"Hangi takımlısın?" diye sorulan soruya “Samsunluyum, Samsunsporluyum” diye yükselmek gelir içimden gururla ve akabinde içimden taşan cümleleri nakış misali işleyerek aktarmak gelir karşımdakilere.
O içimden taşanlar ise şudur; “Samsunspor armasında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olan tek takımdır, kırmızı beyazın yanı sıra bir de siyah eklemiştir renklerine, yaralı gününün hatırası olan 20 Ocak 1989 ile…
Yaralı ama yarasından güç alıp ayağa kalkmayı bilmiş, tüm içine çekilmeye çalışıldığı kaoslara rağmen gururlu bir dik duruş sergilemiştir her daim, bu da asaletine asalet katmıştır.
Sürekli bir şeylerle sınanmıştır; parasızlıkla, kazayla, hakemlerle, iş bilmeyen ama bildiğini sanan yöneticilerlerle, bazen ise parayla… Ama her durumda ona karşı tertemiz bir sevda besleyen taraftarıyla yüceldikçe yücelmiş, gönlümüzün başköşesinde yerini sabitlemiştir.”
Bu asil armaya bakınca gördüğüm başka bir şey daha var…
Geçmişinden bugününe bu takım için mücadele etmiş, inanmış, çok sevmiş, bu armanın yolunda can vermiş ve bugün hâlâ bu takımın iyiliği için uğraşan; taraftarından, futbolcusuna, malzemecisinden, temizlik görevlisine kadar, işini sevgi ve saygıyla yapan herkesin kare kare görüntülerinin birleşip armayı oluşturduğunu düşünün, en üst basamaktan en alt basamağa, geçmişten bugüne tüm o görüntü karelerinin bu asil armayı oluşturduğunu imgeleyin.
Temelinde inanç, emek ve aşk barındıran bu armanın arkasında ise Ata’sı var elbette.
Dilim döndüğünce anlatmaya çalıştığım, görmeden görebildiğim görüntü hep budur benim.
Ben bu yazıyı mevcuttaki korkunç tabloyu, kötü gidişat yüzünden büründüğümüz karamsarlığı düşünerek değil, ezelden ebede yüreğimizde var olan ve son nefese kadar var olacak olan Samsunspor aşkını dile getirebilmek için yazdım.
Gündemde işler kötü gitse de, taraftar sitem edip “maça gitmeyeceğim!” dese de, biliyorum ki birkaç güne öfkesinin yerini yine kıyamamak alacaktır.
Gündemin tatsızlığını değil, içimizdeki baki olanı anlatmak istedim.
Son olarak Samsunspor - Kırmızı Beyaz Siyah kitabından bir alıntı ile yazımı sonlandırmak istiyorum.
"Samsunsporlu olmak acıklı bir aşk hikayesine benzer; kaybetmeye mahkumsunuzdur ancak arada sırada tadılan küçük mutluluklar sizi ayakta tutar ve ileriye hep umutla bakarsınız; daha iyi olmayacağını bilerek ama artık vazgeçemeyecek kadar bağlanmış olarak…”
“Başka?” diye soranlara inat; sadece Samsunspor…”