Son günlerde siyaset kazanı Ankara'da da, yerelde de iyice kaynamaya başladı.
Sular ısınıyor yani.
Hemen her partiden aday adayları yavaş yavaş olsa da çıkmaya başladı ve sahaya indi.
En hızlı çıkış CHP'de olacak gibi.
Şu ana kadar 10'a yakın isim 'açıkça aday adayıyım' diyerek, çalışmalarına başladı.
Biz de daha çok büro ziyaretlerinde ya da sosyal medyada çıkan haberlerinden öğreniyoruz.
Henüz partide ya da bir toplantı ile açıklama yapan yok.
Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayını açıklamasına benzer bir durum var; özellikle 6'lı masanın bileşen partilerinde.
Ama kararlı olanları görebiliyorum.
13 Şubat'ta yani Millet İttifakı'nın adayını açıklamasıyla, daha çok kişinin sahaya aday adayı olarak çıkmasını bekliyorum.
Ayrıca listelerin nasıl şekilleneceği, CHP'den hangi partilerin adaylarının seçime gireceğinin belli olması da durumu netleştirir.
Ancak benim asıl bahsetmek istediğim; partilerin özellikle CHP, İYİ Parti ve DEVA'nın özgüveni.
Mesela CHP 4 çıkarırız diyor.
İYİ Parti en az 3'te ısrarlı. Onlar da 4'e yakın görüyor kendisini.
DEVA daha da iddialı.
Samsun'da kendi listeleriyle girecekler. Yani en az 1 milletvekili çıkarabileceklerini söylüyorlar.
Bu sıralamaya göre 9 vekil koltuğundan 8'i gitti.
AK Parti ile MHP'ye paylaşabilecekleri tek koltuk kaldı.
İnandırıcı mı sizce bu iddialar?
Tahmin ettiğim gibi, bence de kesinlikle açık ara hatalı.
Ne öyle 4 koltuk kapma kolay, ne de aynı ittifakta bir diğer bilinen büyük oya sahip partinin 3 milletvekili çıkarması kolay.
Hele ki aynı ittifakta olan ve oy oranı için CHP ve İYİ Parti'den bir hayli geride olduğu tüm anketlerde görülen bir partinin kendi listesiyle seçime girip, milletvekili çıkarması çok daha zor.
İmkansız mı? Değil; ama 'dediğim gibi çok zor'..
Büyük emekler, çok olağanüstü çalışma, müthiş bir etkileşim, topyekün 'seçmeni birebir' ikna etmek gerekir.
Ve en az 70- 80 bin oy demektir.
Gelecek Partisi'nin ve Saadet Partisi'nin böyle bir iddiası yok.
Onlar öncelikle CHP veya İYİ Parti'nin listesinden girecekler.
Ama Meral Akşener'in, İYİ Parti'nin kendi listesiyle girmekte kararlı olduğunu da unutmamak gerekir.
DP ile ilgili hiç bir şey duymadım.
CHP'den bana 4 olur mu diye soranlara yanıtım şöyle oluyor;
Kim aday olursa olsun, 'iki zaten cepte' 3'üncü vekil koltuğunu arkasından getirtebilecek adaylar tercih edilmeli.
CHP'nin oyuyla meclise gidenler değil, partinin oylarına katma değeri olan adaylar lazım.
Eş, dost, tanıdık, Genel Merkezle arası iyi olanlarla olmuyor, bunu artık anlama zamanı.
Öncelikle ilçeler dengesini gözetmeli diyorum.
3 olursa 4'de kısmet..
İYİ Parti'den soranlara da; CHP istenmeyen tepki alan bir liste yaparsa, 2'nin üstü sürpriz olmaz, tepki oylarının adresi olabilirsiniz diye yanıt veriyorum.
Ama İYİ Parti için de 'tabanı tatmin eden' iyi liste şartıyla.
Yoksa ters göç yaşanır.
Şu ana kadar bu öngörüme karşı çıkan olmadı.
Aklın yolu bir.
İyi liste her zaman iş yapar, seçmeni düşündürür, tercihini değiştirebilir.
İkisi de kötü liste yaparsa ne olur diyenler çıkabilir.
İşte Ali Babacan ve DEVA İl Yönetimi belki de bunun hesabını yapıyor, Samsun'da ittifak içinde alternatif bir sayfa aralıyor olabilir.
Millet İttifakı'nda durum böyle.
Peki ya Cumhur İttifakı'nda nasıl?..
MHP'deki son günlerdeki soru şu?
Hem Ankara'dan adaylık için gelmeyi düşünenler, hem de yereldeki isimlerin ilk sorusu.
Bir çıkarır mıyız?
Evet gerçekten durum böyle.
Yani 1'e fit MHP.
Oy kaybının kendileri de farkında.
Büroya gelip bana soranlara söylediğimi aktarabilirim;
Bana göre; Bıçak sırtı. Ve ibre aşağıya dönük.
AK Parti'ye gelince, Samsun'da 9 milletvekilinden 5'ini son seçimde kazanmış bir parti.
Yıpranmışlıkları var elbette.
Hayat pahalılığı nedeniyle oy kaybı yaşadığı da muhakkak.
Ancak son zamanlarda bir toparlanması da gözlerden kaçmıyor.
Ama ne olursa olsun, kırsalı da hesaba katılarak, 3 vekilden aşağısı zor gibi görülüyor.
'Çok zor' demiyorum ama.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kemikleşmiş, fanatik bir kitlesi olsa da, kararsız seçmen miktarını da düşününce, oy kaybı bekliyorum açıkcası.
Ama bu oy kaybında makas ne kadar açılır, tepki oyları nereye gider kestirmek şu an için zor.
6'lı masanın adayından sonra netleşir.
Ancak;
AK Parti'de hiç duymadığım şeyler de duyuyorum.
Mesela aday adayı olmayı düşünen birine sordum.
'5'i verseler listede kabul eder misin'..
Direk hayır dedi.
4 dedim.
3'ü versinler 4'ü götürürüm dedi.
Yani 4 bile risk görülüyor. Zoraki kabul edilebilir gibi.
Kendileri sahada. Durumu en iyi onlar biliyor.
Bana göre işte bu anlamda yapılacak liste ve sıralaması çok önemli..
Vekil adayı sahaya çıktığında bir köye gittiğinde 'Hoş geldiniz, geçen seçimden bu yana görüşememiştik' derse köylü, işte 'kötü sinyal geldi' demektir.
O nedenle AK Parti'nin de işi hiç kolay değil.
Şu ana kadar söylenen isimlerden tabanda ve seçmende heyecan yaratacak kimse duymadım.
Eskilerden kim kalır kim gider, hangisi kalırsa seçimi olumlu etkiler, 'karar vermek zor'.
AK Parti'nin kurulmasından sonra aralıksız 3 dönem vekil olanlar ve '3 dönemdir de bekleyenler'den geri getirilen olursa ne olur?.
Kim olduğuna bağlı.
Zaten ekonomik açıdan tepkiler varken, bir de beğenilmeyen liste yaparsa AK Parti;
Değişken ve emanet oylarının adresi bir anda değişebilir.
Peki İttifak içinde MHP'ye gider mi derseniz?
Pek sanmıyorum.
AK Parti'ye küserse radikal bir değişiklikte yapabilir; tepkili seçmenin oyu.
Bu arada Cumhur İttifakı'nın en küçük ortağı BBP'de Samsun'da kendi listesiyle girecek.
Cumhur İttifakı için handikap olur.
İYİ LİSTE YAPAN
SAMSUN'DA KAZANIR
CUMHUR İTTİFAKI
Cumhurbaşkanı
R.T.Erdoğan
MHP Lideri
D.Bahçeli
MİLLET İTTİFAKI
CHP Lideri
K.Kılıçdaroğlu
İYİ Parti İlderi
M.Akşener