'17 Nisan'da Samsun'da bir kadına şiddet olayı yaşandı. Bir teknisyen şüphe üzerine bilgisayar başında bulduğu karısını delik deşik etti..
Hatta kırılan bıçağın yerine yenisini alıp, 28. darbeyi de kalbine sapladı.
Ve dün..
Bu kez bir kafede karısıyla buluşan bir bıçağını çekti ve eşini delik deşik etti..
Ve yine aynı görüntü..
Çünkü iki kadına şiddette de 'bu olay çocuklarının' gözlerinin önünde yaşandı..
Şiddet demek bile zor... Bu bir vahşet adeta..
Ama artık yeter denilmeli...
Samsun bu sorun nasıl çözülür olayını artık daha önemseyerek gündeme almalı..
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy'un bir sözünü hatırlıyorum. 'İntihar haberlerinin çok sık vöerilmesinin özendirici olmasıyla' ilgili..
Haklı.. Şimdi de umuyorum şiddet konusunda 'basınla ortak bir çalışma yapmak için düğmeye basacaktır'..
Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan'ın 'Kadına şiddeti bitireceğiz' sözlerini anımsıyorum..
Evet Yeldan'ın ne kadar haklı olduğu ortada.. 'Çözüm için biz de üzerimize yapmaya hazırız'..
Samsun Emniyet Müdürü Hulusi Çelik, "Kadına şiddeti önleme çalışmalarımız artarak sürecektir' sözleri çok önemli..
'Basından istenilen desteği bulacağını kendi adımıza söyleyebilirim'..
*Şiddetten evini terk eden kadına nasıl sahip çıkılır
*Kadın nereye başvurmalıdır
*Eşinin şiddetinden korunması için 'neler yapabilir'
*Bu konuda bilinçlendirme artırılmalıdır..
Kadına 'böyle bir durumla karşılaşmaması için' önleyici neler yapılacağı 'bangır bangır' anlatılmalıdır ki; böyle olaylar yaşanmasın..
Kafede, internette, basında bol bol 'Şiddet gören kadın ne yapmalıdır' yayınlarına yer verilmeli..
Belki de dün delik deşik edilen kadın, öfkeli kocasıyla karşılaşmasının doğru olmadığını bu şekilde anlayabilirdi..
O kafede 'kadına şiddetle ilgili bir uyarı afişi görseydi, acaba orada bulunup, bulunmayacağını 'bir kez daha düşünür müydü' diye düşünüyorum..
Aslında biraz da hepimiz sorumluyuz.. Üzerimize düşeni daha fazlasıyla yapmalıyız..
Bu satırları yazarken bile, belki bir kaç kadın bu satırları okur da, 'ne yapabilirim' diye düşünür diye yazıyorum..
O nedenle; Hedefhalk Gazetesi olarak, 'Kamuoyunun can güvenliği' için
tüm kurumların' bu yöndeki uyarıcı tüm yayınlarını 'seve seve' yayınlamaya hazırız..
Eğer Samsun'u gazetelerin 3. sayfasından düşürmek istiyorsak, tek çözümü de budur..
Samsun Valiliği, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı, Samsun Barosu, Emniyet Müdürlüğü, SHÇEK...vs...
Ne zaman 'cinsel istismar, tecavüz ve kadına şiddet' gibi kamuoyunu bilgilendirici yayın yapmak isterse, seve seve 'bir can kurtarabilmek adına' göreve hazırız..
Basın olarak bu gerçekten önemli bir sorumluluk..
Ve biz bu sorumlulukta işbirliğine 'tüm sayfalarımızı açıyoruz'..