Atakum'u sel alıyor, her yağmur sonrası su evler su altıda kalıyor, diye isyan etti herkes..
Evet haklılar..
Dere ıslahları yıllardır yapılmamış diye de tepki gösterildi..
Evet bu da yapıldı..
Ardından yıllardır yapılmayan dere ıslahları için 'top yekun bir çalışma başlatıldı'..
Herkes nihayet artık Atakum'u sel almayacak, geçte olsa çalışmalara başlandı diye sevindi..
Evet, Samsunlu haklıydı..
Ama hangi kentte böylesine kargaşaya yol açabilecek, araçların nereye gideceğinden bihaber bir trafik akışı, kavşakları kapatılmış, ara yollarına kadar ters düz olmuş bir çalışma yapılabilir..
Ne Atakent'ten Samsun'a gelebiliyorsun, ne de Samsun'dan Atakent'e gidebiliyorsun..
Nereye döneceğin, nereden gideceğin belli değil..
Kavşaklar kapatılmış ama tek bir açık yol levhası yok..
Ara caddelere girsen yine çalışmalar..
Üst yola geçmenin ne yaya, ne de araca geçmesi 'tahmini ara sokaklara giriş çıkışla mümkün'..
Otobüslerin geçmesi için iki yıl ortasından farklı giriş ve çıkışlar açılmış, diğer araçlar için farklı..
Trafiğe kapalı yol zannedip çıkıyorsun, bir bakıyorsun arkanda bir fren sesi..
Bu nasıl bir çalışmadır, bu nasıl bir 'ıslahtır' bu nasıl bir belediyecilik anlayışıdır...
Sanki Atakum'da sadece Atakumlu oturuyor..
Sinop'tan, Trabzon'dan, Tokat'tan, Ordu'dan, Amasya'dan çevre ilçelerden geleler nasıl bilecek ana arterler dışındaki yolları..
Ara sokaklara gir çık nasıl bulacak hastaneyi, PTT'yi da bir yakının evini..
Zaten raybüs ile ortadan ikiye bölünmüş Atakum şimdi labirent şeklindedir..
Büyükşehir Belediyesi SASKİ ve Karayolları'nın ortaklaşa yaptığı bu çalışmaya acilen bir düzen getirilmelidir..
Dün orada tek şeride düşmüş karayolunda otobüsün altında kalarak yaşamını yitiren Ziraat Mühendisi son sınıf öğrencisi Nurdan Onur'un ölümüne yol açan bu kargaşanın hesabını kim verecek şimdi..
Keşke diyorum, keşke..
Bu yazıyı günlerdir yazmayı planlıyorum ama nasip olmadı..
Keşke bir kaç gün önce yazsaydım da, o kargaşaya, o trafik kaosuna belki bir düzen getirilirdi..
Daha kaç kez kaza olacak, daha kaç kişinin canına, malına mal olacak Allah bilir..
Ama Atakum'daki ıslah çalışmaları, milleti canından bezdirdi..
Belli bir çalışma düzeni ve disiplininde olması gereken gibi değil..
Kazılar yapılmış, büyük iş makineleri konulmuş ama araçların nereye gideceğiyle ilgili tek bir plan yapılmamış..
Şimdi bu çalışma şekliyle, Samsun'un Atakum'un da ıslah çalışmasını 'kaosa döndürerek' yapanların, yarın bütünşehirde 'tüm çalışmaları koordine etmesinde' sıkıntı olmaz mı acaba..
Elbette, dere ıslahını yapalım ama 'Nurdan'ın Hatay'daki anne ve babasına bunu nasıl anlatacaksınız..
Atakum'u selden kurtarıp milletin can ve malını düşünürken, çalışma sırasındaki 'can ve mal kayıpları' için de tedbir almalısınız..
O kargaşayı yetkililer nasıl görmüyor anlamış değilim..
Hiç mi Atakum'a gitmediler acaba..
Yok gittik diyeceklerdir elbette..
Eğer o kargaşa değil de 'her yeri şantiyeye çevirdik' diye kamuoyuna bir mesajsa, bunu anlarım..
Ama etik bulmam..
Mühendis adayı Nurdan Onur'un hayatından hiçbir şey daha değerli olamaz..