Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay, 18 yıl hapse mahkûm edildi. Anayasa Mahkemesi Atalay hakkında ‘Hak ihlali’ kararı vermesine rağmen, TBMM’de milletvekilliği düşürüldü. CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, nikahta gelinin sırtını dönerek çiçek fırlattığı gibi; anayasa kitapçığını TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'a fırlattı.
Bankoğlu, ‘Planlı bir şey değildi Anayasa'yı göstermeye gittim ama dayanamadım fırlattım’ dedi. Belirli yazılı ve sözlü medyada olay ‘Kıyamet koptu’ şeklinde verildi. Gerçekten kıyamet koptu mu veya kopması gerekti mi?
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize’de ‘Ben Anayasa'ya uymam. Anayasa'yı bana göre uydurun’ ve MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin ‘Cumhurbaşkanı'nın fiili durumu Anayasa'ya aykırı, Anayasa'yı Erdoğan’a göre düzenleyelim’ dediği zaman kıyamet kopmadı.
O zaman kopmayan kıyamet bir vekilin dokunulmazlığının kaldırılmasıyla kopar mı? Kıyamet her gün kopmaz. Küçükten büyüğe doğru sıralanabilir, ancak büyük kıyametten sonra başka kıyamet olmaz. Nice kıyamet emareleri gördü bu millet; şimdiye kadar kopmayan kıyamet şimdi de kopmaz. Kopsa da kimsenin haberi olmaz.
Olanı biteni çok kolay unutuyoruz. Bizim gibi toplumlar, kendi hafızalarını yeterince kullanamadığı için eskiden ne olup bittiğini internetten öğreniyorduk. Ancak bu da ‘Unutulma hakkı’ yasasıyla engellendi. Unutulma hakkı; kişinin internet arama sonuçlarında kendisi ile ilgili çıkan haber, fotoğraf, video, bilgi vb. gibi verilerin artık internet arama sonuçlarında olmasını istememe hakkıdır. Bu yasayla geçmişin izleri internetten silindi.
Bu sadece unutulma değil aynı zamanda unutturma hakkı oldu. Artık geçmişte ne olduğunu kurgu dizi ve filmlerden öğrenebiliyoruz.Bunun için de gerçekleri dizi veya film, dizi veya filmleri gerçek gibi izliyor, gerçeklere yeterince üzülmez ve ağlamazken film ve dizilerde gerçekten çok daha fazla ağlıyoruz