Kendilerini, söze gelince Samsun'un geleceğini inşaat eden yöneticiler yerine koyanların, halini gördük hep birlikte..
Bir ara fena uçmuşlardı ama sonra biraz ayakları yere bastı..
Samsun'un gelecek 10-15 yılını inşaa ettiklerini söylediler ama bir sağanak yağmur geldi, 'yalancının mumu yassıya kadar misali' sele kadar, yandı..
Bir de baktık ki; daha önlerindeki yazı görememişler..
Hatta aynı tecrübeyi 2007'de ve daha öncesinde de yaşamışken..
Bırakın Samsun'un gelecek 10-15 yılını, önünü göremeyen bir bakış açısıyla şimdi bugünleri yaşıyoruz..
Vizyonmuş.. Planlamaymış.. Çağdaş Samsun'muş..
Şimdi hepsi 'kazılarla, çamurlarla örtüldü'..
Ne vizyon kaldı, ne planlama..
Zaten ortada bir plan filan da yokmuş anlaşılan..
Samsun 3 Temmuz'da yaşanan sele 14 kurban verdi de herkesin aklı başına geldi..
Devletin bakanları bile koştu Samsun'a ne oluyor diye..
Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Canik'te köprünün üzerine çıktı, izah etti devletin bakanlarına, "Su şuradan geldi, şöyle oldu" diye..
Aslında çaresiz kaldık diyordu bir bakıma. Dereleri ıslah etmemiştik böyle oldu..
Boğulan vatandaşlarımız da bodrum katlardaydı.
Olmadı Başbakan devreye girdi..
Şu dereleri 'ıslah edin' artık dedi..
Yüzde kaçlardaydı Büyükşehir'in çalışma performansı bilmiyorum ama şimdi 'alt yapı ve dere ıslahlarında' çalışıyorlar..
Harıl harıl dere ıslah ediyorlar. Köprüleri yıkıp yeniden yapıyorlar..
Hele Atakum'u görmeyin..
Bulmaca gibi.. Yan yola gir, yandan yola gir, olduğun yerde dön, sonra sola dön, sonra ilk bulduğun aradan tekrar yan yola gir..
O sırada çamur içinden çıkabilirsen ışıklara doğru gel, nihayet anayola çık..
Ama bitmedi, dikkat et.. Yeniden diğer şeride geç, çok dikkat et tek yolda iki şerit var sollama yapma..
Barış Bulvarı üzerine girmeye kalkma yolu bulamazsın.. Çünkü girip çıktığın yere 'dikkat etmezsen' kaybolursun Maazallah..
Tam bir rezalet..
Hele ana yoldan sahile girmeyi aklından bile geçirme..
Geçme geçemezsin de, gece girmeye kalkarsan, aracının altını jilet gibi ucu açık kalmış asfalta kestirirsin.. Tekerleklerini söylemiyorum bile..
Hadi 12 yıldır yapmadınız bu işleri, bari çalışma yaparken, levhalarla yönlendirin insanları..
Akıllara zarar bir durum var ortada..
İşi kimler yapıyor, nasıl yapıyor anlamak mümkün değil..
Büyük bir kaza yaşanmıyorsa, bunun tek nedeni vatandaş artık, 'o çalışma vizyonunu tanıdığındandır'..
Ne zaman hangi yolun kapatılacağı belli olmayacağını bildiği için temkinli gidiyor..
Atakum'da nereye gitsen hemen hemen aynı..
Atakum Belediye Başkanı Metin Burma'ya şimdi hak veriyorum bu durumu görünce..
Aslında ne kadar doğru söylemiş..
Kaç kez sel raporu hazırladı ve 'o selin nasıl önleneceğini, yer altı ve yer ustu sularının nasıl ıslah edileceğini anlattı'..
Ama ne bizler tam dinledik, ne de yetkililer..
Şimdi Metin Burma'nın söylediğinden ve önerisinden ne farklı yapılıyor acaba merak ediyorum..
Başkan Burma bir mimar. Sonuçta bu işleri öyle ya da böyle bilir. Ama en azından ben yaptım oldu demez, bilene danışır..
Danışmayanların durumu ortada..
Samsun'u hangi hale getirdikleri de..
Şimdi sormak istiyorum. Başkan Burma'nın yıllar önce verdiği öneriyi Büyükşehir Belediyesi dinleseydi de, Atakum böyle bir kargaşayı yaşamasa olmaz mıydı?..
Yöneticilik 'illaki benim vizyonum diye tutturmak olmamalı'..
Başkalarının, bilenlerin de vizyonundan ve bilgisinden yararlanmak değil midir?..
Peki şimdi ne oldu..
Samsun sele 14 can verdi, sonunda yeraltı ve yer üstü sularının denize indirilmesiyle ilgili 'tüm öngörüler hayata geçirildi'..
Yazık değil mi bu kente..
Yazık değil mi giden canlara..
Niye daha önce dinlemediniz Başkan Burma'nın önerilerini..
Bu arada önemli bir not..
Atatürk Bulvarı'ndan yollar Atakum bölgesinde sürekli kesildiği için vatandaş araçlarıyla daha çok yan yolları kullanıyor..
Ama Büyükşehir Belediyesi'nin asfaltlaması gereken yan yolların hali berbat..
Her geçen gün de daha kötü oluyor.. Patates tarlası gibi adeta..
Öyle 10-15 yıl ileriyi görün demiyoruz, Sayın Büyük Başkan..
Küçük bir öngörü yapsanız da, dere ıslah çalışmalarınız bitene kadar o yollara bir hal çaresi bulsanız..
Hani 'araçlar çukurdan kaçarken, birbirine çarptı çarpacak'...
Allah korusun..
Ana yoldan, Bulvarlar'dan vazgeçtik; Yan yoldan bahsediyoruz başkan..