Vatandaşı enflasyona ezdirmemek için, yapılması gereken ya zamları geri almak ya da zamlar kadar maaşlara zam yapmaktır. Asgari ücret ve maaş zamları bir önceki yıla göre değil; enflasyon ve hayat pahalılığı göz önüne alınarak yapılmalıdır.
Dolar ve petrol fiyatları düştüğünde de akaryak ve enerji başta olmak üzere her şey zamlanıyorsa ki zamlandı, fiyatların düşmesi olası görünmüyor. Elektrik tüketiminde yüzde 130 oranındaki zammın 150 kwh yerine 210 kwh üzerinde uygulanması hiç yoktan iyidir dedirtecek bir düzeltmedir, yetersizdir.
Enflasyon nasıl olsa yüksek, gerekirse 500 TL’lik banknotlar basılmalı, maaşlar yükseltilmeli.. İthalat yerine ürütmek, üretimin maliyetini düşürmektir. Enerji, nakliye ve ithalata dayanan girdiler düşürülmeden üretimin maliyeti dolayısıyla da fiyatlar düşmeyeceğine göre; sadece kamuda değil; özel sektörde de maaşların zamlar; gerçek enflasyon oranında artırılmalıdır.
İlk akla gelen yöntem; enflasyon kaç olursa olsun, enflasyonu düşük gösterecek bir Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı (TÜİK) başkanı bularak, istenilen enflasyon rakamını açıklattırmak.
Görevinden alınan TÜİK Başkanı ben 84 milyonun hakkını korumak zorundayım; kul hakkı da tüysüz yetimin hakkını da yiyemem demesinin ardından görevden alındı. Bu demektir ki yiyecek bir başkan aranıyor.
Bulunup bulunmadığını ‘Ocak Ayı Enflasyonu’ açıklanınca hep birlikte göreceğiz. Enflasyon ve çalışanların maaşlarının hesaplanmasına temel oluşturacak piyasa fiyatlarını araştıran TÜİK’e başkan dayanmadı; bir yılda 3 başkan değişti.
Üretimden kaynaklanan fiyatların çok üstünde zamdan sonra belirli süre zam yapmayarak da enflasyonla sanal mücadele edilebilir. Böylece vatandaşın satın alma gücüyle kıyaslayarak değil; yaşanırken kabul edilmeyen yüksek enflasyonu örnek gösterip fiyat artışı olmadığı ileri sürülür. Yüzde 100 zamdan sonra yüzde 50 indirim, hem fiyatları hem de enflasyonu indirir.
Maaş zamlarının hayat pahalılığıyla değil de bir önceki yılın maaş artışlarıyla kıyaslanarak yüksek artış yapıldığı iddia edilebilir. Enflasyon zam değil; zamlı ürünlerin satıldığı süreçtir. Zam üstüne yeni zam yapılmasa enflasyon düşer, ancak piyasanın zamlandığı kadar ücretler zamlanmazsa vatandaşın satın alma gücü değişmez, enflasyonun en yüksek olduğu seviyede sürer.