Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, uzun zamandan bu yana beklenen açıklamayı dün Samsunspor'u ziyaretinde yaptı...
Aslında Samsun kamuoyu bu konuda gerçekten başı 'NEDEN'LE başlayan bir çok soru soruyordu..
Mesela ne deniliyordu..
*Samsunspor NEDEN böyle kötü yönetildi.
*Samsunspor'un gelirleri NEDEN böylesine kötü transferlere yönlendirildi.
*Samsunspor, tepe taklak kümeye doğru giderken ve taraftarın bile 'DÜŞÜYORUZZZ' diye bağırdığı ortamda, NEDEN önlem alınmadı.
*Samsunspor ve Samsun'la ilgili söz sahibi olanlar, geleceğiyle ilgili tasarrufta bulunmayı kendilerinde hak görenler NEDEN devreye girmedi.
Bu cümlelerin hiçbirinde Bakan Kılıç'tan söz etmeye gerek yok..
Çünkü Kılıç, her milletvekili gibi, her yerel yönetici gibi ve hatta ilin Valisi gibi bu kentin 'tek markasına' sahip çıkma, koruma ve kollama görevini zaten kendi üzerinde görmelidir..
Yani Samsun Milletvekili ve üstelik Gençlik ve Spor Bakanı olan Suat Kılıç'ın, Samsunspor'un uçuruma doğru gidişinde bu durumu fark edip, ilgililere NEDEN diye sormaya hakkı vardı..
Çünkü taraftar, Samsunspor'un şimdiki hale gelmesinde 'NEDEN' diye sormayan Spor Bakanı'nı, hemşerisi olması nedeniyle eleştirebilme hakkına sahiptir..
Bu gayet doğal..
Ancak Suat Kılıç'ın, Samsunspor'un Süper Lig'e çıkmasında verdiği mücadeleyi de hesaba katarak bunu yapmalıdır..
Transfer tahtasının açılmama riski karşısında yaptıklarını göz ederek..
Samsunspor'un bankalara olan borçlarının yapılanmasında verdiği mücadeleyi de görerek bunu yapmalı..
Hatta başarılı oldu ya da olmadı. Samsunspor için '1000 altın adam' kampanyasını başlatmasını da 'bir kenara yazmalı'..
Kılıç, yalnız kaldık, beni eleştirenler o zaman yoktu derken haklı olduğu kadar, Süper Lig'deki Samsunspor'un göz göre göre düşmesine seyirci kalması nedeniyle de 'bazı eleştirilere' göğüs germelidir..
En azından 'Bir Samsunspor taraftarı olarak' düşüncelerini o süre içinde açıklamalı ve kent bilincinin oluşması için çabalamalıydı..
Sonuçta; Samsunspor geçtiğimiz yıl kötü yönetildi ve küme düştü..
Herkesin hatası var.. Başta eski Başkan Kazım Yılmaz'ın kötü yönetimi olmak üzere..
Ama Bakan Kılıç, bakın şimdi çok farklı bir şey daha söylüyor..
Samsunspor'un bu durumdan kurtulmasına benim tek başıma gücüm yetmez diyor..
Keşke bunu geçtiğimiz sezon 'DÜŞÜYORUZ' diye bağıran Samsunspor için de söyleyebilseydi.
Onca verdiği emek, çaba boşa gitmeden.
Şimdi söylediklerini 'o zaman da' söylemeli, uyarmalı, hemşerilerini bilinçlendirmeli ve 'Düşerseniz, benim gücüm yetmez toparlanmanıza, dikkatli olun' demeliydi..
Görülen o ki, Samsunspor'u zor günler bekliyor..
Gençlik ve Spor Bakanı, Samsun Milletvekili Suat Kılıç bile böyle diyorsa; sıkıntı büyük..
Bakanı duydunuz..
Not: Bu arada müftülüğün verdiği iftar yemeğinde basın mensuplarına, oruçlu olmalarına rağmen yer ayrılmamış olması düşündürücü. Hele ki müflüğün yemeğinde.. Sayın Müftü, güzel ve ilginç uyarılarıyla çok dikkat çekti ancak, bir iftar yemeğinde basın mensuplarına yer ayırmayı atladı.. Müftü bey bu yazıyı okuyup üzülmesin. Biz arkadaşlarımıza geç de olsa iftarlığını yedirdik.