AK Parti sanırım kuruluşundan bu yana böyle bir süreç yaşamamıştır. İlk kez bir il başkanlığı seçimi bu kadar karışık hale geldi.
Süreç sürekli değiştirildi. Nisan, Mayıs derken Haziran'ın sonuna kadar uzadı..
Ne mevcut il başkanına yaradı, ne de aday olmayı düşünenlere..
Çetinkaya İl başkanıydı ama kongreye iki ay gibi uzun bir süre varken, il başkan adaylığına 'indiriliverdi'. Yani emanetçiliğe geçti..
Bence en önemli hatalarından biri buydu 'kongre senaryosunun'..Bir bakıma arenaya erken çıkan gladyatör gibi itildi sahneye Çetinkaya.....
Haliyle izleyenler ve taraftarlar tezahüratlara da erken başlayınca, 'arenada derin bir sessizlik yaşandı'.. Heyecan yerini, 'ikinci gladyatörün ya da kimin rakip olarak çıkacağını bekleme sürecine' bıraktı..
Kim bu senaryoyu yazdı, kim rol kapma açısından birilerine akıl verdi, kim onu bu kadar erken bu yola sürükledi, kim en iyi sahne denileceği noktayı, senaryonun en başına çekti', o sürecin bir başka yönü..
Neden mi?
Arkamda genel merkez var diyen bir başkanın, aday olarak bu kadar erken ortaya çıkmasına gerek yoktu aslında..
Süreci bekler, alt yapı yönetim çalışmasını yapar, son düzlükte de 'evet var mı başkası' der, 'yarışa bile başlamadan, koltuğa seçilmiş olarak oturabilirdi'..
Ama öyle olmadı..
Sürecin sürekli uzaması, onu da sanırım 'ortaya çıkayım ki, başkaları çıkmasın görüşüne' itti ve hataya sürüklendi..
'Gerçekten kötü yazılmış olan bu senaryonun', vizyondaki kötü, zayıf bir seyrini izliyoruz hep birlikte..
Bu kongre dizi film olur ama 'reyting alamayıp' erken finale gitmekten, öteye geçemez, gibi görülüyor..
Kurgu yanlış, konsept hatalı, senaryo karışık, aktörler yetersiz, her filmde olmazsa olmaz olan 'KÖTÜ ADAMLARI' karakter oyuncusu bile olmaktan uzak..
Bir şeyler öylesine karışık ve öylesine acemice yapılıyor ki; inanılır gibi değil..
Komik desen değil. Aslında trajikomik yakıştırması daha uyum gösteriyor.. Finalini asla kestiremediğin bir karışıklık hakim..
Hani hiçbir şey olmadan finale gidecek bile olsa, insanın aklına 'acaba' diye bir sis perdesi oturuyor..
Oysa bu bir dizi film olsa, senaryosu da iyi yazılsa, Osman Çetinkaya, rahatlıkla 'mutlu sona' gidebilirdi.. Hatta tereyağından kıl çeker gibi..
Burası ilginç gelecek size ama gerçek öyle..
Çünkü Çetinkaya'nın karşısına çıkan adayların da, 'kongre süreciyle ilgili' hazırladıkları senaryoları 'oldukça kötü' çıktı..
Başrol oyuncuları 'söze iyi başladılar ama icraat olarak gittikçe düşen bir ivmeyle sahnede kalmaya devam ettiler..
Net çıkışları olmadı. Taban hareketi başlatmak yerine 'genel merkeze kulak kesildiler'.. Bekleyelim dediler ve 'aksiyon olmak varken, reaksiyon olmayı tercih ettiler'..
Bana göre yeterli bir 'sahne duruşları da şu ana kadar çok dikkat çekici olamadı'..
Onlar da 'yardımcı oyuncuları noktasında iyi tercihler yapamamışlar'.
Oysa; hemen hepsi iyi bir başlangıç yaptı.
Çıkış, bölümleri hepsinin çok farklı ve iyiydi. Çünkü 'Bakkal dükkanı gibi işletilmeyecek bir AK Parti'den bahsettiler ve tabandan destek buldular..
Sonra ki süreçte; kapalı kapılar ardında kaldılar..
O noktada kaldı, vizyon ve misyon.. İlçe ilçe dolaşıp, delegelerle kucaklaşmadılar. Gövde gösterisi yapmadılar. Alternatif hareket noktasında 'senaryoları çok zayıf kaldı'..
Hiç darılmasınlar, kırılmasınlar.. Ama gerçeklerle yüzleşmek zorundalar.
Perde arkasında kalmak, belki bu senaryonun gereği gibi gözükse de bu dizi filmin aksiyon isteyen sahneleri olduğunu da unutmamak gerekir..
Yoksa, şimdi olduğu gibi destekçileri ve taban 'derin bir uykuya dalar'..
Şimdi AK Parti'de iki taraf açısından da sönük bir senaryo, devam ediyor gibi görülüyor.
Sadece bir farkla..
İl Başkan adayı Çetinkaya, Samsun'daki aktörlerinin 'senaryoya heyecan katamadığını fark edince, 'oyuna yeni aktörler dahil ederek' dizinin bir sonraki bölümünde beklenti oluşturuyor..
Kimi zaman 'Recep Yıldırım, kimi zaman bir internet sitesinden haber formatlı, tek tip haber ile gündeme geliyor'.
Reyting düşük olsa da, şu an bir bölüm sonrasında ne olacağı merak edilebiliyor..
Son olarak, AK Parti Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı ve bölge koordinatörü Yılmaz Tunç'un açıklamasıyla, yeni bir hava getirdi, senaryoya...
Herkes sanırım bugün bunu okuyacak ve konuşacak..
Diğer adayların 'yeni aktörlerinin ve yeni bir aksiyonlarının olmadığı şu günlerde', 'sanırım Çetinkaya'nın 'kongreye doğru senaryosu' bir sonraki bölüm içinde yeni replikler hazırlıyordur..
Ama değim gibi süreç ne taraftan bakarsan bak, acemice hazırlanmış, acemice sürdürülüyor ve 'günlük hedeflerle' rol kapma yarışına dönüştürülmüş..
Bu sönük senaryoda kimse kimseyi kandırmasın.. Bırakın Tunç'u, Yıldırım'ı; onların açıklamalarını..
Bu kentin AK Partili milletvekilleri yok mu. Onlar bu ilin 'gerçek aktörleri değil mi'.
Madem genel merkez 'adayımız Çetinkaya'dır' diyor, neden Samsun milletvekilleri 'ortaya çıkıp, genel merkezin adayı Çetinkayadır' deyip bir basın açıklaması yapmıyor..
Bu görev, uzaktan atılan maillerle, Tunç'a ve Yıldırım'a veriliyor..
Ne yazık ki; Çetinkaya'nın en zayıf noktası olan 'milletvekillerinin desteği noktasını' diğer adaylar da senaryoya dahil edemiyor..
Yok senaryo böyle yazıldı diyorlarsa, o zaman hem Çetinkaya, hem de diğer aday olmayı düşünenler, şunu da düşünmeli..
Yönetmen ve senaristler, şimdilik başroldeki oyuncu gibi gösterilen Çetinkaya'yı final öncesi filmden çıkarabilir..
Ama onun senaryodan çıkarılabilmesi için 'başrole aday başka aktörlerin olması gerekiyor'..
Eğer 'rol kapabilecek' bir aktör yoksa, sonuç kaçınılmazdır.
Ya son aktörle perde kapatılabilir, ya da hepiniz 'öldünüz, işte yeni kral da' denilebilir
Her filmin sonu mutlu bitmiyor..
Ben açıkçası bu filmin senaryosunda 'sonun henüz yazıldığını' sanmıyorum..
Final sahnesinde 'ağır abilerinde' sahne alacağını tahmin ediyorum..