Uzun süredir unutulan çözüm süreci ve AB üyeliği hem Cumhurbaşkanı/AkParti Gen Bşk Erdoğan hem de Kılıçdaroğlu tarafından ima yoluyla da olsa dillendirilmeye başladı. CHP Gen Bşk Kılıçdaroğlu, ‘Diyarbakır’da yaptığı konuşmada ‘Demokrasinin yolunun Diyarbakır’dan geçtiğini söylerken,
İYİ Parti Gen Bşk Yrd Yavuz Ağıraioğlu Demokrasi ülkeye Diyarbakır'dan gelecektir diyenlerin ve bize çözüm sürecini, devamında da 1212 şehidimizin acısını yaşatanların yaptıkları ortadadır! Diyarbakır dâhil memleketimizin 81 iline, 84 milyonun tamamına ve bütün ülkeye ne fayda ve hayır gelecekse yolu TBMM'den geçer. İYİ Parti Gen Bşk Müsavvat Dervişoğlu, sorunların konuşulacağı yer TBMM, çözüleceği yer Ankara’dır diyor.
İYİ Parti’nin Millet İttifakı’nda olması sadece oy katkısı olarak değil; aynı zamanda meşruiyet katkısı, belirli endişelerin bertaraf edilmesi açısından da değerlendirilmelidir. Yokluğu başkaları tarafından doldurulamayacak kadar müthiş bir boşluk yaratır. Kılıçdaroğlu çarşıdaki pirince giderken evdeki bulgurdan değil; çarşıdaki bulgur için evdeki pirinçten mahrum kalacak denemelere, derinliğini ölçemeyeceği sulara girmemelidir.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, 16 Aralık 1999'da
başbakan yardımcısı olarak gittiği Diyarbakır'da ‘Avrupa Birliği'ne üyeliğimize giden yolun Diyarbakır'dan geçtiğine inanıyorum.’ demesi üzerine zamanın DTP Gen Bşk Ahmet Türk Diyarbakır’da hatırlanıyor, Ankara’da unutuluyor demişti.. DTP lideri Ahmet Türk, AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'la yürütülen ve daha sonra ‘Çözüm süreci’ olarak karşımıza çıkan görüşmeleri eleştiren zamanın CHP Gen Bşk, 1990’da SHP Gen Sek Deniz Baykal için Ahmet Türk, Eski Baykal'ı arıyorum’ diyordu.
Türkiye’de bunlar konuşulurken Almanya’da AB'nin genişlemeden sorumlu Komiseri Günter Verheugen, ‘Kıbrıs'ın AB üyeliğinin yolu Ankara'dan geçer. Ankara'nın onayı olmadan Kıbrıs AB'ye üye olamaz. Çatışmalı, sürtüşmeli bölgelerin birliğe üyeliği her iki tarafın onayı olmaksızın olamaz. T.C. Devleti'nin onayı olmadan Kıbrıs'ın üyeliği söz konusu değildir.’diyordu. Konunun yetkilisi, elin adamı; Alman yolun Ankara’dan geçtiğini söylerken Türkiye’yi yönetenlerin yolu hep Diyarbakır’dan geçiyordu.
1990’lardan itibaren seslendirilen, ancak Başta Rahmetli Alparslan Türkeş olma üzere gösterilen tepkiler üzerine bir türlü hayata geçirilemeyen yol, AkParti’yle açıldı, Türkiye’de sıfırlanan PKK terörü, ‘Ele geçir, işgal et, yerleş, otonom bölge oluştur, devletse kur, bağımsızlığını ilan et’ seviyesine geldi.
58. Hükümet'in Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış (2003): ‘Kıbrıs'ın AB'ye üyeliğine onay vermeyelim de Avrupa ordularını karşımıza mı alalım, çözümsüzlük çözüm değildir’ diyor ve Rumların, ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ olarak AB’ye üye olmasına onay veriyor. ‘Ver, kurtul’ formülünü uyguluyordu. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ismi sadece Türkiye’de Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti olarak ifade edilir, Avrupa ve dünyada Türkleri de içine alan ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’dir. Kafamızı kuma gömüp, kendimizi kandırmayalım.
Denenenleri yeniden denemek, aynı şeyi yaparak farklı çözüm beklemek değil de nedir?