Akşam sofraları, geleneksel aile yapımızın içerisinde, aile bireylerinin buluşma yeriydi.
Aile, mutlaka bir araya gelirdi akşam sofralarında.
Ailelerin akşam içtiması gibi bir şeydi akşam sofraları.
Günlük yorgunluklarımızın, günlük yaşadıklarımızın muhasebesinin, ailecek yapıldığı yerlerdi akşam sofraları.
* * *
Ben annemin aşçılıktaki uzmanlığını, akşam sofralarında öğrendim.
Babamın,sabah kahvaltısı hazırlamadaki anneme yaptığı yardımın, aile içi dayanışmanın bir parçası olduğunu da akşam sofralarındaki sohbetlerde öğrendim.
* * *
Derslerimizin nasıl gittiğini, ailemize anlatma saatleriydi akşam sofraları.
* * *
Önce büyükler konuşurdu, susmak küçüklerin işiydi!
Ama akşam sofrasında ilk lokmayı her zaman çocukların almasından keyif alırdı analarımız ve babalarımız.
* * *
“ Su küçüğün laf büyüğündür “ diye bir şey duymuşsunuzdur.
Ama rahmetli babam, önce büyükler değil, küçükler başlayacak yemeye derdi.
Su küçüğün laf büyüğün lafının, “Sus küçüğün, laf büyüğün “ olduğunu, akşam sofralarımızdaki baba sohbetlerden öğrenmiştim.
* * *
Akşam sofraları, aile kültürünün ve hatta toplum kültürünün kütüphanesi idi, laboratuarı idi.
Bizler o kütüphanede, o laboratuarda öğrendik temel bilgilerimizi.
Annenin, babanın, kardeşin, akrabanın ve komşunun ne demek olduğunu da o kütüphane ve laboratuarda öğrendik.
* * *
Sanki ani bir yangında kaybettik o kütüphanelerimizi ve laboratuarlarımızı.
Hiç birinden eser kalmadı.
Televizyon denen misafir, birbirimize düşürdü sanki bizleri.
* * *
Önce akşam sofralarımızı yok ettiler sanki.
Ama akşam yemekleri gene var.
Peki, ne oldu bu gün özlediğimiz akşam sofralarına?
* * *
Sofralar aynı sofra,
Ekmekler aynı ekmek,
Çatal kaşıklarımızda aşağı yukarı aynı, sadece tahta olan kaşıklar metal oldu.
Analar, babalar aynı, evlatlar aynı,
Peki, ne oldu bizim kütüphane dediğimiz, laboratuar dediğimiz, bu gün dahi unutamadığımız akşam sofralarına?
* * *
Önce akşam sofralarımızı sulandırdılar.
Aile yapımızı sallamaya çalışıyorlar.
Dünyada hiçbir ülkede olmayan bir anlayışın yaşadığı, kurumlardır bizim ailelerimiz.
* * *
Kadına şiddet de çoğaldı.
Komşuluklar yok edildi, ailelerimiz geleneklerine bağlı ailelerdi ama hiçbir zaman gerici ve bağnaz değillerdi.
Kızgınlıklarımız çabuk geçerdi.
İnsanlar bencil değildi.
* * *
Her şey bozuldu.
Her şey gibi akşam sofralarımızın sihri de bozuldu.