Bildiğiniz gibi okullarda güvenlik konusundaki ihaleyi, bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı yapamadı.
O nedenle okullarda güvenlik yok.
Okul Aile Birlikleri'nin 'parasını kendileri ödeyerek' güvenlik istihdam etmeleri konusunda da çalışma oldu ancak;
Sorun çözülemedi.
Veliler de haklı tabi ki.
Okulların güvenlik görevlisi işinin maddi yükümlülüğünü kendilerinin üstlenmesine bir anlam veremediler.
Sonuçta Milli Eğitim Bakanlığı bugüne kadar yapıyordu.
Samsun, bu konuda okulların başladığı ilk günlerde yaşanan sorun nedeniyle Vali Doç. Dr. Zülkif Dağlı'nın çabalarıyla bir çalışma yaptı.
Samsun Emniyet Müdürü Dr. Ömer Urhal, Samsun merkezdeki 41 stratejik konumda bulunan okulda yaşanabilecek olumsuzlukları kontrol altına almak için polis görevlendirdi.
Ancak okullarda 'bu sorun çözüme kavuşmadı'.
Bazı okulların kontrol altında tutulması, tüm okullarda aynı güvenliği polis ile sağlamak mümkün olmayınca, okul kapılarında öğrenciler nöbet tutmaya başladı.
Tabi ki bu da istenilen güvenliği sağlayamadı.
Bakın önceki gün bir veli aradı, çaresizliğini ve sorunu anlattı.
Tüm kamu kurum kapılarını çaldık, herkes birbirine gönderdi, mecburen basına bildiriyoruz dedi.
Konu şu;
Atakum Mimar Sinan Ortaokulu'nda okula giriş ve çıkışları kontrol için bir demir kapı var.
Kapıyı geçince direk olarak okulun bahçesine giriyorsun.
Yani öğrencilerin teneffüslerde çıktığı, okula geldikleri zaman toplandıkları alana.
Güvenlik olmadığı için o kapının artık kapanmadığı ve sürekli açık durduğu belirtiliyor.
Yani güvenlik sıfır.
Yol geçen hanı gibi adeta.
Hal böyle olunca,
Önceki gün bir sokak köpeği giriyor içeri ve öğrencilere saldırıyor.
Bir öğrenciyi ısırıyor.
Doğru hastaneye götürüyorlar ve kuduz aşısı vuruluyor tedaviye alınıyor.
Aşılar devam edecek.
Ertesi gün kapı yine açık.
O ya da başka bir sokak köpeği yine içeride.
Bu kez bir başka öğrencinin peşine koşuyor ve öğrenci son anda ısırılmaktan kurtarıyor kendisini.
Öğrenci velileri durumu öğrenince okul idaresine gidiyorlar.
Okul idaresi iddiaya göre; "Veliler ücretini ödesin güvenlik alalım' teklifi yapıyor.
Yani başka bir çözüm planı yok.
Velilerin para vermesi, sigortasını ödemesi gerekiyor güvenlik görevlendirilmesi için.
Ancak yönetimin ilk olarak yapması gereken, o kapıyı kontrol altına alması.
Öyle ya da böyle, öğrenciler kendilerine emanet.
Gerekirse son sınıf öğrencilerinden iki kişi koyup, o kapıyı bir şekilde kapalı tutması.
Nöbetçi öğretmen de bunu kontrol etmeli.
Çok zor değil.
Bizlerin okul zamanı da böyleydi. Kuş uçurtmazdık.
Birimiz sabit durur, diğerimiz gelen ziyaretçiye eşlik ederdik, araç girişi olursa kapıyı açardık.
Neyse veliler okul idaresinden sonuç alamayınca, köpeklerin toplanması için Samsun Büyükşehir Belediyesi'ni arıyorlar.
Belediyeden verilen yanıt daha ilginç.
Verilen bilgiye göre söylüyorum; Barınağın yolu müsait değilmiş, o nedenle alamazlarmış'.
Neden ne olursa olsun.
Çözümü bulması gereken öğrenci velisi mi, Samsun Büyükşehir Belediyesi mi?
Veli alıp barınağa götürecek değil.
Yol müsait değilse bul bir çözüm götür.
Ama yok herkes sorumluluğu bir başkasına atıyor.
Dün konuyla ilgili paylaşım yapmak için Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nü twitterde etiketleme yapacaktım.
Bizim çok meşgul kamu kurumlarımızın uzantılarında 'fotoğraflara ekleme yapılamaz yazıyor'..
Samsun Valiliği'nde yazmıyor ama Sağlık Müdürlüğü'nde de aynı şeyi gördüm.
Fotoğraflara eklenemez yazıyor.
Çok yoğunlar sanırım.
Kendilerini ilgilendiren konulardan, haberdar olmak istemiyorlar mı?
Çok ilginç geldi bana.
Milli Eğitim Müdürlüğü de aynı, Sağlık Müdürlüğü de.
Muhteremler böylesi bir kısıtlama getirmişler, sosyal medyada.
Samsun Valiliği her türlü konudan haberdar edilebiliyor ama alt bağlı kurumları 'kısıtlı' olur mu böyle bir şey?
Samsun Valisi Dağlı'nın da bu konuyu düzelteceğine inanıyorum.
Her kurum kendilerini ilgilendiren durumlardan sosyal medya üzerinden de bilgi sahibi olmalı, hatta kısıtlama yerine tam tersi bu konuları takip eden bir birimi olmalı.
Belediyelerin tamamı bu etiketleme konusunda açık.
Konuyla ilgili olarak Samsun Tarım İl Müdürlüğü'nün twitter hesabı da.
Atakum'da okulda sokak köpeği saldırısına dönecek olursak;
Okul idaresinin elbette kendileri bazı önlemler almalı.
Ama asıl sorun 'güvenlik olması şart'.
Ayrıca Büyükşehir Belediyesi, barınaklarını sokak köpeklerini barındırmak için kurdu.
Onların da mazeret üretmeden, bu konuda gelen şikayet nereden nasıl gelirse gelsin, harekete geçmesi gerekir.
Zaten yol durumunun bozuk olmasıyla ilgili söyledikleri gerekçeyi hiç anlamadım.
Kaldı ki yolu ulaşılabilir hale getirmesi gerekende kendileri.
Sokak köpekleri, kediler can dostlarımız, asla başlarına başka bir şey gelmesini istemem ve tepki gösteririm.
Ama ne yazık ki bazılarının saldırgan olduğu gerçeğini de unutmayalım.
Can dostlarımız ama tedbirli olmakta yarar var.
Şimdi Büyükşehir Belediyesi'ne düşen;
Saldırgan olan başı boş köpeklerin barınaklara almasıdır.
Okul idaresinin ve diğer okulların da 'azami ölçüde giriş ve çıkışları denetim altına alması şarttır'
Her yetkili sorumluluğu bir başkasına atarsa, sonuçta problem çözülmemiş olur,
Olan da, üzülen de sonuçta vatandaş olur.
Vatandaşın suçu ne?
Öğrencinin suçu ne?
Herkes işini iyi yapmalı.
Layıkıyla ve liyakatle...
Liyakatsizliğin ve çözüm üretmek yerine laf üretmenin acı tecrübelerini zaten bu ülkenin insanları çok yaşadı.
Dün yazdığım köşe yazımda dediğim gibi;
Çözümsüzlerden usandık.
Biz değil şurası bakıyor, diyenlerden bıktık.
Faturanın hep vatandaşa kesilmesinden bezdik.
Sorunları çözüm makamında oturanlar 'Şikayet edenler' olduğu sürece;
Ne yazık ki, vatandaş olarak fatura ödemeye devam edeceğiz.
Bir sorunu şikayet etmek, bildirmek, uyarmak bile suç sayılır hale geldi.
Yazık..
OKUL BAHÇESİNDE
ÖĞRENCİYİ KÖPEK ISIRDI
Samsun'da okulun demir kapısının açık olması nedeniyle bir öğrenciyi sokak köpeği ısırdı. Bir diğer öğrenci kendini son anda kurtardı. Veliler, sosyal medyada tepki gösterdi.
İlgili kurumların twitter
adresleri 'fotoğrafa' eklenemiyor
Samsun Valiliği'nin twitter adresi, sorunlarla ilgili fotoğrafların altına eklenirken, Milli Eğitim ve Sağlık Müdürlüğü'nün twitter adresleri fotoğraflara etiketlenemiyor.