Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi'nin halini hep beraber izliyoruz.
Büyükşehir Belediyesi'nden ne getirilirse önlerine;
Arka plandaki dosya ve dökümleri görmeden, gündem maddesi üzerinden, üç beş dakikalık açıklamalar sonrası;
Kendi fikirleri değil, siyasi partilerine göre grup kararı alarak hatta Cumhur İttifakı birliği ile 'toplu olarak evet' diyorlar.
İnanılır gibi değil.
*Zam gelse geçiyor,
*İmar planı gelse geçiyor,
*Millet Bahçesi gelse geçiyor,
*Çevre yolu projesi,
*Otobüs, tramvay alımı,
*Kiralama, satın alma, ihaleye çıkma,
*Hatta borçlanma.
*Ya da burham burham rant kokan tarım alanlarının imara açılması..
Aklınıza ne gelirse.
Sanki siyasi partiler 'sandığa gitti de seçti meclis üyelerini.
Kendilerini seçmen olan vatandaşların seçtiğinin bile farkında olmadan, 'sorgulamadan, arka planı nedir araştırmadan "Eller havada'.
Daha önce ki yıllardan hatırlarım bu belediye meclislerini ne tartışmalar olurdu.
Kök söktürürdü, meclis üyeleri, başkanlara.
Hele ki; İl Özel İdare meclislerinde 'Valilerin getirdiği tekliflere' sert çıkan, 'Burası milletin meclisi, kamu yararı yoksa, oy da yok diye çok yüksek tondan konuşmalara şahit oldum.
O dönem çok çok gerilerde kaldı kalmasına da, şimdiki dönem bir başka.
Artık 'al gülüm ver gülüm' bir dönem var.
Büyükşehir Meclisi, soran sorgulayan değil, itirazlar ve onay makamına döndü adeta.
Cumhur İttifakı'nın getirdiği teklifler AK Parti ve MHP oylarıyla 'oy çokluğuyla geçiyor';
Millet İttifakı'nın getirdiği öneriler ise 'yine Cumhur ittifakının oylarıyla ret ediliyor'.
Siyaset tamamen Samsun'un menfaatlerinin üzerine çıkmış.
Samsun'un Gençlik Parkı ile Doğu Park kısmına kadar uzanan 'içinde Fuar alanı, Yabancılar Pazarı, Tenis Kulübü, Samsunspor Kulübü Tesisleri ile Kurtuluş Mücadelesi’nin başladığı İlkadım Anıtı ve Bandırma Vapuru Müzesi'nin bulunduğu alan Millet Bahçesi yapılmak isteniyor;
Çıt yok Cumhur İttifakı'ndan.
'Ya Samsun'da Canik'te bir tane var, ikincisi hangi ilde yapılmış ki Samsun'a gerek duyuldu' diye kimse de sormuyor.
İnanın kimse orada ne yapılacağını da bilmiyordur.
Ne projesi var ortada, ne bir maketi.
Tamamen muamma bir durum.
Millet Bahçesi olursa ne oluyor; Cumhurbaşkanı kararnamesiyle olur aldığından yargı kararları dışında da kalıyor.
Amaç bu aslında.
Çünkü Kent yönetim merkezi ve minibüs terminali yargıya takıldı.
Kıyı kenar çizgisi nedeniyle yürütmenin durdurulma kararı çıktı.
Peki Millet Bahçesi olursa ne olacak, "Sök tak, ahşap yapılanmalar yerine', ne istersen onu yap dönemi başlayacak.
Elbette itirazlar var, yargıya da gidilecek ama kentin uğraştığı işlere bakın.
Dikkat edin Samsun'da davalar ve itirazlar kenti havası hakim olmaya başladı.
Bir çok yer davalık.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir de zaten bir açıklamasında 'projelerimizi beğenmeyen dava açıyor' benzeri bir açıklama yapmıştı.
Yani olayın farkında.
Samsun itirazlar ve davalar kentine döndü.
Sadece 2. Millet Bahçesi, Kent Yönetim Merkezi, Minibüs Terminali değil ki, davalık olan.
Nereye baksan itiraz var dava var.
Çiftlikte yapılacak otopark için onlarca mülk sahibi dava açmış.
İnsanların mülkleri için biçilen bedeller komedi gibi.
Batı Çevre Yolu'nda 423 itiraz var.
Proje yapılmadan önce 'kuşlar uçurulmuş araziler el değiştirmiş'.
Tarım yapan çiftçiden, yeri alınıp arka taraflara atılan mülk sahiplerine kadar bir sürü itiraz var.
Büyükşehir Meclisi şimdi oturacak, 423 itirazı tek tek görüşecek iyi mi?.
İnanılır gibi değil.
Bafra'da meranın hal yeri yapılmasına da dava var, Cumhuriyet Meydanı'nın kentsel dönüşüm planına da; Saathane'de de.
Son olarak da 326 dönüm tarımsal alanı tarla fiyatına satın alan bir işadamının 3 ay önce aldığı yer imardan geçirilmek istendi.
Yine Millet İttifakı itiraz etti, Cumhur İttifakı evet dedi.
O bölge için de 40'ın üzerinde itiraz var.
Ayrıca davalıkta olacak.
Samsun'un neyle uğraştığını görüyor musunuz?.
Hiç birinin içinde istihdam yok.
Samsun kentinin önceliği yok.
Sanki kentte konut sorunu varmış gibi, her yeri betonlaştırmak istiyorlar.
3 ay önce tarla olarak duran yer, bir işadamı satın aldıktan sonra apar topar imara açılmak isteniyor.
Yıllarca o yeri elinde tutmuş olanlar değil, bir işadamı yararlanıyor oluşan ranttan.
Halk saklı cennetini kaybederken, meclis üyeleri sanki bu kentte yaşamıyorlarmış gibi, el kaldırıyorlar.
Bu kentte 'bir arazi timi olduğu muhakkak'.
Ama bir kenti bu kadar yormak olabilir mi?
Hiçbir dönem böylesine şeyler yaşamadık.
Köylünün yerleri dere yataklarına götürüldü, yerine gökdelenler dikildi.
Ama bu farklı.
Bu Deveci armutlarının ana vatanının bitirilmesi.
Dere kenarlarının imara açılması.
Tarım alanlarının yok edilmesi.
Diğer yapılanlarda Samsun çok net uyanmadı ama;
Bu kez uyandı artık.
Çünkü kent merkezine kadar indi 'rant'.
Bakın çevrenize hemen hepsi aynı bölgenin sağı solu.
İki yıllık bir dönemi kalmış olan Büyükşehir Belediyesi'nin bu yönetim kademesi, kentin genlerini hemen yerinde değiştirmenin peşinde.
İşte o nedenle de;
İtirazlar davalar bitmiyor.
Çünkü çoğu kişi ne neden yapılmak isteniyor bilgi sahibi bile değil.
O belirsizlik bu kentin kaderi olarak biçiliyor.
İşte tam sorun da bu?...
Samsun nereye götürülüyor.
Yüzlerce itiraz geldi
Samsun Büyükşehir Belediyesi dün itirazlara boğuldu. Hemen her proje için onlarca itiraz var.
Başkan Mustafa Demir 'tarihsel bir dönem yaşıyor