Ülkemizde ifade özgürlüğü had seviyede aldı başını gidiyor. Bu ifadelerden yola çıkan bazı kendini ve haddini bilmezler toplumumuzun temel dinamiklerine, değerlerine akla hayale gelmeyecek ifadelerle saldırıyorlar.
Dünyada hiçbir ideoloji ve fikir asla bitme kaybolma noktasına gelmez. Her fikrin her İdeolojinin mutlaka taraftarı savunucuları var olacaktır.
Bu noktada ayrı ideolojilere sahip olanları asla yadırgamadığımız gibi fikrinin mücadelesini verdiği içinde kendilerini ifade etme gayretleri içerisinde oldukları içinde saygı duyarız.
Bazen her kullanılan ifade, yapılan eylemler başkalarının özgürlük alanlarına girmeye kadar gidiyor. Ne yazık ki birileri ülkemizde “ben özgürüm her istediğimi yapar her istediğimi söylerim” düşüncesi ile hareket ediyor. Yok, öyle yağma hasanın böreği her şeyin bir haddi hududu vardır.
Bir miting düzenleniyor veya bir protesto eylemi gerçekleştiriliyor ki bu en doğal haktır. Ancak buralarda yapılan konuşmalara yapılan eylemlere baktığımızda amacının ötesinde şeyler ortaya çıkıyor.
Ülkemiz öyle bir coğrafyada ki kuzeyimiz, güneyimiz, doğumuz ateş çemberi içerisinde yangın yerine dönmüş. Ateşin her an ülkemize sıçrama ihtimali varken birileri abesle iştigal edip algılarla farklı söylemlerle insanlarımızı birbirine düşürmeye iç kargaşa çıkartmaya çalışıyor.
Kimsenin bu milletin inançlarını, değerlerini kendilerini var eden özelliklerini ve kutsallarını alaya alma hakkı yoktur. Bu değerler, toplumun birliğinin temelidir.
Bir bakıyorsunuz okullardan din derslerini mecburi olmaktan çıkartacağız deniliyor diğer taraftan Peygamber efendimiz ve Musa Aleyhisselam karikatürize edilerek alay konusu haline getiriliyor.
Hristiyan, Yahudi, Ateist olabilirsiniz bunu kabul ediyoruz ve inançlarınızı yaşamanızda hiçbir beis ve sıkıntı görmüyoruz. Bizler nasıl saygı duyuyorsak aynı şekilde sizlerin de İslam’a ve Müslümanlara saygı duymasını bekliyoruz.
Toplumumuzun bugün geldiği noktada yıllardır yapılan algıların empozelerin büyük bir etkisi vardır. Siz hiç Amerikan filmlerinde veya başka ülkelerin filmlerinde Kiliseye, Rahibe, Rahibeye karşı bir saygısızlık gördünüz mü? Veya bu filmlerde buraları rencide edici küçük düşürücü bölümler görüp izlediniz mi?
Ama ülkemizde yıllardır sözde bizim olan filmlerimizde dizilerimizde camilerimizi imamlarımızı küçük düşürücü sahneleri zaman zaman izleyip durduk. Ne kadar üzücü değil mi?
Milletimizin milli manevi ve kutsal değerleri vardır bunlarla kimsenin oynamaya dalga geçmeye alay etmeye hakkı yoktur. Yıllardır bu değerlerimize saldırılar düzenlendi ama bilmiyorlar ki bu “Millet Vatan Devlet Bayrak Din” mevzu bahis olunca her şeyi bir kenara bırakır kenetlenir.
Aile değerlerimiz, aile bağlarımız kültür gelenek görenek ve ananelerimiz vardı ve maalesef algı operasyonları ile de bunları körelttiler neredeyse yok olma durumuna getirdiler.
Sözde bizim dediğimiz yerli dediğimiz Türk dediğimiz dizilerle filmlerle resmen bu yapının değişmesinde büyük rol oynadılar.
Ne kadar yazık değil mi?
Ülkemiz bir savaş senaryoları ile baş başa kaldığında bu millet hiçbir siyasi ayrım gözetmeksizin tek yürek tek bilek haline geliyordu peki ya şimdi?
Hiç unutmuyorum 1987’de Yunanistan’la Kıta sahanlığı krizi çıkmıştı. O dönem Kırklareli’nde askerdim ilk cepheye gidecek grubun içerindeyiz ve 18 gün tam teçhizat arazide yattık kalktık.
Ve komutanlarımıza hep dedik çalın şu düdüğü de gidelim vuralım Yunanistan’ı. Ne anne ne baba ne memleket ne sevgili ne eşimiz ne çoluğumuz çocuğumuz hiçbiri aklımızda bile değildi.
Aynı ruh hali içerisindeydik “Ölürsek Şehit Kalırsak Gazi oluruz” dedik. Bugünde milli manevi değerlerimize kutsallarımıza karşı saldıranlara karşı aynı duygu ve düşünceler içerisindeyiz.
Yeter çekin artık o pis ellerinizi milletimizin üzerinden. Bu Yüce ve Asil Millet sizlerin kurguladığı tezgâhladığı oyunlar asla düşmeyecek.
Birlikte Rahmet Ayrılıkta Azap Vardır.
Saygılarıma..
ALLAH(C.C) YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN.