Cumhurbaşkanı/AkParti Gen Bşk Erdoğan, MHP Gen Bşk Bahçeli, Bakanlar, her iki partinin yetkilileri dolarla birlikte fiyatların da çıkış hızıyla düşmesi gerektiğini belirterek, yavaş kalınmaması uyarıları yaparken yeni yıla yüksek kamu zamlarıyla girdik. Elektrik faturalarında TRT payı kaldırılarak faturalarda ortalama 75 kuruş indirim yapılırken yeni zamlarla tüketime göre değişen ortalama 75 liralık bindirim yapıldı.
Asgari ücretliler dışındaki; işçi, memur ve emekli maaşlarına yapılacak zamlarda belirleyici olan 2021'in son 6 aylık enflasyon rakamı, bugün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanacak. Bir önceki yıl dört kez zamlanan elektriğe yeni yılda yapılan yüzde 52-130 arası, doğalgaza yüzde 25 ve otomatik akaryakıt zamları faturalara ve cebe yansıyacak, ama maaş zamlarının hesaplandığı TÜİK verilerine yansımayacak. Kabahat TÜİK’te değil; vatandaşın cebine el uzatan, aklıyla alay eden EPDK yöneticilerinde veya onları oralara getirenlerdedir.
Bu zamlar bir gün önce yapılsaydı maaşlara yansıyacaktı. Diyeceksiniz ki ocak zammına yetişmezse temmuz zammına yetişir. Temmuz zammında da ucuzlayan domates v.s. ile yüksek elektrik zammının enflasyona etkisi bir şekilde düşürülür. Tüm rakamlar, göstergeler, uzmanlar Türkiye’de enflasyonun yüzde 65 seviyesinde olduğunu belirtirken nasıl 20 seviyelerinde gösteriliyorsa ilerde de o şekilde düşük gösterilir ve maaşlara temmuzda da yansıtılmaz.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) enflasyon rakamlarının belirleneceği tarihten önce zam yapacak kadar enayi değil de tüketici; enflasyon oranının doğrudan etkileyeceği kesimlerin başında gelen işçi, memur ve emekliler, bunu fark edemeyecek kadar enayi mi? Zamlar enflasyona dolayısıyla maaşlara yansıtılmazsa, tüketici cebine yansıyan zammı sandığa yansıtacak.
Memur, emekli, işçi ve özel sektör çalışanlarına da en az yüzde 50 zam yapılmazsa nüfusun büyük bir bölümü açlık sınırının altına düşecek; eğitim, beslenme ve barınma ve sağlık ihtiyaçlarını karşılayamayacak, devlet desteğine muhtaç duruma düşecektir.
Kamu mülkiyetindeki elektrik işletmelerinin birkaç yıllık getirisi kadar bir ücret karşılığında ‘babalar gibi’ satanlar bugün de ‘babalar gibi’ elektriğe zam yapıyor. Elektrik zamları maliyetten değil; doymak bilmeyen yüksek kazanç arzusundan kaynaklanıyor. Her şeyi hazır, hiçbir yatırım yapılmadan üretilen elektriğe bu kadar zammı, kurt kuzuya şah olsa yapmaz.
Yatırımı devlet rantı dağıtım ve pazarlama şirketleri alıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım zorunlu hale gelseydi, ne doğaya, havaya zarar veren santraller yapılır ne de elektrik bu kadar pahalı olurdu. Almanya 6 nükleer enerji santralinden 3 ünü kapattı, kalan 3’ünü de 2023’te kapatacak. Elektrik enerjisinin yüzde 80’ni rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanacak.
Türkiye Almanya’dan daha fazla güneş, rüzgar aldığı halde biz piyasa fiyatının üstünde nükleer santral yapıyoruz. Geçen yıl ve yılların sorunları bu yıl da artarak devam edecek, dertlere dert katacak, buna rağmen geleceğe umutla bakılacak. Sorun var çözüm de var. Karamsarlık yok. Keser döner sap döner, hesap döner.