Dikkat ediyor musunuz, son zamanlarda yazdığımız bir çok haber;
*Ya bir tarım arazisinin ranta dönüştürülmesi için imara açılması.
*Ya bir yeşil alanın üzerine beton binalar dikmek için çabalar,
*Sahildeki dolgu arazilerin üzerine 'restoran' kurma çalışmaları,
*Ya da yeşil alanı oradan oraya taşıyıp, yeni rant alanları oluşturmalar.
*Meraların imara açılması,
*İmara açılacak yerlerin önceden bazı müteahhitlere duyurulması ve oradan tarla fiyatına yerlerin el değiştirmesi..
*Ve davalık olacak betonlaştırma işleri için 'çeşitli atraksiyonlar.
*Yolsuzluk iddiaları, içi boşaltılmış şirketler, karşılıklı iddialar.
Peki, Samsun'un sorunları arasında bu yazdıklarım kaçıncı sırada önceliktir acaba.
Bu kentin öncelikleri;
*Öncelikle işsizlik,
*Sonrasında yeni iş sahaları,
*Yatırımcı çekebilmek,
*OSB'lerin harekete geçmesi..
*Kentin yaşayanlarının ekonomisinin iyileştirilmesi..
Dikkat edin, asayiş olayları, uyuşturucu gibi önemli sorunların bile önüne geçti ekonomi.
Çünkü kiminle konuşsan, 'iş, aş, pahalılık' diyor.
Oysa Samsun'da özellikle belediyelerin son zamanlarda 'çılgınca bir imar çalışmaları süreci var'.
Sanki Samsun'a konut yetmiyormuş ve açık varmış gibi, yeni betonlaşmalar uğruna, ne tarım arazisi, ne de mera bırakacaklar.
Önümüzdeki günlerde de yine bir meranın 'imara açılmasıyla ilgili' haberlerimize tanık olacaksınız.
Çünkü bitmek bilmiyor, durmak bilmiyorlar.
İşte böylesine yorucu bir süreç var kentte.
Geçtiğimiz günlerde Kavak İlçesi'nde bir fabrikanın serüvenini dinledim.
200 işçi ile başlayan tekstil fabrikası, şuan için bin kişiye dayanmış istihdam açısından.
Daha da büyümeyi hedefliyor.
İnanın o kadar hoşuma gitti ki; anlatanı hiç sıkılmadan dinledim.
Düşünsenize 'bin kişinin evine ekmek giriyor'.
Ev halkı mutlu.
Çocukları mutlu.
Ebeveynlerinin işi var, para kazanıyorlar.
Hatta bir zincir market eleman aramış çalıştırmak için, işsiz olmadığından yeterli başvuru olmamış.
Doğru mu diye Kavak Belediye Başkanı İbrahim Sarıcaoğlu'na sordum; Evet doğru dedi.
Ne kadar ilginç değil mi?.
Hasret kaldığımız anlatımlar.
Samsun'un merkezi, diğer ilçeler geldi aklıma o sırada.
Kaç zaman oldu, şöyle bir fabrika açıldı da, bin kişi iş başı yapacak diye, duymadık.
Mevcut olanlar var elbette, ama yenilerinden yeni iş kapılarından söz ediyorum.
Samsun Valisi Zülkif Dağlı'nın OSB'lerde yaptığı çalışmaları dinlerken de, böylesine hoşuma gitmişti.
Hatta köşemde paylaşmıştım.
O bahsettiğim fabrika da işte bu çalışmaların bir ürünü aslında.
Yenileri de bekleniyor.
Neden diğer ilçelerde de olmasın, Samsun merkez OSB'lerde benzer yatırımlar yapılmasın.
Geçmişten gelen bilinen fabrikalar var yenileri neden eklenmesin.
Tüm enerjimizi kent olarak istihdama vermeliyiz aslında.
Kentin gündemi bunlar olmalı.
İşsize iş nasıl bulunur, yeni yatırımcı nasıl Samsun nüfusunun çoğunu sırtlayan kent merkezindeki OSB'lere nasıl çekilir, bunun için mücadele verilmeli.
İş adamı tarım arazisi aldı, ona nasıl imar getiririz de rantlık alan oluştururuz bunlarla uğraşmak niye ki?..
Tarım arazisi satın aldıysa bırakın tarımını yapsın. Meyvecilik yapsın. O da bahçesinde işçiler çalıştırsın, birileri çapa yapsın evine ekmek götürsün.
Bahçeler ilaçlansın, ağaçlar budansın, bahçe işi yapanlar, para kazansın.
İlla ki, villa yaptırmak için bu kadar uğraş ne.
Bu kente katkısı nedir ki?.
Geçtiğimiz gün biri anlatıyor.
Bir belediye başkanı 50 dönüm yer almış, şato yaptırıyormuş kendine.
Beton yolları da yaptırmış evinin önüne kadar.
Düşünür mü Samsun'u, o çiftlik kuruyor kendine diyor.
Ne diyelim.
Bu dönem gerçekten 'yerel yönetimler açısından' en şanssız süreci yaşıyoruz.
Samsun'a verdikleri katkı yok hükmünde.
Kentin bir el kitabı dahi yok.
Kim ne yapıyor, niye yapıyor, öncelikleri kentle uyuşuyor mu?.
Hiç bir şey belli değil.
O nedenle de son zamanlarda sokaktaki vatandaşın ağzında bile rant var.
O oraya şunu yaptırmış, o belediye merayı imara açıyor, şu belediye yeşil alanı taşıdı, oradaki evleri koca mahalleyi yıkacak gibi bir sürü konu.
Bunları niye yazdım?.
Gerçekten her gün bir yerden rantsal haberler geliyor.
Ve buna dur denilmezse, Samsun'un geleceği oldukça sıkıntılı.
Belediyelerin meclisinde imara açma teklifleri 'peş peşe geliyor'.
Hazine arazileri 'en revaçta yerler'.
Bir süre sonra her yeri betonlaşmış bir kent olup çıkacağız.
Dağı, tepesi, vadisi.
Oysa Samsun'un ihtiyacı olan bu değil.
Samsun'un birinci derecede sorunu istihdamdır.
Enerjilerini biraz buraya harcasalar çok şey mi istemiş oluruz.?
Varsın 50 dönümlük çiftliğe şatosunu yapsın kimsenin gözü yok elbette Allah daha çok versin ama;
Bu kentin dar gelirlisi ekmek bulmakta, iş aş bulmakta zorlanırken, 'iş için çalmadık kapı bırakmazken';
Reva mı?..
Samsun’un derdi rant değil ‘istihdama çözüm bulmaktır’
Kavak’ta bir tekstil fabrikasında bine yakın işçi çalışıyor. Samsun’da ve diğer ilçelerde benzer fabrikalar neden yapılmasın?. İşsizlik kalmamış ilçede. Önemli bir gösterge. O nedenle ranta değil, istihdama bakmak gerekir.
Ayıp etmişsiniz, bir kişinin 3 yerden maaş almasını istihdamdan saymıyor musunuz? :D :D :D Bir de bu hükümet zamanında icat olunan bazı şeyler var:Patates-soğan kuyrukları,Algı opresayonları,3-5 yerden maaş almalar,algı operasyonları...