Avrupa yollarında da giderek kullanımı artan elektrikli otobüslerin fiyatlarının ne kadar olduğu, Cumhurbaşkanı/AkParti Gen Bşk Erdoğan Euro ve Dolar’dan uzak durun derken, Türkiye’de üretilecek otobüslerden satın almak için Başkan Demir’in neden Euro olarak borçlanıldığı tartışılabilir.
SAMSUN BB Mustafa Demir’in 10 adet elektrikli otobüs ve 3 adet hızlı şarj istasyonu alımı için belediye başkanına bugünkü kurla 5 milyon 800 bin Euro gayri nakdi kredi kullanım yetkisi veren teklifine CHP grubu, ‘Alımı gereksiz bir borç’ olarak nitelendirerek ret oyu verirken İYİ Parti çekimser kaldı. AkParti ve MHP oylarıyla önerge kabul edilerek Başkana yetki verildi.
İYİ Parti’li Meclis Üyesi Alper Aydemir, otobüslerin alımına değil; daha uygun veya ucuz alternatif ve kaynakların, araştırılmadan, tartışılmadan alınmasına, otobüslerin fiyatına karşı olduklarını belirtti. Bu konu tartışılabilir ve de tartışılmalıydı.
CHP’li üyelerin dediği gibi ‘borç gereksiz’ mi? Samsun’da toplu ulaşım sorunu yok mu? Mesai saatlerinin başlama ve bitiminde toplu ulaşım araçlarının yetersizliği yüzünden, yolcuların otobüs ve tramvaylara balık istifi gibi bindiğini ve coronanın yayılmasında önemli rol oynadığını defalarca haber yaptık.
Öğrencileri okullarına, çalışanları iş yerlerine taşıyan toplu ulaşım araçları kapasitelerinin üzerinde yolcu taşıyor, yeni ulaşım araçlarına ihtiyaç duyulduğu açık ve seçik bir gerçek. Samsun’da yaşayan ve toplu ulaşım aracı kullanan herkes bunu bilir.
Tramvaylara vagon ilave edilip taşıma kapasitesi yükseltilerek bu sorun çözülebilir mi? Hayır, çözülemez. Bu tramvaylar mevcut vagonlardan daha fazlasını çekemez. Ya elektrikli ya da akaryakıtla çalışan otobüs alınması gerekiyor. Yakın zamanda akaryakıtla çalışan otobüsler de alındı, ancak sorun sürüyor. Yeni otobüse hala ihtiyaç var.
Elektrikli otobüs/troleybüs 1954-1984 arası Ankara, İstanbul’da İzmir’de ise 1992’ye kadar kullanıldı. Tramvay raylı olduğu için, topraklamasız tek telle çalışırken elektrikli otobüs/troleybüs lastik tekerlekli olduğu için çift telle çalışıyor.
Elektrik yetersizliği ve teknik aksaklıklar yüzünden kullanımdan kaldırılan troleybüslerin yerine bugün elektrikli otobüs kullanılması, akaryakıt fiyatlarının yüksekliği, havanın ve çevrenin korunması, gürültü kirliliğinin önüne geçilmesi v.b. gibi nedenlerle gerekli olmuştur.Otobüse karşı olmakla fiyatına veya döviz kredisiyle alınmasına karşı olmak aynı şey değil.
Neyi, nasıl yapacağını veya neye, neden karşı olduğunu halka anlatamayan muhalefet alternatif olmakta zorlanıyor. Erdoğan, ‘AkParti’den kopan seçmen başka partiye gitmiyor, dönüp dolaşıp yine bize gelecek’ derken, muhalefetin bu özelliğine güveniyor.
Sorunları sıralayan HP Gen Bşk Necdet Calp’a1984’te neyi, nasıl yapacağı sorulunca; ‘Onu gelince düşüneceğiz’ derken. Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP) Gen Bşk Erdal İnönü 91’de sorunları sıralamasına rağmen, çözüm yolları sorulduğunda ‘Rakiplerimize kopya vermem’ diyerek çözümün nasıl olacağını izleyiciye anlatamadı.
Zamanın ANAP Gen Bşk Başbakan Turgut Özal, Boğaz Köprüsü’nün gelirlerini peşin alabilmek için Köprüsü’nün hisse senetlerini satarken, Calp ‘Köprüyü sattırmam’ diyerek karşı çıkıyordu. Calp köprünün gelirlerinin satılmasına değil de bir köprü varken bin köprülük hisse senedi satılmasına, f1azladan satılan senetler için daha yüksek faizle borçlanılmasına karşı çıkarak neye karşı çıktığını anlatabilseydi seçimi kazanabilirdi.
Vatandaş, belirli bir süre derdine derman olamayanın tercüman olmasıyla yetinebilir, ancak seçim sathı mahallinde ki yazdan önce seçime gidilecektir, artık vatandaş tercüman değil; derman arıyor. Derman bulamazsa neden parti değiştirsin ki Erdoğan’ın dediği gibi ‘Dere geçerken at değiştirmeyelim’ diyebilir. Erken değil; yarın seçim varmış gibi Erdoğan çok sert eleştiriler yapıyor, muhtarları Beştepe’de topluyor. Öbür gün geç olabilir, rakipten korkma geç kalmaktan kork!