Haftalardır yazılıyor, çiziliyor..
Samsun İl Özel İdaresi tarafından basın yayın kuruluşlarına 'yüksek miktarlarda para aktarıldığı' iddiaları...
İşin aslına bakarsanız; Hedef Halk Gazetesi olarak, böyle bir bir sıkıntımız olmaması nedeniyle, bu konuya fazla girmek istemedim..
Yazıların bazı yayın organlarınca, daha çok farklı bir amaç için yazıldığı öngörüm vardı çünkü...
Eski Genel Sekreter Aslan Karanfil üzerine birileri oyun kurmuş gibi gözüküyordu.. Aslan Karanfil'i birileri 'arenaya çekmeye çalışıyordu'..
Kendi yayın organımızı da 'aynı platformda' yer alıyor gibi göstermeye gerek yoktu..
Ki; İl Özel İdare kendi savunmasını kendisi yapmalıydı..
Bazı yayın organları daha sonra 'asla böyle bir niyetimiz yok' dedi.. 2009, 2010, 2011 yılları açıklansın ısrarında bulundu..
Bizim için hiçbir sakıncası yok. Bulunulsun. Usulsüz ne varsa ortaya çıksın.. Bu konuda 'hemfikirim'..
Aslan Karanfil, bana göre Samsun'a iyi hizmetler vermiş, herkes tarafından sevilmiş ve arkasında izler bırakarak bu kentten ayrılmış ve bu kentin yetiştirdiği örnek bürokratlardan biridir..
Karanfil'in, Samsun'un siyasi geleceğinde de mutlaka yer alacağı konusunda 'herkeste bir görüş hakimdir'..
Ve şimdi, Samsun'dan ayrıldıktan sonra ortaya atılan iddialar açısından; sıkıntı büyüktür.
Yazılan ve çizilenlerin 'Karanfil üzerine bir oyun mu, yoksa gerçek dışı iddialar mı olduğu ortaya konulmalıdır'..
İl Özel İdare de zan altından kurtarılmalıdır..
Ve dün.. AK Parti Grup Başkan Vekili Atlı ve MHP Grup Başkan Vekili Uydu, 'Özel İdaresi tarafından basın yayın kuruluşlarına yüksek miktarlarda para aktarıldığı' iddialarıyla ilgili haberlerle ilgili inceleme yapılmasını istedi.
Bu önerge kabul edildi..
Ben kendi adıma hem Aslan Karanfil için, hem İl Özel İdare için bu karara sevindim diyebilirim..
Eğer bu oynanan senaryo 'Aslan Karanfil'i arenaya sürmek isteyenlerin' bir komplosu ise gerçekler ortaya çıkacaktır...
Hem Karanfil, hem de İl Özel İdare, bana göre bu araştırmayı bir fırsat olarak değerlendirmelidir..
Neden mi?..
Çünkü konu kamuoyunun gündemine gelmiştir..
Ama sanırım bir konu gözden kaçırılıyor..
Dikkat ederseniz, sadece basın ve yayın kuruluşları üzerinden bu 'senaryo oynanıyor'..
Hatta oyunu da yine 'basın yayın organlarına' yaptırıyorlar.. Yani suçlanan da basın yayın organları, bunu yazan da..
İyi de bu araştırmanın kapsamı neden 'basın yayın organlarıyla' sınırlı kalıyor..
Eğer basın yayın organlarına böylesine yüksek paralar verilmişse, kapsam neden genişletilmiyor.. Başka kalemlerde sıkıntı olmadığını kim biliyor..
Neden basın mensupları 'hortumcu gibi lanse ediliyor'..
Eğer tuz koktuysa, her yer kokuşmuştur..
Biliyorum ki; bu araştırmanın yapılmasını en çok İl Özel İdare ve Karanfil isteyecektir..
Ve şunu da iddia ediyorum ki; basın mesleğini adam gibi yapanların, nemalanmayı düşünmeyen, kimseyi tehdit etmeyen, projesiyle var olan, yaptığı işiyle gündeme gelen meslektaşlarım bu işin içinden 'Başı Akdağ kadar dik olarak çıkacaktır'..