Hani sağ elin verdiğini sol el görmeyecekti..
Hani yardımın makbulü, kimse tarafından fark edilmeden yapılanıydı..
Hatta, o yardımı yapanların bile 'yardım alanın ezilmemesi için' saklı kalmasıydı..
Hani öğrenciye yardım yapılırken, okul idarecileri 'çocuk fark etmeden' ailevi durumunu tespit edecek ve yardımları okulda değil, evlerinde teslim edilecekti..
Hiç bir çocuk diğer arkadaşından ayrıştırılarak, 'sen yardıma muhtaçsın, gel sana elbise getirdik' gibi muameleye tabii olmayacaktı..
Milli Eğitim Bakanları'nın defalarca bu şekilde açıklamasına şahit oldum..
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy da daha önce 'yine benzer bir teşhir olayından' sonra, bu yönde açıklaması olmuştu..
Buna dikkat etmeliyiz ve dikkat edin diye uyarıyoruz demişti..
Bir ara da kesilmişti bu yardım teşhiri görüntüleri..
Küçücük çocuklar sıraya girmiş ve ilçenin kaymakamı ve diğer yetkililer de hediyelerini veriyor..
Evet Kavak İlçesi'nde..
İki okulda..
71 yardıma muhtaç diye rakam da vermişler..
Fotoğrafçı da var servis edilen resimlerde..
O öğrenciler gazetede 'haberimiz çıkmış diye' sevinip o gazete küpürlerini saklarlar mı sizce..
Ailesi üzülmez mi, o gazetede haberlerini görünce acaba..
Siz biz üzülmez miyiz, fakir olduğu ve yardıma muhtaç olduğu için çocukların sıraya girip, 'sevindirilirken rencide edilmelerine'..
Acaba Kavak Kaymakamı Mevlüt Şekerci, o haberi gazetede okurken, "Keşke çocukların resimlerini yayınlamasaydık, psikolojik sorunlara yol açabilir, diğer arkadaşlarının arasından ayrıştırıp, kuyruğa sokmamız uygun olmadı' diye düşünmez mi?..
Var elbette yapılan yardımların güzel örnekleri de..
Okul idaresine teslim edilen yardım paketleri daha sonra 'kimseye fark ettirmeden' ailelerine teslim ediliyor..
Ne öğrenci öğreniyor nereden geldiğini, ne de okul içinde maddi durumu iyi olan öğrencilerin arasından çağrılarak sıraya sokuluyor..
Elbette Sosyal Yardımlaşma'nın yaptığı çalışma güzel ve sosyal devlet anlayışında 'yapılmasını yapıyor ve yardıma muhtaç olanları belirliyor' ama..
Aması var işte bunun..
Sonrası hoş değil..
Yardım yerine ulaşsa da yolu yanlış, hatalı, kabul edilebilir değil..
O çocukları utandırmaya ne gerek var ki..
Ayağına giyeceği bir botun ertesi gün 'arkadaşlarının arasında konuşulmasının kime ne yararı var'..
Biz de zaman zaman arkadaşlarımızın aracılığıyla yardımlara katkıda bulunuyoruz..
Ama inanın kime yaptığımızı ve nereye gittiğini sormuyorum bile..
Biliyorum ki; bir öğrencinin ayağını sımsıcak yapacak..
İçim ısınıyor ve o yetiyor..
İlkadım Belediyesi'nin Hilal Kart uygulaması var mesela..
Bana göre iyi bir uygulama..
Hiç o kartın verildiği isimleri ya da resimleri gördünüz ya da duydunuz mu?..
Bir elin verdiğini diğer elin görmemesi lazım hepsi budur..
Şimdi merak ediyorum da, acaba o yardıma katılan yetkililerden hiçbiri 'şunu düşünmez mi ki'..
Ya o çocuklardan biri benim çocuğum olsa, yakınımın çocuğu olsa, üzülmez mi acaba?..
Rencide olmaz mı?..
O okul idaresinin yetkilileri, öğretmenleri hiç mi empati yapmaz..
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy'dan 'ivedilikle rica ediyorum'..
Lütfen, bu konuya dur deyin Sayın Valim..
Milli Eğitim Müdürü Mustafa Cora'dan da talebim aynıdır..
O öğrencileri utandırmayın.. Arkadaşlarından 'yardıma muhtaç diye ayrıştırmayın'..
Yardım elbette güzel ama 'yolu bu değil'..
Yazıma MEB'in 'öğrencilere yardım ile ilgili genelgesini hatırlatarak son veriyorum;
"Öğrencilere yapılacak yardım da dikkat edilecek hususlar..
Okullarda öğrenim görmekte olan yardıma muhtaç öğrencilerimizin ihtiyaçlarının karşılanmasına destek olmak amacıyla, gerek okul aile birliği gelirlerinden, gerek hayırsever kişi, kurum ve kuruluşlardan sağlanan gelirlerin öğrencilere ulaştırılmasında dikkat edilmesi gereken hususlara Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) gönderdiği yazıda dikkat çekilmektedir.
Bu hususlar;
*Öğrencilerin kişilik ve psikolojik gelişimlerini olumsuz yönde etkileyecek davranışlardan kaçınılması
*Yardımların basın-yayın huzurunda toplu tören şeklinde yapılmaması,
*Öğrencilere kendi sınıf ve okul arkadaşları arasında yardım ediliyor izlenimi verilmemesi,
*Yardımların etik değerlerimize uygun olarak reklam yapılmadan gerçekleştirilmesi,
Not: Bu arada Samsun Emniyet Müdürlüğü, okul ve okul önlerinde son zamanlarda yaşanan 'bıçaklama olaylarıyla' ilgili yaptığı bilgilendirmede okul polisi uygulamasının devam ettiğini açıkladı. 133 okulda 170 polis görev yapıyor. Emniyet yetkilileri, "Polisiye tedbirlerin dışında, herkesin bu çalışmalara yardımcı olması gerektiğini de belirtti'..