Türkiye Sakatlar Derneği (TSD) Samsun Şube, uzun zamandan beri, binlerce liralık borçlarıyla, icralarıyla, görevden almalarla gündeme geliyor..
Daha önce Başkan Yakup Beyazer görevden alındı, yerine seçimlere götürmesi için Hayriye Hakyemezoğlu atandı..
Hakyemezoğlu eski başkan için "Aklansın gelsin" dedi.
Borç başka, aklanmak başka.. Söylemlerinin arasında 'yolsuzluk iddialarının gündeme getirildiği belli' ama, 'soruşturulması için şunu yaptık bunu yaptık gibi açıklamalar yoktu'..
Yapılan seçimde de Mehmet Yılmaz başkanlığa getirildi.
Ama onun açıklamalarında da 'ilginçlikler var'..
Başkan Mehmet Yılmaz, derneğin yaklaşık 400 bin TL borcu olduğunu söylüyor..
İyi de bu borç kendiliğinden oldu mu diyor.. Demiyor aslında..
Şöyle diyor; "Ekolojik oyuncaklar bir tek şahsın eline bırakılmış, hiçbir şekilde denetlenmemiş. Bu şahıs hiç kimseye hesap vermemiş. Burada ne geldi, ne gitti? Burada tamamen kayıt dışı çalışılmış".
Daha bitmedi;
“Derneğimizin 2007 yılından bugüne kadar yaklaşık 8 bin TL kira borcu bulunduğu tespit edilmiştir. Samsun Büyükşehir Belediyesi de bizleri icraya verdi".
Dahası var;
"Yeni Karakol civarında derneğimizin mülkiyetinde olan gayrimenkulümüz kiraya verilmiş. Ancak dernek evrakları arasında kira sözleşmesine rastlanmamış, gelir belgelerinde de ayrıca banka hesaplarında da herhangi bir kira gelirine rastlanmamıştır"..
Ve en korkunç iddiayı da sona saklamış..
“Derneğimize tekerlekli sandalye alınması için bağışlanan ‘mavi kapak’ların satılarak paraya dönüştürülmüş, ancak tek bir tekerlekli sandalye alındığını gösteren fatura yok. Bu yolla insanların iyi niyeti su istimal edilmiş."
Bu kadar iddianın olduğu yerin Sakatlar Derneği Samsun Şubesi olması ilginç aslında..
Birbirleriyle dayanışma içinde olmalarına rağmen, 'İddialara göre birileri derneği amacı dışında kullanmış. Hem zarara uğratmış, hem de vatandaşın bağışlarını 'su istimal etmiş'..
Yardım derneklerinin bu kadar zan altında olduğu bir dönemde Sakatlar Derneği'nin de böyle bir konuyla anılmasını bir yana bırakın,
Şimdi şu anlaşılıyor ki; iddiaların odağındaki isim sanırım eski Başkan... O zaman ona da düşen bu konuya açıklama getirmektir...
Sanırım bugün bu konuyla ilgili açıklama yapmalıdır..
Çünkü vatandaşın kafası karıştı.
'Dernek ticari bir işletme açtığı için zarar mı etmiştir', yoksa birileri bilerek, bazı gelirleri kayıtlara girmeyerek, zarar mı ettirmiştir..
Daha önce gazetemiz bu konu gündeme geldiğinde; DERNEĞİ TİCARET BATIRDI diye başlık attıydı ama, Başkan Yılmaz'ın dünkü açıklaması işin seyrini değiştirdi..
Hele hele vatandaşlardan alınan mavi kapakların, paraya dönüştürüldükten sonra, tekerlekli sandalye alınması gerekirken, tek fatura yok denilmesiyle, iddialar artık yolsuzluk iddiası boyutuna ulaşmıştır..
Olay sadece TSD'yi değil, insaniyet adına bağış yapan vatandaşı da ilgilendirdiğine göre;
'Biz söyledik demek yetmez'...
Çünkü yeniden bağış alabilmek için 'o bağışların bu kez doğru kullanılacağını da anlatmak gerekir'...
Yoksa, 'bu kadar iddiadan sonra' kim niye bağış yapsın ki..