Atakum Belediye Başkan Cemil Deveci, Vergi Dairesi elemanlarının raporu ve Atakum Belediyesi Teftiş Kurulu Müdürlüğü’nün incelemesi sonucunda; 11 firmadan sahte faturayla; mal alınmadan alınmış gibi gösterilerek, Atakum İmar İnşaat San. Tic. Ltd. Şti hesabından şirket elemanlarınca 8 milyon 650 bin liranın çekildiğini ve paranın şirketin müdürüne teslim edildiğinin belirlenmesi üzerine Cumhuriyet Başsavcılığına avukatları aracılığıyla Eski Başkan İshak TAŞÇI, şirket müdürü ve zarara sebebiyet veren aracılar hakkında ‘NİTELİKLİ DOLANDIRICILIKTAN’ SUÇ duyurusunda bulundu.
Vergi denetim elemanlarının raporlarına göre nitelikli bir şekilde devletin parası ele geçirilmiş, basit zimmet suçu 5-12 yıl arası hapis cezası gerektirirken, burada işlenen suçun zincirleme nitelikli zimmet suçu ve cezasının yarı oranında artırılarak 7,5 -18 yıl arası hapis cezası gerektirdiği’ düşüncesindeyim.
Vergi Dairesi elemanlarının yaptığı inceleme sonucunda; farklı illerde faaliyet yürüten 9 firmanın sahte fatura düzenlediği, Atakum İmar İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’nin 2017-2018 yıllarında bu firmalardan sahte belgeyle mal alındığı ve yolsuzluk yapıldığı raporlara geçti.. Ancak Atakum Belediyesi’ndeki uzantıları hakkında yasal takip yapılmadı.
MİNARE DEĞİL; CAMİ ÇALINMIŞ,
HALİYLE KILIF DA BULUNUMAMIŞ!
‘Minareyi çalan kılıfını hazırlar’ da cami çalınınca kılıf mılıf bulunamamış. Ankara’da kum bedava alınsa bile Samsun’a getirme parası, Samsun’dan temin edilmesinden çok daha pahalı olduğu halde, Belediye’nin şirketi, Ankara’dan 14 bin ton kum getirtmiş, benzeri gibi akla ziyan; karşılığı olmayan harcamalar yapılmış. Fatura düzenleyen firmalar değil; Belediye’nin hesabından paraları belediye elemanları çekip belediyenin şirketinin müdürüne vermiş.
Yolsuzluk ve zimmet bir tarafa sahte fatura düzenlemek de sahte faturayla vergi kaçırmak da suçken, olayda adı geçen görevli, görevsiz kişilerin belediyenin hesabından nasıl para çektikleri de Müdüre verdikleri 8 milyon 650 bin TL’nin akıbeti de her nasılsa sorulmamış. İnanılmaz, ama gerçek şu ki; sahte fatura düzenleyen firmalar kapatılmış, ancak bu firmalardan sahte faturayla mal alan Atakum İmar İnşaat San. Tic. Ltd. Şti hakkında yasal takip yapılmamış. Sahte fatura vergi kaçırmak için değil organize bir şekilde kamu zarara uğratılmış, tüysüz yetimin hakkı yenmiş. Ama ne hikmetse paranın izi sürülmemiş.
‘DEVLET MALI DENİZ YİYEN DOMUZ’
Eskiden ‘Devlet malı deniz yiyen domuz’ şeklindeki özlü söz maalesef ‘yemeyen domuza’ dönüştü. Savaşta yararlılık gösterip, aldığı yaralardan dolayı ölüm döşeğinde yatan bir gaziyi ziyaret etmesi istenen Resulullah, tanıdığı zatı ziyaret eder, hiçbir şey söylemeden, ölmek üzere olan hastanın yanından ayrılır. Tanımadığını düşünenler araya girerler, ısrar ederler…
Resulullah “Üzerindeki elbiseyi görmüyor musunuz? ‘Savaş ganimeti devlet malı, dolayısıyla milletin malıdır, DEVLET MALI YİYENİN CENAZE NAMAZI KILINMAZ” der ve çeker gider.
Hazreti Ömer halka hazineden sıvı yağ dağıtmaktadır. Boş yağ kabının dibinde kalan sıvı yağı saçına jöle gibi süren bir çocuk görür ve saçını öyle nasıl parlattığını sorar.
Çocuk durumu izah edince, Haz. Ömer yanındakilere; çocuğun saçlarını derhal kesmelerini söyler. Devlet’in boş tenekesindeki yağın hesabı da sorulur. Yine Halifeler özel işlerinde devletin mumunu kullanmazlardı.