Şimdi artık bakıyoruz da, nerede kamera yok acaba..
Ama bizim Büyükşehir Belediyemiz düşünememiş sanırım, yüzlerce insanın oturduğu kafelerde bir kamera sistemi kurmayı..
Parası yok sözüne inanmam mümkün değil..
Gerek duymamıştır. Ne gerek var demiştir. Ne olacak ki diye düşünmüş olmalıdır.. O nedenle de kamera koymamıştır..
Yüzyılda bir yağmur yağar diye derelerin ıslah edilmediği Samsun'da, kameranın lafı bile olmaz değil mi?..
Öyle olmuyor işte..
100 yıllık yağmur nasıl bir ay içinde üç beş kere yağıyorsa, 'ne olur ki' denilip kamera koyulmayan kafede, saldırganın biri gelir silahını çeker ve adamı da vurur..
Ve yüzlerce kişinin oturduğu, çocuklarıyla eğlendiği kafede, böyle bir olumsuzluk olursa, Allah korusun bir kişi hayatını kaybederse, polisin eline verecek tek kayıtın olamaz..
Aynen önceki akşam olduğu gibi..
Eski Halk Gazetesi'nin sahibi, Hedef Halk Gazetesi'nin baskı danışmanı, eski Samsunspor Yönetim Kurulu üyesi İşadamı Yusuf Yılmaz, beş dakika sonra benimle buluşacağı Büyükşehir'in kamera koymayı gereksiz gördüğü kafede onlarca kişinin önünde vuruldu.
Saldırgan geldi, silahını çekti. Tam dört kez ateşledi. Yılmaz kendisini çimlere attı. Yüzünü eşofmanla yarıya kadar kapatmış, kafasında da şapka olan saldırgan geldiği gibi geri dönmüş..
Yürüyerek gitmiş..
Evlerde, işyerlerinde, hatta kulübelerde, apartman girişlerinde. her yerde olan o kamera Büyükşehir'in kafesinde olmadığı için 'belki de kriminal açıdan en gerekli olan en yakın görüntü yok'..
Elbette bu işi kim yaptıysa, yaptırdıysa ortaya çıkacak. Samsun Polisi inanın önceki geceyi sahilde geçirdi diyebilirim..
Emniyet Müdürü Hulusi Çelik, "Failller bulunacak merak etmeyin" dedi.
Ve şimdi o tetiği kim çekti onun bulunmasını bekliyoruz..
Hatta çektiren varsa o da ortaya çıkarılacaktır..
Ama böylesine umuma açık yerlerde 'özel sektör kameralı sistemi' çoktan icat etmişken, koca Büyükşehir Belediyesi nasıl 'kameralı güvenlik önlemi' almaz inanılmaz..
Ve bu ve benzeri olaylar gösteriyor ki; Samsun mobese açısından oldukça yetersiz..
En azından işyerlerine ruhsat verilirken zorunlu hale getirilmeli diye düşünüyorum...
O zorunluluğu şart koşacak olan belediyeler de 'öncülük yapmalı'..
Olayları önlemek için her yere bir polis koymak imkansız olabilir ama önemli yerlere kameralı sistem 'koyulabilir'..
'Ne olacak ki dememeli'..
İşte oldu..
Peki şimdi ne olacak..