de artık geride kaldı. Alınanlar, gidenler derken iyisi ve kötüsüyle bdönemi dede geride bıraktık ama bu tartışma maalesef bitmedi!
Samsunspor’un elbet bir transfer politikası var. İyi kötü tartışılır.
Transfer dönemi sona ermiş, lig başlamış ve önümüzde bir Keçiörengücü maçı var!
Bu maça odaklanmamız gerekirken, farklı konular ile gündemi meşgul ediyoruz.
Bu maç kâğıt üzerinde kolay gibi görünse de zor geçecek bir müsabaka olacak. Taraftar olarak bütün gücümüz ile destek zamanıdır.
Beğenirsin beğenmezsin, şu saatten sonra en azından ilk devre sona erene kadar topçularımız bunlar bu takıma destek verip futbolcuları motive etmek gerekir.
Takım bizim, şehir bizim, biz birlikte daha güçlüyüz. Yeterki birbirimize sahip çıkalım.
Unutmayın dostlar;
Bizden gibi görünenlerin bir gün maskesi düşecektir! Ve ogünhiç dee uzak değil….