MHP gerçekten ilginç bir süreç geçirdi, Samsun'da..
Çok çekişmeli bir il kongre süreci yaşadı. 3 oy gibi bir farkla Şaban Kılıç'ın listesi, diğer aday Recep Güleroğlu'nun listesine üstün geldi.
Daha sonra hiç beklenmeyen bir sürece girildi. Seçimlere itiraz etti, kaybeden taraf..
İşte ne olduysa ondan sonra oldu..
MHP'li delege 'neden bizim tercihimize saygı göstermiyorsunuz' diye direndi.
Şaban Kılıç, "Önemli değil. Yine sandığa gireriz" dedi.
Ama en önemlisi kaybeden aday Recep Güleroğlu'nun tutumuydu. İtiraz etmişti ama 'istemiyordu aslında iptal olmasını'..
Ama ok yaydan çıkmıştı bir kere..
Geri adım atamazdı..
Dün Cuma namazı çıkışı yine birlikte yürüdük. 'kendisine Alo recep bey diye takıldım'..
Yazarımız Ragıp Göker'in köşe yazısından atıfta bulunmuştum aslında..
Genel merkez itirazını geri çek diye arıyor ama Güleroğlu'na ulaşamıyordu..
Güldü.. Buradayım dedi..
Sonra sohbet başladı. Ragıp abi de vardı yanımızda..
Avukat Güleroğlu, kaybettiği için değil aslında seçimlere itiraz ettiği için üzgündü...
'Keşke etmeseydim' dedi.
Sonra da, mahkeme iptal ederse ne yaparsın diye sordum..
O iş bitmiştir. Şaban Kılıç abi, artık il başkanıdır...
Seçim yenilenecek olsa bile aday olmam, dedi.
Kırgındı birilerine, bir yerlere..
O konuda çok konuşmak istemiyordu.
Belki de dün akşam saatlerinde yerel mahkemenin itirazı ret etmesi, yani bir anlamda Şaban Kılıç'ın seçilmişliğini onaylaması, sanıyorum ki; Güleroğlu'nu da mutlu etti.
Çünkü pişman olmuştu bir bakıma 'o itirazı yaptığına'..
Aynı soruyu İlkadım İlçe Başkanı Köksal Şimşek'e de sorduğumda benzer bir yanıt almıştık..
'O iş bitmiştir' demişti..
Şimdi soruyorum da 'itiraz et' diyenlerin hiç mi suçu yoktu acaba..
Ve o itiraz et seçim sonuçlarına diyenler, nasıl oluyor da, Recep Güleroğlu'nu attıkları arenada neden yalnız bıraktılar...
Olay şudur;
Tecrübe ve ustalık...
Siyasette tecrübe çok şey demek..
Ama kaybetmeyi bilmek, olgunlukla karşılamak kazanmayı öğrenmenin de ilk adımıdır..
Bir atasözüne göre ise; Kaybetmeyi bilmek, bilgeleşmektir.
Fıkra ile örneklersek;
Laz idama mahkum olmuş, infaz edilecek.
Son sözün nedir, diye sormuşlar.
Bu bana iyi bir ders oldu, demiş!
YANİ..