Samsun Ticaret ve Sanayi Odası bünyesinde oluşturulan Kadın Girişimciler Kurulu'nun Başkanı Yeşim Kıyıcı'nın konuğuyduk dün..
Özellikle 7 Mart'ı seçtik. Çünkü bugünün mesajlarını 'Samsun'da kadının adı var' dedirten kişiden almak istedik..
Anlattığı yaşam çizgisinden etkilendik ama 2007 yılında TSO'nun kapısından içeriye ilk girişi ve sonrasındaki ilk adımlarını daha çok sevdik..
'Hayatım değişti' diyor Kıyıcı; o andan itibaren..
Neden diye sormamıza gerek yoktu. O anlatmak, içindeki duyguları dökmek istiyordu zaten..
Gazetemizde görevli bayan arkadaşlarımızı yanına alarak, karşımızda bir cephe oluşturması 'aslında bilerek yapılmış bir şey değildi'..
Ama erkeklerin bir türlü başaramadığı birlikteliğini, kadınlar daha ilk tanışdıkları anda 'doğalarında olması nedeniyle' oluşturabildi..
Hepsi aynı yere ve yan yana sandalyelere oturdular..
O andan itibaren bayan gazeteci arkadaşlarımızın, Yeşim Kıyıcı'nın, kadın olarak iş hayatında yaşadığı zorlukları anlatırken, hemfikir olduklarını fark etmek çok zor değildi..
Çünkü daha önceden anlaşmışlar gibi, 'Kıyıcı'nın anlattıklarına' birlikte kafalarını sallayarak onay veriyorlardı..
Samsun'da kısa sürede gelinen noktayı anlatırken, ara ara Başkan Yeşim Kıyıcı'nın cep telefonu çaldı..
O sırada masanın üzerinde olan telefona gözüm iliştiğinde gördüğüm görüntü önemliydi..
Üç çocuğun resmi vardı Sayın Kıyıcı'nın telefonunun ekranında..
Yani o her şeyden önce bir anneydi..
Hem de sorumluluğunu bilen bir anne. Çünkü 23 yaşında başladığı iş hayatında 'ev ile iş arasında' nasıl koşuşturduğundan bahsederken, bezginlik değil, mutluluk vardı anlatımlarında..
Kadınlar olarak Samsun'da çok şey başarmışlar aslında..
Vali Aksoy'un eşiyle birlikte gezmedik fabrika neredeyse bırakmamışlar. Ama TSO'nun Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Yeşim Kıyıcı ile kendi işini yapan Kıyıcı'yı da ayrı ayrı değerlendirmek gerekir aslında..
TSO ile Samsun kadınına istihdam oluşturmak, dış dünyaya açmak, yeni yapılanmalar oluşturmak, Kadının adının her noktada yer almasına çalışmak, siyasi ve sivil toplum örgütlerinde 'kadın sayısını artırmak', tüzel kişilik 'misyonu olmuş' Kıyıcı'nın ..
Ama bir de bireysel mücadelesi var..
Eşinin her noktada kendisine yardımcı ve anlayışlı olduğunu anlamak mümkün. Birlikte yaptıkları sigortacılık işinde yine eşine yardımcı Kıyıcı..
Ama onun bir şapkası daha var. En önemlisi kendisi 'kadın bir girişimci'..
Hem de öyle bir girişimcilik örneği gösteriyor ki; evinde oturan bir çok ev kadınına 'parça başı' ücret ödeyerek, ev ekonomisine katkı sağlamış, hem de coğrafik olarak bilinen bir 'ürünü' Samsun'a kazandırmanın peşinde..
Çarpana’dan söz ediyorum. Evet ben de ilk kez duydum..
Gördüğüm, bildiğim bir şey ama ilk kez 'abiye kıyafetlerde, gömleklerde, hatta kutularda kullanıldığına şahit oldum..
Aslında belbağı ve kolan dokumacılığında kullanılan ve her köşesinde birer delik bulunan, genellikle dört köşeli bir plaka Çarpana. İçinden geçen ipliklerle bir kemer gibi işleniyor..
Ama öylesine sağlam ki; Kurtuluş Savaşı'nda cepheye mermi taşımak için bile kullanılmış..
Yeşim Kıyıcı atölyesinde o dokumayı öyle işliyor ki; neredeyse harika denilecek işçilikler ortaya çıkmış..
Kadın çalışanlarıyla birlikte atölyesinde 'öylesine hediyelik eşyalar hazırlıyor ki; görmek lazım'..
Yeşim Kıyıcı hem bundan para kazanıyor, hem kazandırıyor, hem de coğrafik bir marka olarak Çarpana'yı Samsun'a kazandırmanın çabasını veriyor..
Dünya Kadınlar Günü'nde kadınlara mesaj vermesi için sohbet ettiğimiz Yeşim Kıyıcı, kadının 'ezikliği, umursanmazlığı' noktasını çoktan aşmış..
"Kadından yararlanabilmek, onun yeteneklerini ön plana çıkartabilmek için erkekler çok uğraş vermedi. Ama şimdi farklı. Biz onu gösterdik, şimdi proje yok mu diye soruyorlar' diyor..
Yani kısaca diyor ki.. Samsun'da kadının adı var..
Ama söylemesini bilene, söylemek isteyene..
Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutlarım..