Türkiye depremde şu an için 35 bini aşkın vatandaşını yitirdi.
Ne suçu vardı vatandaşın;
Ev sahibi olabilmek için birikimleriyle başını sokabilecek bir yuva almaktan başka.
Nereden bilebilir zeminin bozuk olduğunu, nereden bilebilir müteahhidin çaldığını.
Oraya ruhsat veren belediyenin 'insafsız olduğunu, rant uğruna imza attığını, birilerini kayırmak için türlü dolaplar çevirdiğini' nereden bilebilir ki?
Yapı denetim firmalarının görevini yapmadığını, halkın canını hiçe saydığını kim söyler ki ona?
İmar affı geldiğinde çürük evine tapusunu alırken, nereden bilebilirdi evinin bir gün başına yıkılacağını, altında canını kaybedeceğini...
Şu an konuşmak boş, olan oldu diyenler çıkabilir.
Ama 1999 Gölcük depremini yaşadıktan sonra da yazdık bunları.
O gün dinlemeyen rantçılar ve rantçılar için imza yetkisi bulunanlar, bina yapmaya elverişli olmayan arazileri imara açanlar, bugünün zeminini hazırladılar.
İnsafsızlar...
Televizyon haberlerine bakıyorum hep müteahhitler tutuklanıyor.
Tek suçlu müteahhit gibi.
Yapı denetim firmalarından tutuklananlar nerede?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın büyük ebattaki sitelere verdiği izinler yok mu?
Oradaki sorumlular nerede?
Toprak zemini inceleyen Jeoloji mühendisleri nerede?
Jeofizik mühendisleri neden yok gözaltına alınanlar arasında?
Ya belediye başkanları!
O binaların yapılmasına izin veren belediye başkanları.
Hiç mi düşünmediler, o vatandaşların canını.
Tarım arazilerinin, heyelanlı alanların imara açılmasına o meclis üyeleri nasıl el kaldırdı.
Vebali var bu işin.
Şimdi hiç yürekleri sızlamıyor mu?
Yazıktır günahtır.
Yıl 2023 ve 6 Şubat'ta yine yaşadık bu yıkımları.
Deprem acı yüzünü gösterdi.
Birilerinin birilerine yaptığı kıyaklar, görmezden geldiği eksikler, çürük binalara verdikleri iskanlar 35 bin kişiyi aşkın kişinin canına mal oldu.
Nice hikayeler yarım kaldı.
Her enkazın altında 'umutlar, yarınlar tükendi'.
Aileler dağıldı.
O nedenle;
Ey Samsun'un yöneticileri...
Belediye başkanları.
Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm ilçe belediye başkanları.
Jeoloji mühendisleri,
Jeofizik mühendisleri,
Yapı denetim uzmanları, Belediye meclis üyeleri...
Hepinizin şapkanızı önüne koyma vaktidir.
Samsun'da 100 bini aşkın kişi imar barışından faydalandı.
Allah aşkına doğru söyleyin, yapın bir açıklama.
O binaları gidip kontrol ettiniz mi?
Durumlarıyla ilgili risk raporu hazırladınız mı?
Kentsel dönüşüm bekleyen çarpık, kontrolsüz binaların 'aslında birer mezar olduğunun’ farkında değil misiniz?
Bir kaç gündür, Kökçüoğlu, Anadolu Mahallesi, Soğuksu, Kıranköy, Hastanebaşı, Zeytinlik ve Kadıköy'den ne kadar arayan vatandaş var biliyor musunuz?
Kuzey Anadolu fay hattına 80 kilometre uzaklıkta olan Samsun 2. derece deprem bölgesi.
Hani nerede kentsel dönüşümler.
AK Parti'nin milletvekilleri, yerel seçim öncesi Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'u Samsun'a getirmedi mi?
Kentsel dönüşüm başlayacaktı ne oldu?
Neyi bekliyorsunuz?
Allah korusun bir faciayı daha kaldırabilir mi bu ülke?
Samsun'da ise kentsel dönüşüm bekleyen çok sayıda mahalle bulunuyor.
Bina yaşları ortalama 35-40 yıllık olan eski yapılar, depreme 'ne kadar dayanıklı' test yaptınız mı?
Yapmadınız değil mi?
Çünkü işi gücü bırakmış, birilerinin heyelanlı tarım arazisini rant imarına nasıl çeviririz, onunla uğraşan bir zihniyet iş başında Samsun'da.
15-20 yıldır 'kentsel dönüşüm' sürekli konuşuluyor.
Ne oldu.
Verecek yanıtınız var mı?
İş işten geçtikten sonra, 'müteahhitler' tutuklandığı sürece, bu belediyeler ve diğer sorumlular işte hep böyle rahat olurlar.
Mesele asıl burada.
İlkadım bölgesi acil kentsel dönüşüm beklemiyor mu?
Var mı buna bir yanıtınız?
'Yatay mimari yapacağız' diyen, 'sizi kim sıkıştırıyor' diye soran SBB'nin yetkilileri, heyelanlı tarım arazisine yatay mimari çalışması yaptınız da neden kentsel dönüşüm bekleyen mahalleler için 'koşturmuyorsunuz' acaba.
Kim için çalışıyorsunuz ki?
Vatandaşa hizmet için orada değilseniz, ne işiniz var o zaman vatandaşın meclisinde?
Bakın açık söylüyorum.
Ve tarihe not düşmek için bunları yazıyorum.
Sonra uyarmadı demeyin.
Samsun'da Allah korusun bir deprem yaşanırsa ve bugün mahalle mahalle belirttiğim kentsel dönüşüm bekleyen bölgelerde can kaybı olursa;
Bunların sorumluları müteahhitler değil bugün uyarı yapılmasına rağmen görevini yapmayan 'Belediyelerdeki sorumlulardır'.
Samsun'da heyelanlı tarım arazisini imara açmak isteyenler, bu kentin gerçeklerinden bihaberdir.
Maraş merkezli depremlerde yaşananları görmeyip, ülkenin yasta olduğu dönemde ayıplı teklifi meclise getirecek kadar da 'umursuzlardır'.
Ve o teklife evet diyerek 'komisyonda kabul edenleri Allah'a havale ediyorum ve Allah ıslah etsin' diyorum.
Aynı teklifi 'vatandaşlardan gelen tepkiler sonrası' mecliste 'ret değil bekleme kararı verenlerin' ise bu kentin geleceği ve binaları, zemini riskli olan bölgelerle mücadele edebilecek yeterlilikte olmadığı açık seçik ortadadır.
AFAD'ın, afet anında toplanma alanı olan Emek Park’ı bile betonlaştıracak kadar ileri giden zihniyet Samsun Büyükşehir Belediyesi'ni yönetiyor ve Samsun'un kaderinde rol oynuyorsa, diyecek söz kalmamıştır.
Artık sözün bittiği yerdeyiz.
O nedenle günlerdir;
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sesleniyorum.
Artık herkes geceleri uyuyamıyor.
Deprem korkusu Türkiye'yi dolayısıyla Samsun'u sarmışken;
Heyelanlı tarım arazisini imara açmak için meclise teklif getiren zihniyetler 'Samsun'u olası bir depreme hazırlayamaz.'
Lütfen bunu görün.
Samsun'da acilen 'riskli binalar haritasının çıkarılıp, güçlendirme çalışmaları ve kentsel dönüşüm başlatılmalıdır'
Bunu yapabilecek öngörü ise 'Bugünkü yönetimin işi değildir'..
NOKTA..
Nereden bakarsan bak
her yerde risk var
Yaklaşık 350 bin nüfusun yaşadığı İlkadım'da acil kentsel dönüşüm beklenen mahallelerde 104 bin yapının da imar barışından faydalanması, tehlikeli binalarda yaşamların sürdüğünü ortaya koyuyor.
İşte Samsun'un
deprem haritası
Heyelanlı araziye imar
teklifine tepkiler dinmiyor
AFET TOPLANMA ALANI BİLE BETONLAŞTIRILDI