İnsanın doğasında vardır; Usanmadan mücadele, hırs, savaşmak, yarışmak.
Ve yine insanın doğasındadır; 'hoşgörü, sevmek, sevilmek, kabullenmek, boş vermek, affetmek.
Bazen severiz, överiz, saygı duyarız, kutlarız, özleriz.
Bazen de kızarız, öfkeleniriz, doğru görmediğimizin nedenini sorgularız.
Kimi zaman 'Küçücük hayatın içinde koca dünyayı paylaşamayız, sığamayız içine, kabımıza.
Kimi zaman da, 'Kum saati gibi geçen yaşam zamanını fark edemeden, kum taneciklerinin dökülüşüne odaklanırız'.
Oysa;
Hepimiz insanız işte.
Yukarıda yazdıklarımdan en azından bir kaçını 'bu bende oluyor demeyen, yakıştırmayan kaç kişi vardır ki?.
Dedim ya; insanız her şeyden önce.
Duygularımız var, mantığımız var.
İyikilerimiz var..
Keşkelerimiz var.
Ve ben bir süre;
Bugünkü yazımın ikinci sırasındaki 'sondan ikinci' hali vaziyete geçiyorum.
Yani 'boş veriyorum'.
Çünkü hayatımızı adadığımız gazeteciliği bir yana bırakalım;
Her şeyden önce insanız..