Öylesine dinlediğiniz, hatta belki de artık dinlemeyi alışkanlık hâline getirdiğiniz şarkıların hayatınıza etki edebileceğini biliyor musunuz ya da duygu durumunuza uygun şarkıyı bilinçaltınızın size çekebileceğini?
Kendi hayatımda bunu fark etmem çok eski zamanlara dayanıyor.
İlk olay daha 16-17 yaşlarındayken oldu. Bahsedeceğim şarkı yabancı bir şarkıydı ve sürekli içimden onu dinlemek geliyordu, üstelik ben ingilizceden çok fazla anlayan biri değilim.
Bilinçaltımızın yabancı dil bildiğini de düşünüyorum açıkçası.
Bir gün sürekli dinlediğim o şarkının Türkçe çevirisine bakmak geldi aklıma ve o an şok oldum.
Mevcutta yaşadığım duygu durumunun, hayatımda yaşadığım ikilem ve karmaşıklığın sözlerini anlatıyordu resmen.
Nasıl olmuştu da bu kadar nokta atışı bir şarkıya çekilmiştim?
Tabii ki bazen yanlış çekimlere de sebep olabiliyor ki, bunu da çok yakın bir zamanda yaşadığım için bu konuyu aktarmak istiyorum.
Yine çok eskilerden bizde albümü olan bir sanatçının şarkılarına denk geldim internette.
Albüme öyle hakimmişim ki bütün şarkıları ezbere mırıldandım ve içlerinden bir tanesi fena dilime dolandı.
Şarkı açık değilken bile kendi kendime söylüyordum.
Bilinçaltımızın iyi ya da kötü diye ayırt etmediğini ve biz hangi enerjide kalmaya diretirsek sorgulamaksızın onu hayatımıza daha fazla dahil ettiğini biliyorum.
Şarkı hareketli olsa da sözleri ayrılık, hüzün, kısacası negatiflik içeriyordu.
Çoğu insan buna tesadüf diyecektir ama mevcuttaki enerjimizle gelecekteki zamanı belirleyenin yine biz olduğumuzu da bildiğim için, o aralar gayet stabil giden hayatımın bir anda saçma sapan şekilde bozulmaya başladığını fark ettim.
Öyle alakasız sebeplerden yani sudan sebeplerden huzurum kaçtı ki, kendimi bir anda “Ne oluyor yahu?” diye sorgularken buldum.
İşin komik yanı sorunlarla cebelleşirken hâlâ aynı şarkıyı mırıldanıyordum.
Bir an durdum ve şarkının sözlerine dikkat kesildim, çok ilginçtir ki şarkının içindeki 5-6 cümlenin birebir aynısı bir anda hayatımda hortlamış, aslında bunu ben yaptım.
Sözlerin sihrini herkes anlamayabiliyor.
Olumlu düşünmek ve konuşmak insanlara zor geldiği için kolay olanı seçiyorlar yani negatif düşünmenin rahatlatıcı ama tehlikeli kucağını…
Oysa ki pozitif düşünmek daha kolaydır, sadece biz çocukluğumuzdan bugüne hep negatif kalıplar duya duya büyüdüğümüz için bilinç buna direnç gösterebiliyor, durumu fark ettiğinizde ise pozitif düşünmenin gücü ve enerjisine hayran kalıyor, bir o kadar da dikkatli oluyorsunuz.
Ben o şarkıyı dinlerken sadece sözlerini mırıldanmıştım, sözlere duygular eklendiğinde onu hayatımıza çekmek kaçınılmaz oluyor.
Ben duygu eklemediğimi sanıyordum ama eskilerin “Bir şeyi kırk kere söylersen olur.” sözüne çıkıyor bu olay da.
Eskiler de biliyormuş bu işleri ama adının çekim yasası olduğunu bilememişler elbette.
Bu olaydan sonra o şarkı her aklıma geldiğinde es geçtim, sözleri daha pozitif ya da iyi hissettiren şarkılar açtım.
Kısacası beni tehlikeli sulara çekecek o enerjiden uzaklaşıp, yerine daha olumluyu koymayı seçtim.
Şimdi çoğunuzun “Ne yani ben şimdi arabesk dinleyemeyecek miyim?” dediğini duyar gibiyim, elbette dinleyeceğiz, ben de dinliyorum ama sözleri çok benimsemeden, öyle üstünkörü geçerek ya da dozunda dinleyerek.
Kısacası sözlerin sihrinin bilincinde, oluşturabilme yeteneğimizin farkındalığı ile dinliyoruz, dinleyeceğiz…
İsterseniz kendi hayatınızda bunu gözlemleyebilirsiniz.
En çok dinlediğiniz şarkının sözlerine bir bakın ve bir de kendi hayatınızı şöyle bir geriden inceleyin.
En çok dinlediğiniz şarkıyı yaşıyor olabilirsiniz ya da sürekli dinlediklerinizle nasıl bir hayat oluşturacağınızın temellerini atıyor olabilirsiniz…
Yazının ekstra notu: “Negatif bir zihinle pozitif bir hayat yaşanmaz.”