Bazıları bu işi çok iyi becerir..
Bazıları da 'söylediği sözün nereye gittiğini sonradan fark eder'.
Kimileri için irticalen konuşma risklidir, ağızdan bir sürü şey çıkar; bazıları sıkıntı bile doğurabilir..
İrticalen 'yani bir metne bağlı olmadan', ya da bir soru karşısında verilen yanıtlar aslında 'kişilerin gerçek düşüncelerini de ortaya koyar..
Spontane gelişir yani..
Kendiliğinden olandır, anında yapılan verilen yanıttır..
Bir bakıma içten gelen, kendiliğinden olan, doğal, düşünmeden yapılan, çabuk büyüyen, otomatik olarak olan’dır..
Konuşan kişinin elindeki bilgi notundan kurtulup, tamamen göz diyaloguyla konuştuğu andır; İrticalen konuşmak..
İşte öylesine bir konuşma gerçekleştirmiş Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yusuf Ziya Yılmaz; yerel bir TV'de..
Gazetecilere kızmış.. Samsun'un menfaatine aykırı yazı yazanlar olduğunu iddia etmiş..
Hatta 'Belediyeden içeri sokmadığını söylemiş'..
En ilginç tarafı da savcıları göreve çağırmış..
Nasıl algıladım anlatayım:
Başkan Yılmaz'a göre demokraside eleştiri olmaz, gazeteci de olsa yazamaz..
Başkan Yılmaz'a göre; sadece onun istediği gazeteciler belediyeden içeri girebilir, isterse sokmaz ve sokmuyormuş zaten. Bir nevi tapulu malı gibi görmüş, 'halkın belediyesini'..
Başkan Yılmaz'a göre, aleyhine yazılan her yazı Samsun menfaatinin de karşısında demektir. Çünkü o ne yapıyorsa doğrudur ve eleştirilemez..
Başkan Yılmaz'a göre; Samsun'a zarar veriyorsa, o karşısında..
Yılmaz'ın söylediklerine göre yola çıkarsak, Samsun basını şunları yazmamalıydı;
Samsun'da sel oldu; 14 kişi hayatını kaybetti..
Gözlerini kapat görme, kalemi bırak yazma; Samsun menfaatine aykırı..
Samsun'da komik bir alt geçit yaptırıldı, engelliler için girişi vardı ama çıkışı yoktu:
Sakın görme, yazma; Samsun menfaatine aykırı..
Samsun'un alt yapısı sağanak yağmurda iflas etti; her yer savaş alanına döndü..
Yazma, yazarsan Samsun menfaatine ters düşersin..
Mezbahane önünde yaptırdığı köprüyü yıktırdı Büyükşehir. Çünkü su taşkınına neden oldu..
Sakın bakma oraya. Samsun menfaatine aykırı..
İçişleri Bakanlığı sel ve can kayıpları nedeniyle Büyükşehir, Canik Belediyeleri ve DSİ hakkında soruşturma izni verdi..
Bunu da yazma, ne gerek var. Samsun menfaatine aykırı. Kamuoyu yararı yok..
Saathane projesi 'mahkeme bitmeden billboardlara çıktı'.
Çıksın bırak, 'yargı ne derse desin' sen yazma..
Az daha unutuyordum...
Makine İkmal Daire Başkanlığı deposunda yolsuzluk ortaya çıktı, tutuklanan da var..
Yazma, kamuoyu bilse ne olur bilmese ne olur. Samsun'un menfaatine aykırı..
Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik A takımı davası yaşandı. Başkan Yılmaz da 48 yılla yargılanıyor, yardımcıları da tutuklanmıştı..
Bak onu hiç yazma.. Samsun menfaatine aykırıdır..
Sözün özü..
Çok şükür Samsun'da Savcılar görevini yaptığı için, kamuoyu yukarıda belirttiğim bir çok konuda bilgi sahibi oldu..
Yani kimseyi göreve çağırmaya gerek yok.. Herkes işini biliyor.. Siz rahat olun..
Ama Başkan Yılmaz'ın işi de, hakaret içermeyen haber ve yazılar için eleştirilere tahammül gösterip, demokrasinin gereğine inanıp, Samsun kamuoyunun menfaatine en iyi hizmeti ortaya koymak olmalıdır..
Ortak payda hepimiz için Samsun olmalıdır; anlayabilene..
TOKİ Konutları'nda kapıcı dairesinde uykusunda boğularak hayatını kaybeden minik Bedirhan, abisinin ve babasının eğer hesabının sorulması için bir gazeteci kamuoyunun menfaati için mücadele etmeyecekse, ne yapacak onu da 'anlatmalı aslında'..
Mesela 'Bahar geliyor hoş geliyor, Samsunlular çok mutlu, neşe saçıyor, yağmur yağdı, gondol keyfi yaptık' yazsak, 'Bedirhan'ı geri getirebilir miyiz' acaba..
İyi haberlere alkış, eleştiren haberlere 'Samsun menfaatine aykırı demek', 'şık olmamış'..
Hatta bu yazı bile Samsun menfaatlerine aykırı mı diye düşünmeye başladım bile..