İletişim Hakkı, bireyin katiyen vazgeçemeyeceği haklarından biridir. Bu şekilde kabul edilmektedir.
Bu hakkın kullanılmasında, karşılıklı yükümlülükler ve zorunluluklar vardır.
Saygı ve hoşgörü ilkeleri de aynı şekilde bu hakkın kullanılmasında yer almaktadır.
Saygı ve hoşgörü ilkeleri, iletişime herhangi bir aşamadan sonra katılan üçüncü kişiler için de aynı şekilde geçerlidir.
İletişim Hakkı’nın kullanımında, toplumsal, kültürel ve ekonomik etmenler de önem taşımaktadır.
Toplumdaki yöresel özellikler de kesinlikle ciddiye alınmalıdır.
Demokratik toplumlarda, iletişim yoluyla bilgiye ulaşma, bir hak olarak düşünülmektedir.
Bir Hak Değil, Bir Gereksinim
Bilgi edinmenin bir hak değil, bir gereksinim olduğu ise, yok sayılmaktadır.
Oysaki bilgisi olmadan, bilgi edinmeden birey kendini içinde bulunduğu toplumun bir parçası olarak hisseder mi? Hissetmez. Hissedemez.
İletişim hak ve özgürlüklerini savunan, bu alanda belirli kurallara uyulmasını öğütleyen uluslararası düzeyde belgeler bile vardır.
UNESCO Anayasası, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Birleşmiş Milletler İletişim Özgürlüğü Taslak Bildirgesi, Avrupa İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerinin Korunması Sözleşmesi, UNESCO Temel İlkeler Bildirgesi, Avrupa Konseyi Anlatım ve Bilgi Özgürlüğü Bildirgesi ve Uluslararası Gazeteciler Federasyonu Bildirgesi, bu belgeler içerisinde yer almaktadır.