Samsun yine Türkiye'nin gündemine geldi.. Hem de 3. Sayfa haberlerinin dizayn edilmesiyle ilgili.
Türkiye'de örneğinin olmadığı halde..
Birileri öncü olmak istedi. Ama eline yüzüne bulaştırdı. Haddini aştığını anlaması için Türkiye'nin bunu hatırlatması gerekiyormuş..
Oysa daha bizim ilk tepki koyduğumuz gün anlamalıydı..
Anlamadı; çünkü Onun gibi düşünen yandaşları da vardı. Hata yaptığını Basın ilan Kurumu'nun öncülüğünde ibaresini ilandan çıkartmakla tolere edeceğini sandı.
Olmadı. Dün gece internette dolaşırken, vatan, CNN Türk gibi yaygın basının haber siteleri, Hedef Halk Gazetesi'nin protestosuna tek satır eleştiri ya da yadırganmaya yer vermeden okuyucularına duyurdu.
Bir sitenin yazarının da ibretlik yazısı dün samsunpostası internet sitesinde yayınlandı.
Herkese tavsiye ederim. Müthiş bir yazı.
Bu arada bildiğiniz gibi arkadaşlarımla iki gündür Sinop Gerze'deyiz. TGC Genel Başkanı Orhan Erinç, yaygın basından temsilciler ve Basın İlan Kurumu İstanbul Şubesi Müdürü de toplantıda.
Samsun’daki konu öylesine duyulmuş ve öylesine tepki görmüş ki; bizlere gösterilen ilgi gerçekten farklıydı.
İnanmadıkları için böyle bir olayın olabileceğine bir hayli zorlandık.. Basının sorunlarını tartışalım derken, Samsun'daki garip uygulama günün konusu oldu.
Kim yapmak istedi diyorlar. BİK diyoruz
Ne yaptınız diyorlar. Kabul etmedik diyoruz
Onaylayanlar var mı diyorlar; bizden gerisi evet diyoruz..
BİK temsilcileri şokta. Nasıl yani diyorlar. Bizim görev alanımızda değil..
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, diğer temsilcileri, gazeteciler ‘Olacak şey değil!’ diyorlar..
O nedenle Samsun Basını’nın, Hedef Halk Gazetesi hariç üçüncü sayfasını kapattığı o ilanlı gazeteleri Samsun'dan kastettik. Çünkü kimse inanmak istemiyor..
Önceki gece herkes dersine çalışmış ama. İnternetlerde yazanları çoğu kişi okumuş. Sabah kahvaltıda biz de herkese yetecek kadar gazetemizden geçirttik.
Dün nerede isek
Bugün oradayız
Başlıklı gazetemiz herkesin elinde. Kahvaltı için indiğimde kutlarız diyen kişi sayısını saymadım..
Ama Trabzonlu bir gazeteci büyüğümüz fikrini, yazarımız Ragıp Göker'e söylemiş..
Çok onurlu bir hareket. Siz bir zafere imza atmışsınız..
Şimdi ne oldu diye acaba kendilerine sordular mı o ilanları yayınlayanlar..
Birinci sahifeden verdiğin bir haberi 3. sahifeden vermiyoruz demenin alemi ve anlamı neydi acaba.
Bırakın kendi meslek bilgilerini, en genç çalışanına sorsa, 'abi niye yapalım böyle bir şey. Müdahale demektir' yanıtını alacağını bilmelerine rağmen bu işe imza koyanların durumu aslında şudur.
Türkiye'de sadece sekiz kişiden ibaretler..
Bir tek başka ilden gazeteci, bir tek yorumcu, bir tek gazete bile 'bu muhteşem 8'linin yaptığı hareket doğrudur dememesi, ‘ne olmuş o ilanı yayınlamışlar’ diyen çıkmaması zaten, onların içinde bulunduğu durumu anlatmaya yeter..
Ve o ilanı yayınlamanın, bir iler ki dönemdeki yankılarını da şimdiden görmek mümkün..
Patronlarının göstermediği, genel yayın yönetmenlerinin yapamadığı tepkiye, o duruşa için için içerleyen bir çok gazeteci gencin ve arkadaşımın olduğunu, aldığım telefonlardan, gazetedeki gençlerin anlattıklarından anlıyorum.
Benim adıma niye yaptın diyen o gazeteci ne mi yapar.
Onu en çok o, 3.sayfa haberlerini 3. Sayfaya sokturmayan, dizayn eden ilanları kimseye sormadan ekibine danışmadan o sayfalara koyanlar bilir..
O artık sadece patrondur..