Her seçim zamanı, gün milletvekili aday listesi açıklanmasına gelince, geceden sıkıntılar başlar.
Sabah listelerin YSK'ya gitmesi için son şekil verilir, o sıralar trafiğin en yoğun halidir.
Çoklu senaryolar olduğu gibi, net sonuca ulaşanlar da vardır.
Ve açıklanınca, hemen her partide hayal kırıklıkları olur.
*Mesela hiç beklemiyordum ama iyi yere konuldum, benim için sürpriz oldu sözünü duyamazsınız.
*Çünkü sürpriz olmaz.
*Çünkü her şey bilinçli yapılır Ankara’dan.
*Nedense çoğunlukla ilklerdeydim, son anda çıkarıldım ya da arkaya gittim 'sözlerini dinlersiniz aday adaylarından'.
İlk günün sancısı çok ağır seyreder.
Özellikle baş ağrısı, uykusuzluk, baş gösterir.
*Son ana kadar listenin seçilebilecek yerindeydim, son anda olan oldu.
*Yukarıdan işi bitirdiler.
*Neler oldu neler.
Bazılarında küsmeler çok olur;
İstifalar yaşanabilir.
Mesela AK Parti'nin ilk açıklanan listesinde Rabia Bay Keser ve Burhan Ersoy vardı.
Sonra Keser affını istedi. Ersoy istifa etti.
Geçtiğimiz gün de AK Parti'de 8. sıra adayı istifa etti.
Olur seçim sürecinde böyle gelişmeler.
Ama şunu açıkça söylemek isterim ki;
Samsun'da ne yazık ki, hemen her partinin listesi bazı 'sıkıntıları da' beraberinde getirdi.
Yani kimse birbirini kandırmasın.
Listeler ortada.
Gönül rahatlığıyla bizim liste 'tabanı da temsil ediyor, teşkilatı da, kentin dinamiklerini de' diyebilecek durumda değil.
Samsunlu olmak 'tek kriter değil elbette'.
Her zaman derim Samsuncu olabilmek, gerçekten 'Hiç bir şeye karışmadan oturan nice Samsunludan daha önemli bu kent için.
Kim nasıl katkı veriyor ona bakmalı.
Şimdi AK Parti'nin, CHP'nin, İYİ Parti'nin ya da MHP'nin listelerine bakıp, "Tam istediğimiz gibi deme şansımız var mı?
Kimse kırılmasın.
Kimseden duydunuz mu böyle bir şey?
Her listenin 'kırılgan noktaları' var.
Hele ki, seçim sonrası eğer seçilenler 'bu kentin beklentilerini karşılamazsa', onun faturası da yerel seçimlere yansır.
Önümüzde bir ay bile kalmadı.
Açık söylüyorum; ne adaylar, ne de siyasi partilerin seçmenin oyunu alabilmek için yaptığı bir şey yok.
Çoğunun daha medya planlaması bile yok.
Bakmayın bizler haberlerini veriyoruz, Samsunlular bilgi sahibi olsun diye.
Yoksa çoğunun bir planı bir programı, medya ile bir çalışma takvimi filan da yok.
Önümüzdeki günlerde HHalk ekibi olarak sahaya çıktığımızda eminim ki, adını bile anlatamamış vekilleri sahada göreceğiz.
Bunlar olursa yayınlamaktan hiç çekinmeyeceğim emin olun.
Ve dün.
İYİ Parti Lideri Meral Akşener, neden Site Cami'nin o en dar caddesinde böyle bir 'mini miting bile diyemeyeceğim' bir açık hava toplantısı yaptı onu çok anlamadım.
Otobüsün üzerinde neden tek başınaydı onu hiç anlamadım.
Neden adaylar çıkmadı/ çıkarılmadı yanına.
Hadi otobüsün üzerine çıkmadılar, neden halkın arasına girip de temas kurmadılar.
Camdan el sallamayla olur mu hiç.
Ayrıca otobüs içinde özçekim yapmaları, vatandaşın dikkatini dağıtmaları da çabası.
Açık söyleyeyim 'beğenmedim'.
Kimse kusura bakmasın.
Bugün de İBB Başkanı İmamoğlu geliyor Samsun'a.
Onun ekibi daha profesyonel görülüyor.
İzleyip göreceğiz.
Sonuç olarak biri çok iyi liste yapıp diğerleri, çok kötü liste yaptı gibi bir durum yok Samsun'da.
O noktada herkes 'nasıl oluyorsa' birbirini izledi, eşitledi durumu.
Asıl mesele sahadaki performanslarında.
Kim ikna ederse, kim iyi temas kurabilirse, kim samimi olduğuna inandırırsa;
Samsun'da 2 koltuk sahibini arıyor.
3 olur mu, inanın ihtimal var.
Açık söyleyeyim;
Adaylar arasında kaybetme ve kaybettirme potansiyelleri olan da var;
Kazandırma kabiliyetleri olan da.
O nedenle 'Bizim liste iyi değildi' bahanesinin ardına;
Ne adaylar, ne mevcut vekiller, ne il başkanları, ne de SKM başkanları, ne parti gizlenmesin boşuna.
Listeler 'aşağı yukarı aynı'..
Çare de sizsiniz, sorun da..
İŞTE SAMSUN'UN 28. DÖNEM VEKİL ADAYLARI