Titanik gemisinin kaptanları çarpışma öncesi buz dağının su üstünde görülen kısmına çarpmamak için gerekli manevrayı yapmışlardı..
Gemi ile buzdağı arasında mesafe çarpışmamak için yeterliydi ama bir de buz dağının, suyun altındaki kısmı vardı..
O suyun altındaki kısım geminin güvertesine ve tabanına batıracak zararı vermişti..
Sonra yavaş yavaş su almaya başladı..
Batmaz denilen o geminin sonunu hepimiz biliyoruz..
AK Parti'nin 12 yıldır sürekli yükselen grafiği Titanik gemisi gibi bir görüntü veriyordu; yakın zamana kadar..
Ta ki; Partinin lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasına kadar..
Erdoğan köşke çıktı, AK Parti'nin geleneği bozuldu..
Çünkü 'atama olarak göreve gelmek' AK Parti'nin geleneğinde yoktu..
Yabancı bir siyaset bilimcisi AK Parti'nin başarısının birinci ve en önemli maddesi için şöyle demişti...
Onlarda 'başta olanlar miras yoluyla gelmezler, mücadeleyle gelirler. Sokaktan başlar onların mücadelesi. En alt düzeyden yukarıya doğru tırmanırlar'..
Ahmet Davutoğlu'nun dışarıdan bakan olarak atanması, sonra genel başkan ve Başbakan olması, herkes tarafından olmasa da kabul gördü ama 'parti içindeki disiplini, geleneği sarstı'..
Çünkü şu günlerde de ilçe başkan adaylarında yaşanan Genel Merkez'in ilk tavsiye kararını 'köşke giden Erdoğan' vermişti...
Benden sonra Davutoğlu dedi, köşke çıktı..
Erdoğan'ın partililer üzerindeki etkisi, disiplini 'sessiz sedasız bir geçişi sağladı' ama sonrasında kırılmalar olmadı denilebilir mi?..
Bülent Arınç'ın 'AK Saray' ile ilgili söylediği sözleri daha önce duymanız mümkün müydü?..
AK Parti'nin son kampında bakanlarla milletvekillerinin tartışmalarına daha önce tanık oldunuz mu?..
Kaptan Erdoğan, belki buz dağını görmüş ve gerekli manevrayı yapmıştı ve gemiyi kurtarmıştı gibi görülüyordu ama aslında 'tabanda yaralar açmıştı'..
Teşkilat Başkanı Süleyman Soylu'nin ilçe başkanları tek aday' tavsiyesi delik deşik oldu...
Bununla da kalmadı..
Parti içi disiplin ilk kez bir milletvekili ile bir belediye başkanını karşı karşıya getirdi..
İlk kez il başkanı ile bir belediye başkanı birbirlerine ağır ithamlarda bulundular..
Ve buz dağının görülen kısmında bunlar var şimdilik..
İl başkanlığı Kongresi'ne doğru neler yaşanır, bugünden bilinmez ama 'buz dağının soğuğu' kaptan köşkünden hissedilmeye başlandı..
Sonrasındaki milletvekilliği aday süreci ve boşalan koltuklara 'kim oturacak yarışı', sizce önceki dönemler gibi sessiz sedasız, tepkisiz bir süreçte tamamlanır mı?..
Bence çok zor..
Direksiyonda 'büyük usta Erdoğan da' olmayacağına göre; yerel ve genelde 'fırtınalı bir hava bekliyor'..
Üstelik 'buz dağlarının arasında'..