AHBAP kurucusu Haluk Levent'i Kızılay'dan çadır satın aldığı için suçlayanlar var biliyorsunuz.
Buna karşın Haluk Levent, dün bağlandığı bir TV kanalında ''İnsanlar ölüyordu, çadır almamız gerekiyordu, çadırları stoklayanlar vardı. 25 bin lira denilseydi bile alırdım'' diyordu.
Şehirler yerle bir olurken.
İnsanlar enkaz altındayken
Deprem sırasında ihtiyaç duyulacak ya.
Fiyatı artar düşüncesiyle çadır bile stoklayan vicdansızlar varmış.
Bu arada ev kiraları zaten artıyordu ama deprem sonrası tavan yapmış kiralar.
Hayat zaten pahalı.
''Canavar'' diye tanımlanan enflasyonu nerde duracağı da bilinmiyor.
Depremi de fırsat bildi birileri.
Ki;
Depremden önce de ucuz değildi hiç bir şeyin fiyatı.
Çocukluğumda mahallemizde her ikisi de öğretmen olan bir karı koca aile yaşıyordu.
Tek otomobil onlarda vardı.
Sonraları birçok insan maaşlarından biriktirerek ev ve araba almaya başlamıştı.
DYP'nin ''3 Anahtar'' diye seçim sloganı vardı.
Ki;
O üç anahtarın ikisi ev ve arabaydı.
Babam Cedit Mahallesinde bir kooperatife üye olmuştu.
8 Mart 1980 tarihinde taşınmıştık evimize.
Hafızam beni yanıltmıyorsa 420 lira taksit ödüyordu babam.
SSK işçilerin kurdukları yapı kooperatiflerine kredi veriyor, çalışanlar maaşlarından ödeyerek taksitle ev sahibi olabiliyorlardı.
Ki;
Biz gazeteciler de bir kooperatif kurmuş, taksit ödeyerek ev sahibi olmuştuk.
Babamın, enflasyon karşısında eriyince son iki yılın taksit tutarını toptan ödediğini hatırlıyorum.
Çalışanların kurdukları yapı kooperatifleri tarihe karıştı.
TOKİ konut yapıyor artık.
Sağlam da oluyor Allah için.
Ve fakat.
Asgari ücretle çalışan biri o gelirle hem kira verecek, hem de ev taksiti ödeyecek o koşullarda kim ev sahibi olur onu da bilemedim.
Samsun'da 500 bin lira ile 20 milyon lira arasında değişiyor ev fiyatları.
Depreme de dayanıklı olsun.
Kıyısından köşesinden biraz da deniz manzarası olsun falan diye düşünüp ev sahibi olmak isteyenlerin, 2 milyon lirayı gözden çıkarmaları gerekiyor.
Çalışanlar arasında bir eve 2 milyon lira bütçe ayıracak birinin çıkacağını zannetmem.
Evin önünde bir de otomobil olsun diyorsa bir çalışan,
Onu da hayallerine sığdırabilir ancak.
Düzelir belki bir gün ekonomimiz.
Bu ülkede herkes, hayallerini süsleyen bir ev ve bir arabaya sahip olur inşallah.
Neden olmasın
