İktidar Partisi'nin il başkanlığı önemlidir bir kent için..
İl başkanı eğer aktifse ve o şehrin değerlerinin bilincindeyse, kente katma değerler katar..
Yok eğer, koltuğu nasıl sağlam tutarım çabasındaysa 'kentte fırtınalar kopsa bile etkili olamaz'..
Öyle bir süreç yaşadı Samsun..
Samsunspor küme düşerken, tehlikeli viraja doğru adım adım ilerlerken de AK Parti'nin İl Yönetimi doluydu..
Başkanlık koltuğunda Osman Çetinkaya oturuyordu.
Hafta hafta eridi Samsunspor.. Göz göre göre. Gitti gidiyor denildi ama o sırada il başkanlığı seçim süreci başlamıştı..
AK Parti İl Başkanı Çetinkaya ve yönetimi Samsunspor konusunda etkili olamadı. Çünkü koltuk mücadelesi vardı. Belki de fark etmediler bile; Samsunspor'un bugüne geleceğini..
AK Parti İl Başkanı'nın görevi midir, sporla bu kadar içli dışlı olması..
Değildir elbette.. Ama bir kentin tüm dinamikleriyle kalkınması, orkestranın iyi ses çıkarması açısından önemlidir, diye düşünüyorum..
Çetinkaya döneminde Samsunspor'un geleceğiyle ilgili 'şu an yaşanan çabaları gördük mü', ben hatırlamıyorum..
Yanılabilirim de..
Ama AK Parti İl Başkanlığı şu an için Samsunspor'un geleceğiyle ilgili belki de kentte tek gerçek mücadeleyi veren 'yer görünümünde'..
Varım diyor, etkinim diyor. Çabalıyor ve bu kentin tek markasının yarınları için mücadele veriyor..
Ne değişti ki durum böyle oldu. Parti aynı parti. İl Başkanlığı binasının yeri de aynı. Muhtemelen oturulan koltuk ve makam masası da aynıdır..
Nedir o zaman değişen..
Çok basit.. O koltukta oturan kişi değişti. Böylelikle zihniyet ve spora verilen önem de farklılaştı..
Yaşadığımız sel felaketi olmasa belki de AK Parti İl Başkanlığı'nın 'birinci gündemiydi Samsunspor'..
Samsunspor Başkanı Kazım Yılmaz ile verilen mücadele ve başbaşa görüşmelere herkes tanık oldu..
Hatta ikna edememesine rağmen kongre günü elini havaya kaldırarak, 'yanındayım başkan' diyerek, Samsunsporlu taraftarlara ilan etti..
Ama Kazım Yılmaz, bırakıp gitmeyi tercih etti. Yıldı belki, güvenemedi. Sağlık endişesi yaşadı.
Ama sonuçta Süper Lig'de aldığı takımı, 'kendine göre gerekçelerini ortaya koyarak' küme düşmüş olarak terk edebildi..
İnanır mısınız kendi adıma hiç endişe duymadım. Zaten 'heyecan yitirildikten sonra Samsunspor’a faydalı olmak da mümkün değildi'..
Neden mi?..
Çünkü AK Parti İl Başkanı Fuat Köktaş, bu konuyu öyle sahiplenmiş ki; öyle ya da böyle gölge başkan gibi bu takımı hak ettiği yere taşımak için mücadelesini sürdürecek olarak görüyorum..
İşte fark burada..
Yıllar sonra il başkanlığına yürürken, nasıl bir heyecan yaşadıysa Köktaş, şimdi de Samsunspor'u yeniden kucaklamış olmanın heyecan ve sorumluluğunun bilincinde..
AK Parti'de bir il başkanının değişikliğinin farkını görebildik mi acaba..
İşte fark burada..
'Orkestra şefi olabilmekte'..
Yetkim varsa, sorumluluklarım da var diyebilmekte..
Fuat Köktaş bir bakıma Samsun'a ve Samsunspor'a tam gerekli olduğu zaman 'iş başı' yaptı..
Yani kimseye boşuna 'usta' denilmiyor..