“Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkasının acısını duyabiliyorsan, insansın.”
Ben bir anne değilim, benim evladım yok ama masum bir canın gözündeki acıyı görmek ya da dilinin söyleyemediği yardım çığlığını yüzünden, gözlerinden okuyabilmek için illa ebeveyn olmaya da gerek yok diye düşünüyorum, insan olmak yeterlidir bence.
Havva bebeğimiz Samsun Bafra’dan bir evladımız…
Sma tip 1 kas hastalığı ile mücadele eden bir yavrumuz.
Havva henüz 9 günlük iken tanı konulmuş ve şu an 14 buçuk aylık…
Biz bu zaman aralığını ne kolay söylüyoruz ama bu yavrumuz için her geçen günün zorluğunu o ve ailesi bilir elbette.
Allah kimseyi sağlıkla sınamasın ama evladıyla, evladının sağlığıyla hiç sınamasın.
Sosyal medya paylaşımlarında ailenin yazdığı “sizlerin 5 lirasına dahi talibiz” sözlerindeki çaresizlik benim canımı çok yaktı.
Bir de bir videolarında izlediğim, şu an yazarken bile yüreğime yumruk olup oturan bir olayı anlatmak istiyorum.
Havva bebeğimizin 3 yaşında bir ablası var. Bir gün o simit yerken Havva’nın da canı çekiyor, uzanıyor simite ama annesi diyor ki “ben o simidi yavruma veremedim çünkü yutma kaslarını da kaybetmeye başladı….”
Anne bunu söylerken sesi titriyor, o yayında ağlamamak için kendini sıkıyor ama ekranın başındaki ben o kadar güçlü kalamıyorum…
Bunu duyduktan sonra telefonu bir kıyıya bıraktım, bir an için o anı düşündüm, o anın çaresizliğini gözümün önüne getirdim ve bu küçük gibi görünen ama büyük olan olaya oturup ağladım. Açıkçası şu an yazarken de aynı boğazdaki yumruk ve gözümdeki yaş benimle…
Olay bir simit gibi görülebilir ama ötesini de düşünmek can yakıyor. Çünkü yavrumuzun valilik izinli yardım toplama kampanyasının süresi 22 Şubat 2024’te doluyor.
Kimse evladının bir sürü cihaza bağlı, zar zor nefes alırken, gözünün önünde ve gözünün içine bakarak ölüme gidişini izlemek istemez.
Evladı olanlar ve belki de evladının çok hareketli oluşundan şikayetçi olan ebeveynler vardır içinizde. Yavrunuz ateşli bir hastalık geçirip güçsüz, solgun, cansız bir ifadeyle yüzünüze baktığında “keşke iyileşse de yine yaramazlık yapsa, hiç sesimi çıkarmam” diyorsunuz değil mi?
Her zaman bütün canlılığıyla oynadığı oyuncaklarını gözü görmüyor ya da tuttuğu gibi bırakıyor…
İşte Havva bebeğimizin annesi de diyor ki “Uzattığım oyuncağı tutamıyor benim yavrum”
Mevsimsel hastalıkta iyileşme görülüyor elbette ama bu yavrumuzun elinden tutmadığımız her geçen gün o da parça parça hakkı olan her şeyden kopuyor…
Zaman kısıtlı, şu an %81 tamamlanmış…
Ben diyorum ki Şubat 22’ye kalmadan o %81’in ilerleyişine hep birlikte sevinelim, %100 tamamlanışına ve balonlarını uçuruşlarının mutluluğuna hepimiz dahil olalım.
Ne kadar erken o kadar iyi…
Kas kaybı her geçen gün devam ediyor, biz elimizi çabuk tuttuğumuzda yavrumuzda kurtarılan kaslarla önce bu erimeyi durduran ilaca ve sonrasında yürüyüp koşabilmesi için, nicesi için gerekli tedavilere başlanacak.
Bu yavrumuzun göz göre göre eriyip gitmesine izin vermeyelim. Üç-beş demeden destekte bulunarak bu yavrumuza sahip çıkalım, çünkü Havva da bizim evladımız.
Havva’ya Destek Olmak İçin
(Ziraat Bankası: Alıcı: FATİH KARATAŞ)
₺ : TR63 0001 0025 5077 4435 8350 05
$ : TR36 0001 0025 5077 4435 8350 06
€ : TR09 0001 0025 5077 4435 8350 07
YURTDIŞI IBAN: NL61 BUNQ 2081 8722 34
Alıcı Adı: Sma Kids, Swift kodu: BUNQNL2A
İletişim: Baba Fatih Karataş, 0553 965 08 65
Ayrıca; Tüm operatörlerden ‘HAVVA’ yazıp ‘6155’e mesaj göndererek 20 TL bağışta bulunabilirsiniz.
Verdiğiniz ve vereceğiniz destekler için şimdiden teşekkür ediyorum, kalbiniz gibi güzel geçsin hayatınız… Sevgiler….
Allah sizden razı olsun bu tür paylaşımlara yer verilmeli daha çok insanlarımız görmeli duyarsız bir millet olmamamız lazım duyarlılığınızda ötürü teşekkür ederim ❤️