31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde, özellikle dikkat ettiğim bir konu var.
Projeler.
Samsun'da oy gücü en yüksek olan AK Parti'nin Belediye Başkan adaylarının yanı sıra,
Sonrasında en fazla seçmene sahip olan CHP'nin adayları,
Önemli bir yükseliş ivmesi yakalayan Yeniden Refah Partisi, İYİ Parti, Gelecek Partisi ve SP adayları da;
SBB adayı ya da İlçe Belediye Başkan adaylarının tamamı, oy güçlerine ya da ne kadar seçmenin desteğine bağlı kalmaksızın, projelerle sahadalar.
Her şeyin farkındalar.
Seçmen bu kez farklı bakıyor.
Ben sana niye oy vereyim der gibi, sorguluyor.
İnşallah, bakacağız, hayırlısı olsun, diyor.
O nedenle adaylardan öyle projeler duyuyorum güzel üretilmiş ve hoş çalışmalar.
Elbette ayağı yere basan sürekliliği olan projelerden bahsediyorum.
Mesela; Yenilenebilir enerji üretimi,
Bazı ilçelerde hayvancılıkta,
Bazı ilçelerde tarımda,
Hatta Samsun'un içme suyu temininde 'Belediyelerin kendi enerjilerini üretecek vaatleri olması çok iyi bir proje.
Ya da 'belediye marketlerinin' oluşturulacak olması.
Veya Samsun'da SBB adayları açısından içme suyunda hakkaniyet ölçüsünde indirim yapılacağını açıklaması da gayet iyi.
Mesela halk günlerini kaldıran belediyeler vardı.
Ya da göstermelik yapanlar.
Sanırım 'iletişimin ne kadar önemli olduğu' aday yapılmayan bazı belediye başkanları örnekleriyle iyi bir mesaj oldu, siyasilere.
Özellikle SBB Başkanı Mustafa Demir, çok çalıştı ama halkın önceliklerini göremedi ve iletişimi neredeyse sıfır noktasındaydı.
Sonuç seçimi izliyor şimdi.
Örneklere devam edelim;
Halk günü yapacağız, demeyen aday duymadım.
Dar gelirliye ücretsiz düğün salonları, müthiş bir proje.
Belediyelerin 'kartlı yardım' uygulamaları olacak.
Zaten yapanlar var ama gördüğüm kadarıyla dar gelirliye destekler sürdürülebilir hale getirilecek ve gençleri, emeklileri de kapsayacak.
Samsun'da sosyal tesislerdeki yiyecek ve içecek fiyatları uçtu adeta.
Özellikle Büyükşehir sosyal tesislerinde.
Çay 20 lira.
Şimdi o rakamlar, dar gelirlinin de istifade edebileceği noktaya çekilecek.
Yüzde 30 indirim olacağını söyleyen adaylar var.
Ne yerse, ne içerse.
Emekliye maddi yardım verecek, kira yardımı sağlayacak olan belediye başkan adayları var.
İç ısıtan bir proje.
Hayat zor, belediyelerin 'çöp toplamak, yol yapmaktan öte işler yapması gerekiyor.'
Ve sokaklardaki can dostlar için projeler var.
Mobil mama araçları gezecek mesela.
Çiftçiye destek projeleri.
Yapan belediyeler vardı, daha da geliştirilmiş çalışmalar dinledim.
Şimdi seçmen 'hayatı kendisine kim daha rahat hale getirir ona göre adaylara bakıyor.'
İlgisini çeken adaylar projesi olanlar.
Dikkat ediyorum;
Oy geçişgenliklerinin, tercihlerin farklılaştığı, bir seçim geliyor.
Bu seçim futbol takımı tutar gibi, oy verme seçimi değil.
Zaten müthiş bir hava var sahada, projeler yarışıyla daha da hızlandı.
Seçmen öyle dikkat kesilmiş ki; kendisine, çocuğuna, bütçesine dokunan proje var mı, onu arıyor adeta.
Resmen kendini arıyor anlatılanlar arasında.
Boş vaatlere karnı tok.
Mutfaktaki yangına çare arıyor.
Kim hangi projelerle sahada olduğunu açıklıyor; biz de zaten gazetemizde veriyoruz.
Ama 'emeklinin, dar gelirlinin düğün yapacak oğlunun, kızının masraflarının karşılanması' bile bir proje haline gelmiş durumda.
Aslına bakarsanız süper bir proje.
Betonlardan bahsetmiyorum dikkat ederseniz.
İnsan hayatına dokunan projeleri söylüyorum.
Belediyeleri 'kar-zarar ilişkisi' içinde görenler, sosyal tesisleri para kazanabilmek için çalıştırma mantığının iflas ettiği bir dönemdeyiz.
Seçmen gücünü biliyor.
Patron olduğunun da farkında.
Yani bu dönem belediyeler, ağır ekonomik koşullar nedeniyle zor durumda olan vatandaşa 'el uzatanlardan' olmak zorunda.
Yoksa seçmeni ikna etmek kolay değil.
Oylarda değişkenlikler, geçişler olduğunu görüyorum.
Gençler için projeler var,
Emekliler için,
Kadınlar için,
İşsizler için.
İstihdam için,
Kentin genel gelişiminde çok etkili olacak olan kentsel dönüşüm projeleri var.
Vatandaşın dört gözle beklediği bir projedir kentsel dönüşüm.
Kentin dönüşümü aslında.
Sosyolojik etkileri de var.
Metruk binaların yerine yapılacak olan sitelerin 'suç ve suçluyla mücadelede bile önemi var.'
Değişim istiyor artık insanlar.
İnsanlar huzur arıyor.
O nedenle her projeyi dikkatle izliyor.
Bazı seçim bölgelerinde 'hele ki ikili yarışların olacağı yerlerde';
Kabul edilebilir ve sürdürülebilir projelerin adayın oy geçişini sağlamasında bir adım öne çıkaracağına inanıyorum.
Çünkü son zamanlar da 'o aday şunu yapacakmış' diye dikkat kesilenler var, şahit oluyorum.
Tüm bunları yaparken elbette, 'belediyelerin yükünün üzerindeki söylemler' aksi tepebilir.
Dediğim gibi 'bendensiniz, paralar benden' gibi popülist adayların 'sürdürülebilir olmayan' projelerinden bahsetmiyorum elbette.
Sosyal projeler, örnek işler bahsettiğim.
Sosyal belediyecilik.
Seçmen 'israf, yağlı ihaleler, rant kokan işleri' sevmiyor.
Artık kendi yaşamının nasıl kolaylaşacağına bakıyor.
O nedenle bu seçim, kolay seçim değil.
Betona yapılacak yatırımlara değil,
İnsana yapılacak yatırımlar anlamlı.
Tek şart.
Ayağı yere basacak.
Sürdürülebilir olacak.
Merak etmeyin seçmen onu da anlıyor..
Oy almaya matuf uçuk kaçık beyanat... Belediyelerin bu söylemleri gerçekleştirecek ne gelirleri, ne de kaynakları... * Emeklilerin tecrübelerini hizmete dönüştürebilir miyiz? * İl ve ilçedeki kurumlarla işbirliği yaparak vatandaşlara hizmete dönüştürebilir miyiz? * Gençlerin beceri ve enerjilerini fayda ve üretime dönüştürebilir miyiz? * Tarım kesiminde üretimi ve üretim verimliliğini, çeşitliliğini artırabilir miyiz? * Üniversitelerimizden istifa edilebilir mi? * Deniz ulaşım ve ürünlerinden yarar sağlayabilir, topluma teşkil edilebilir mi? * Mevcut işleyişi daha nitelikli hale getirebiliriz miyiz? ... Yazınız bunları düşündürdü. Var ve sağ olasınız Efendim.