İkinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçiminde, yarın son bir kez daha önümüze sandık konulacak.
İki ayı aşkın süre boyunca siyasetçiler gerek meydanlarda ve gerekse televizyon ekranlarında ve hatta sosyal medya paylaşımlarında söyleyecekleri ne kadar söz varsa hepsini söylediler.
Siyasetçiler bu akşam saatleri itibariyle, bir günlüğüne de olsa susacaklar.
Sözü şimdi millet söyleyecek.
O söz de, sandıklara atılacak oylar olacak elbette.
Türkiye'nin 13. Cumhurbaşkanını belirlemek amacıyla halkın oyuyla yapılan seçimler ilk defa ikinci tura kalmış bulunuyor.
İlk turda adaylardan hiçbiri seçilebilmek için gerekli olan 50+1 oya ulaşamadı ve böylece Meclis-i Mebusanın oluşmasından bu yana Türkiye ilk defa iki turlu bir seçimi deneyimleyecek.
Seçime katılan adaylardan Sinan Oğan ve Muharrem İnce'nin yeterli oyu alamadıkları için elenmeleri nedeniyle Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda Cumhur İttifakı'nın Adayı ve AK Parti Genel Başkanı da olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Millet İttifakı'nın Adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yarışacak.
İlk turda seçime katılan partilerin çokluğu nedeniyle hem milletvekili hem de Cumhurbaşkanı için kullandıkları oyu aynı zarfa koyarken seçmen, bir hayli zorlanmıştı ama yarın yapılacak seçimde sadece iki adaydan birine oy kullanılması nedeniyle seçmenin işi bu defa daha kolay olacak.
Seçim sürecinde kime oy verecekleri konusunda kafalar biraz karışmış olsa da, seçmen yarın itibariyle kararını vermiş olacak.
Yurt dışı sandıklarına gösterilen ilgiden yola çıkarak şunu da söyleyebiliriz;
İkinci tur seçimine katılım ilk tura göre biraz daha fazla olacaktır.
''Seçmen kararını vermiştir'' diyoruz ama ilk turda neden 8,5 milyon dolayında seçmen sandığa gitmedi ve neden acaba birçoğu bilerek geçersiz sayılmasını sağlamak amacıyla hatalı oy kullanmış olabilir.
Burada sorulması gereken soru aslında şudur:
Seçmen nasıl oy kullandı da bu seçim ikinci tura kaldı?
Gönül verdikleri partilerin ittifaklarda birleşmesine ve ortak bir adayı destekleme kararı almış olmalarına rağmen bazı seçmenler ittifak kararlarına göre oy kullanmamış olabilirler mi?
Ki; Partilerin oy dağılımıyla, Cumhurbaşkanı adaylarına verilen oyların dağılımındaki farklılıklar bunun bir kanıtı gibi duruyor.
Ben de birçok arkadaşımın Milletvekili ve Cumhurbaşkanı için farklı oy kullandıklarını biliyorum.
Yarın partilere oy verilmeyecek.
İki Cumhurbaşkanı adayından birine oy atılacak.
15 gün önce farklı şekilde oy kullananların, yarınki seçimde tercihlerini nasıl olacak?
Bunu da sandıklar açılınca öğreneceğiz.
Bugüne kadar siyasetçiler tarafından söylenecek ne varsa söylendi.
Şimdi onlar susacak, millet konuşacak.
