Siyaset kızışıyor. Hem de öyle basit bir kızışma değil. Tavandan, tabana kadar uzayan zincirleme bir ısınma var.
Sadece AK Parti'de mi?.. Hayır; hepsinde bir kıpırdanma mevcut..
Ama en önemli 'patlama' sanırım, AK Parti'nin üç dönem vekilliği biten milletvekillerinin gelecek için kendilerine sorduğu 'ne olacak şimdi' noktasında yaşanacak..
Samsun'da bu yöndeki sıkıntı, 4 milletvekilini ilgilendiriyor. Suat Kılıç, Mustafa Demir, Cemal Yılmaz Demir ve Ahmet Yeni..
Diğerleri henüz yeni.. Daha önlerinde iki dönemleri var...
Ahmet Yeni'nin belediye başkanlığı düşündüğü yolunda bu zamana kadar tek duyum almadım. Ama il başkanlığı seçimlerinde 'net tavırları ve demokratik taleplerinin' ilk kez bu kadar açık olduğunu görüyorum..
Bu acaba, düşünüyor mu sorusunu gündeme getirse de; üç isim Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı açık açık söylemeseler de siyasetin demirbaş sözlerinden olan "Görev verilirse kaçmam" noktasında olduklarını herkes biliyor..
Cemal Yılmaz Demir'in her zaman Büyükşehir Belediye Başkanı olma hayalleri oldu. Hele ki 'hiçbir zaman arasının iyi olmadığı' Başkan Yusuf Ziya Yılmaz'ın koltuğuna oturacağını düşündükçe, hevesinin iki misli arttığını tahmin ediyor..
Mustafa Demir'in Bayındırlık Bakanlığı döneminden sonra 'Bakanlık nasip olmuş bir vekil' olarak, o koltuğu düşündüğünü tahmin ediyorum.
Köy ve ilçelerdeki aralıksız gezisi ve hatta yereli iyi bilen bir gazeteciyi de yanında görevlendirmesi, 'sınırları genişlemesi muhtemel Belediye Başkanlığı adaylığı çağrışımı yapmıyor değil..
Ve Spor Bakanı Suat Kılıç.. Şimdi Samsun milletvekilleri arasında 'en popüler olanı o'. Grup Başkanvekilliği ve bakanlık görevi, yükselen trendinin göstergesi oldu.
Onun da zaman zaman o koltuğa talip olduğuyla ilgili yorumlar yapıldı. Yakışır da neden olmasın. Başbakan Tayyip Erdoğan Bakanlık verdiği bir genç siyasetçi, 'Büyükşehir koltuğuna da' rahatlıkla oturabilir..
Hele ki; geçtiğimiz yerel seçimlerde bile neredeyse 'son dakikada' aday yapılmış Başkan Yılmaz'ın yerine, AK Parti içinde sorun olmadan 'aday yapılabilir'..
Vatan Gazetesi'nin dünkü web sitesine düşen bu haber, Başkan Yılmaz'ın bu dönem aday yapılmayacağı iddiasının artık Samsun boyutunu aştığını da ortaya koyar nitelikte..
Yani bizim baktığımız cepheden değil, yaygın basının da bu şekilde duyumların olduğunu doğruladığını gösteriyor..
Şu bir gerçek gibi gözüküyor ki; Başkan Yılmaz bu dönem ya bağımsızdır, ya da iddia edildiği gibi CHP'nin adayıdır, ya da 'buraya kadar' noktasındadır..
Siyasetin ısınması değdiğim noktada önemli olan Yılmaz'ın nereden aday olacağı değil elbette..
Çünkü AK Parti'nin Genel seçim oyları, yerel seçim oylarının çok üstündedir. Önemli olan o koltuğa kimin aday olacağıdır..
Asıl yarış, AK Parti'nin üç dönemdir milletvekili olan üç isimden hangisi 'aday olmak için' yarışacaktır..
Ya da kim bir diğerine yol verecektir..
Şimdi İl Başkanlığı yarışında 'yaşanan kargaşa', Genel Merkez'den geçildiği öne sürülen haberler 'ama bir türlü doğrulatılamayan bilgiler' filan o yarışın yanında 'devede kulak kalacak gibi geliyor'..
Hatta, önümüzdeki il başkanlığı yarışındaki kargaşa bile 'o günün hesapları için şimdiden başlatılmış senaryoların' bir versiyonu gibi..
Hani dün kötü senaryo diye yazmıştım ya.. İşte ondan bahsediyorum..
Aslında filler dövüşüyor, çimenler eziliyor misali..