MHP, böyle giderse ders notlarına gerek kalmadan devamsızlıktan sınıfta kalır. Gelenin niçin geldiği, gidenin niçin gittiği bilinmeden yönetimler seçiliyor, yönetimler görevinden alınıyor. Kısa aralıklarla illerde seçim yapanlar, genel merkeze gelince mahkemenin yolunu gösteriyor.
Samsun il kongresinin yapıldığı zaman genel merkezin Samsun’daki ayrışma hatta yarılmaların önünü kesmesini, bir ortak akıl oluşturularak hiç olmazsa asgari müştereklerde birleşmeye katkı sağlanmasını yazmıştım. Şimdi bu müdahale yapılmazsa yarın daha büyük ayrışmaların olacağını da ilave etmiştim.
Yüreklerin birlikte çarpmasını sağlamakla görevli genel merkez, sadece Bafra İlçe seçimlerine müdahale ederek, Hüseyin Acar’ın başkan seçilmesini sağladı. Sonra Bafra’yı da kapattı. Bu açıdan bakıldığında genel merkez Samsun’da istikrar istemiyor. Herkesin temsil edildiği güçlü bir teşkilat da istemiyor. Böylece partinin misyonu da vizyonu da temsil edilemiyor. Ehliyetlilere ya araca alınmıyor ya da arka koltuklarda otururken, ehliyetsizler direksiyona geçiyor. Sonra bu kadar ehliyetlinin olduğu araç neden kaza yaptı diye soruluyor. Sürücüde olmayan yolcudaki ehliyet aracın güvenli gitmesi için yeterli olmuyor.
Misyon, düşüncenin gerçekleşen, vizyon ise gerçekleşecek olan kısmıdır. Yaşanan mevcut sorunların teşhisi, yapılanların nasıl yapıldığı veya yapılamadığı misyon olarak değerlendirilirken, varılmak istenen nokta, çözüm önerileri; mikro, makro hedefler; kısa, orta ve uzun vadeli projeler vizyonu oluşturur.
Partinin misyonu oy verilebilirliğini gösterirken, vizyonu ise oy verilmesini sağlar. Misyon açısından Türkiye’nin en güçlü partisi MHP. Halkın yüzde doksanına (%90) yakını MHP’yi oy verilebilir parti olarak görüyor, ancak özellikle genel seçimlerde oy alma oranı %15-20 bandında kalıyor. Oy verilebilir partiler arasında bu kadar yüksek bir desteğe sahip MHP’nin oy verilen partiler arasında geriye düşmesinin sebebi misyonundan değil; vizyonundan kaynaklanmaktadır.
Türkiye’nin eğitim, yargı, ekonomik ve sağlık ve de kronikleşen iç ve dış güvenlik sorunlarıyla ilgili MHP’nin kısman de olsa uygulanıp sonuç alınmış uygulamaları ve uygulanacak projeleri her dönem mevcut olduğu halde bu projeler halkla buluşturulamamıştır.
Tarım Kentleri ve çarpık kentleşme
Hızlı ve düzensiz şehirleşmenin tehlikeleri, uzak veya yakın tehdit olarak görülmezken, Rahmetli Alpaslan Türkeş 60’lı yıllarda görmüş, kırsal kalkınma için ‘Tarım Kentleri’ projesini hayata geçmiştir. Tahsin Ünal’ında kitaplaştırdığı proje uygulanabilseydi bugünkü çarpık kentleşme, dağılan aileler, istismar edilen, fuhşa ve uyuşturucu batağına sürüklenen çocuklar olmayacak, fuhuş ve uyuşturucu kullanma yaşı 10’a inmeyecekti.
Millet Sektörü ve Borsa
MHP’nin küçük tasarruf sahiplerinin tasarruflarını birleştirerek büyük yatırıma dönüştürmesi projesi ‘Millet Sektörü’ yıllar sonra ‘Menkul Kıymetler Borsası’ alarak hayata geçirildi. Yine işçinin fabrikaya ortaklığı (kar ortaklığı), güneydoğudaki feodal yapıya karşı ‘Toprak Reformu’ gibi hayati projeleri olan MHP’nin, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü ve sınırlarımız dışında kalan Türklerin bağımsızlığı konusundaki çalışmaları toplumun tüm fertleri tarafından kabul görmüştür.