Samsunspor bugün Eskişehirspor karşısında galip gelemeseydi diye düşündüm bir an... Aslında bunu daha maç başlamadan önce 'bürodaki arkadaşlarımızla' da konuştuk..
Bir de siz düşünün, sonra yazıya devam edin isterseniz..
************
Eğer galibiyet yerine mağlubiyet alsaydık, ortaya çıkan tablo şöyle olacaktı ve bir çok basındaki arkadaşımız muhtemelen şöyle yazacaktı;
'Samsunspor'un artık Süper Lig'de kalması bir mucizedir. Herkes şapkasını öne koysun. Nerelerde hata yapıldı, kimler bu hataya neden oldu'..
Cümlelerin kuruluşu farklı olabilir ama bunları konuşuyor olurduk..
Hatta bazı köşe yazarları daha da 'ağır yazılar yazabilirdi'.. Bu kentin tek markasının bu şekilde Bank Asya'ya düşürülmesine seyirci kalanlara 'veryansın edilirdi' muhtemelen..
Bunun içinde siyasiler, bürokratlar, takıma destek vermeyen bazı belediye başkanları da olacaktı.. En çok da Samsunspor Başkanı Kazım Yılmaz, tepkinin hedefinde olacaktı..
Belki İşadamı Galip Öztürk de, Samsunspor'da oluşturulan istifa depremi nedeniyle "tepki alanlar arasında" yer alabilirdi..
Taraftar, duygularını büyük bir ihtimalle, yönetime tepkiyle dile getireceklerdi..
Ama en önemlisi; bu kentte Samsunspor'un Bank Asya'ya düşmesiyle birlikte 'ligden düşecekti'..
Yani marka iller konumunu kaybedecekti..
Spor haberlerinde 'TRT'nin bir dakikalık haberleri arasında' yer alan konuma inecek ve gündemdeki yeri yine daha çok gazetelerin 3. sayfa haberlerinden ibaret olacaktı..
Çok şükür, umutlarımızı bir hafta sonrasına taşıyabildik..
Goller gelmeye başlayınca, bu yazdıklarımızın hepsini unuttuk bir anda..
Aslına bakarsanız herkes rahat bir nefes aldı.. Kent suskunluğunu umuda taşıdı. Futbolcular yine umutlandı; çünkü hayat öpücüğü buldular..
Samsunspor Başkanı Kazım Yılmaz belki de, önceki gece hiç uyumadı. O atılan goller rüyasına kaç kez girdi acaba..
Dün gece sanırım iyi bir uyku çekmiştir..
Mesut Bakkal, daha üçüncü hafta 'havlu atmak yerine', devam diyebilecek bir durumda..
Yani bir galibiyet umutların yeniden yeşermesine yol açtı..
Gelebilecek bir mağlubiyet ile arasındaki uçurumu bilmem anlatabiliyor muyum..
O nedenle bu kentin tek markası olan Samsunspor'a sahip çıkmanın tam zamanıdır..
Para, iyi futbolcular, iyi teknik adam yetmez..
Samsun bu motiveyi yakalamalı..
Samsun'un Valisi'nden siyasetçisine, yerel yönetimcisine, öğrencisine kadar bu takımın ligde kalması için her türlü motivasyon sağlanmalıdır..
Yoksa, Allah korusun gelebilecek bir mağlubiyet sonrası, bu kentin içine gireceği durum, telafisi çok zor bir hüzne dönüşecektir..
Şimdi belki de çok kişi keşke 'Petkovic'i daha önce gönderseydik deyip' saçını başını yoluyor ama 'şimdi yolma değil, dimdik durma zamanı'..
Yani kenetlenelim..
Samsunsporlu futbolculara motivasyon ziyaretleri yapalım..
Kucaklayalım. Yanınızdayız, arkanızdayım diyelim..
Bunu sadece sözle söylemeyelim..
GÖS-TE-RE-LİM..