PKK'lı teröristlerin Yeşiltaş Karakolu’na düzenlediği hain saldırıda yine yüreklerimiz yandı.
Samsunlu şehit Umut Bulut'un cenaze töreninde ise binlerce kişi terör örgütü PKK'ya lanet yağdırdı. Tepkiler doruktaydı. Samsun'da yine o siren sesini duyduk, yüreklerimizi bir sızı kapladı..
Balkondan bakan bazı arkadaşlarımızın 'gözlerinin dolduğunu' gördüm..
Ateş düştüğü yeri yakıyor. Zordu; Bulut ailesi için.. Eşi Özlem 'Teröristleri sevindirmeyeceğim' diye haykırdı..
Ya daha 9 aylık olan oğlu Selçuk... Her şeyden habersiz ama "Bir gün sorduğunda söyleyecekler. Senin baban şehit' diyecekler..
O da babasının resmine bakıp bakıp, şimdi dökemediği gözyaşını dökecek..
Oysa aslında, son zamanlarda farklı şeyler konuşuluyordu'..
PKK güya silah bırakmıştı. MİT'in yaptığı Oslo görüşmelerinin etkileri devam ediyordu. Köklü bir çözüm aranıyordu.
Ama hain haindi.. Nerede ne zaman ne yapacağı belli olmuyordu. Hiç beklenmediği bir anda yine vurdu tam yüreğimizden..
Dağlıca bölgesinde ortaya çıktı ve 8 can aldı. Hatay'da 1 can...
Şimdi merak ettiğim aslında şu...
Hükümetin görüştüğü öne sürülen, 'Hatta bölücü başına ev hapsi gibi sözlerin söylendiği' PKK ile Dağlıca'da ortaya çıkan PKK farklı mı acaba..
Kimle görüşüyoruz Allah aşkına. Askerlerimizi vuranlar kim?.. Anaları, eşleri, çocuklarını ağlatan kimler?..
Müzakere yetmiyorsa, 'müdahale şarttır'.. Yoksa daha çok siren sesi duyarız.. Ve bu millet artık bu sesi duymak istemiyor..
Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.. Milletimizin başı sağ olsun..
************************************
VE FUAT KÖKTAŞ SAHNEYE ÇIKTI
Eski AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş, 24 Haziran tarihinde yapılacak AK Parti Samsun 4. Olağan İl Kongresi öncesi adaylığını açıkladı.
Bu beklenen bir gelişme miydi?.. Evet..
Çünkü Samsun'da AK Parti İl Başkanlığı süreci bu kez oldukça farklıydı..
Mustafa Acar ve İshak Taşçı, mevcut il yönetiminde eksikleri görmüş ve aday olarak ortaya çıkmışlardı.
Birleşmeleri konusunda çok kişi ısrar etti.
Hatta önceki gece yarısından sonra da 'bu konuda çok çalışma yapılmış'..
Ama bu birleşme gerçekleşmedi... Osman Çetinkaya karşısında üstünlük birleşme olmaması halinde sağlanamayacağını gören Fuat Köktaş da 'adayım' dedi.
İshak Taşçı, "Buyur ağabey sen varsan ben yokum" diyerek, ustasına yol verdi...
Mustafa Acar ise, "Yanlışları görüp aday oldum dedi ve yoluna devam kararı aldı"..
Osman Çetinkaya'nın işi şimdi daha zor diyebilirim..
Köktaş, tabanın sevdiği bir isim. Milletvekilliği temayül yoklamasında da 'farklı bir şekilde birinci olmuştu'..
Fuat Köktaş'ın il başkanlığı dönemini yakın bilenlerdenim. O dönem müthiş bir mücadele verdiğini de söyleyebilirim..
Karşılıklı sorunlar yaşasak da, bu dönem kadar kopuk bir siyaset medya ilişkisi yaşamamıştım diyebilirim..
Böylesine kısır bir çekişmeye hiç bir zaman tanık olmamıştım..
Köprünün altından çok sular geçti. Köktaş da 'ustalık dönemini yaşıyor'... Ve inanıyorum ki; eski Başkan Köktaş, yeniden il başkanlığı koltuğuna oturduğunda, 'daha yapıcı, daha kucaklayan bir tavırla' görevini yapacaktır..
Eski İl başkanlarından Adem Güney bile, bugün Fuat Köktaş'>ın yanında yer alıyorsa, sorun koltuk derdi değil, 'Samsun'un geleceğidir'..
Ve Fuat Köktaş'>ın bu sorumluluğu taşıyacağına inanıyorum..
Dedim ya 'dönem ustalık dönemi'..
Herkes kucaklaşacak..
*******************************
BAŞKAN YILMAZ, NEREYE..
Samsunspor Başkanı Kazım Yılmaz, düzenlediği basın toplantısında Olağanüstü Genel Kurul'da aday olmayacağını açıkladı.
Ben açıklamanın Samsunspor'da değildi, Midilli Restorant'ta yapılacağını öğrenince, 'Aday olmuyor' diye ilk duyduğumda arkadaşlara söyledi...
Başkan Yılmaz bakın neler söylemiş;
*Samsunspor için her gün acı çektim
*Yalnızlıktan bunaldım
*Hastalandım
*Tehdit edildim
*Hakarete maruz kaldım
*Ver parayı dediler verdim
*Artık ben yokum
Bu kadar kolaymış meğer.. Süper Lig'den aldığı takımı, küme düşürüp sonra da 'ben yokum demek' ne kadar kolaymış aslında..
Tıpkı Samsunspor'u yoksulluk içinde Süper Lig'e taşıyan Erkut Tutu'ya 'sen yoksun artık' denildiği gibi. Teşekkür bile edilmeden..
Şimdi artık Erkut Tutular da bulunmayacağına göre Kazım Yılmaz aslında şunu söylüyor..
'Başınızın çaresine bakın'...
Ben de diyorum ki; Allah aşkına bundan böyle 'böyyük işadamları bu takıma başkan olmasın. Parası olmasa da mücadeleci ruha sahip kişiler aday olsun'..
Çünkü ancak o zaman bu takım 'sinerjiyi yakalıyor'...
Parayla olmuyor.. Çünkü aynı filmi daha önce de gördük..