Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı, son iki gündür cevaplandırılmasını istediğim, ‘cevaplandırılmaması durumunda; HSYK’ya yönelteceğim 6 soruyu ayrıntılı bir şekilde cevaplandırdı, Başsavcılık Basın Suçları Bürosu’nun amacını aşan şekilde yorumlara neden olacak açıklamalarına netlik kazandırdı:
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasından; savcılık soruşturması veya mahkeme dosyalarıyla ilgili bilgiler, ‘nitelikteki bilgi veya belgeler olup, bilgi edinme yasasıyla elde edilebilecek bilgiler kapsamı dışında olduğu, davanın veya soruşturmanın tarafı olmayanların, cumhuriyet savcısından davayla ilgili bilgi ve belge alamayacağı,
Basın Suçları Bürosu’nun kendi soruşturma alanı dışındaki davların içeriği hakkında yazılı veya sözlü açıklama yapamayacağı, belge düzenleyemeyeceği, mahkemeye davası açılmamış; soruşturma aşamasındaki bir dosya hakkında bilgi veremeyeceği,
devam eden bir yargılamanın nasıl sonuçlanacağını öngörerek ‘böyle bir dava’ yoktur diyemeyeceği anlaşıldı. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklaması, üstünlerin hukukunun değil; hukukun üstünlüğünün sözkonusu olduğu; hiçbir kimse veya organın kaynağını Anayasa’dan almadığı bir devlet yetkisini kullanamayacağını da gösterdi.
Ak Parti İl Başkanlığı’ndan medyaya servis edilen, değişik basın-yayın organlarında ve internet sitelerinde yer alan Basın Suçları Bürosu’nun açıklaması, amacını aşacak şekilde yanlış yorumlanmış; başta gazetemiz olmak üzere, değişik medya organlarında ve yaygın basında da çıkan sorgulama ve yargılamaların yapılmadığı sonucuna varılmıştı. Başsavcılığın yazısında sözkonusu yargılama ve sorgulamaların ilgili makamlarca yapıldığı açık ve seçik bir şekilde belirtildi. Basın Suçları Bürosu’nun açıklamasının, sadece basın yoluyla işlenen suçları kapsaması, diğer sorgulama ve yargılamaları kapsamaması, basın suçu nedeniyle yargılanmayanların, hiçbir suçtan yargılanmadığı veya sorgulanmadığı anlamına gelmiş; bilgi kirliliğine neden olmuştu.
Yasal süresi içinde son itiraz merciine yapılan itirazlar sonuçlanıncaya kadar herkes yasalar önünde elbet de masumdur. Ancak bu masumiyet şüphelilerin yargılanmayacağı anlamına gelmez. Dava sonunda şüphelilerin masum bulunma ihtimali olduğu kadar, mevcut bilgi ve belgelere göre mahküm olma ihtimali de olmasa hiç kimseye karşı dava açılmaz. Yargılamanın yapılış amacı; lehte ve aleyhteki bilgi ve belgelerin değerlendirilerek şüphelinin masumiyetinin veya mahkümiyetinin belirlenmesidir. Özellikle ceza davarlında hakimler, arkeologun fırçayla tarihi eserin etrafını temizleyerek eseri ortaya çıkardığı titizlikle suçu ve iştirakçilerini ortaya çıkarır. Bu nedenle yargı karalarına herkes saygı duyar; ‘şeriatın kestiği parmak acımaz’ der.