Bu kentin, ender kalmış vahasıdır; Kürtün çayının çevresindeki meyvelik alanlar.
Deveci armutlarının ana vatanıdır.
Orada o kadar çok meyve çeşidi vardır ki, Samsun'un meyve deposudur.
Dere nedeniyle iklimi kente göre daha ılımandır.
Kalkanca bölgesinde kalıyor ve Çatalarmut mahallesine kadar uzanan kocaman bir tarımsal arazidir.
Bu zamana kadar nasıl oldu da böylesine bakir kaldı diye soranlar olabilir.
Çok basit bir yanıtı var.
Vadi kısmı dere yatağıdır, yapılaşma sök-tak ahşap binalardan olabiliyor, ya da Ankara yolu kısmında olan kısımlarda iki katlı bağ evleri niteliğinde konut yapılabiliyor.
İkinci özelliği ise heyelan bölgesi olmasından.
Yoksa çoktan rantçıların elinde çoktan tarım arazisinden çıkarılıp, kimsenin de ruhu duymadan koca binalar dikilmişti.
O nedenle günümüze kadar o kent merkezindeki vaha kendi jeolojik toprak yapısıyla, rantçılardan kendini korudu.
Aslında o bölgenin imara açılması ve rantsal alana dönüştürülmesi için daha önce de girişimler oldu.
Ama başaramadılar.
Bakanlık izin vermedi.
Çok çabaladılar ama olmadı.
Samsun'un bazı başka rantçıları da aynı girişimlerden sonuç alamayınca bölge bakir haliyle günümüze kadar geldi.
Hatta eski Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz zamanında da toprak yapısıyla ilgili jeolojik etüt yaptırıldı.
Çıkan sonuç şöyleydi;
Beton bina yapılamaz. Ancak ahşap sök tak bungalo benzeri yapılar yapılabilir.
O nedenle kimse buraya para yatırmak istemedi ve bölge cennet gibi görüntüsüyle, betonlaşmış Samsun'un göbeğinde vaha benzeri haliyle yaşamını sürdürdü.
Ve günümüze gelindiğinde rantçılar bir kez daha gözlerini dikti; Samsun'un saklı cennetine.
Aralık ayında 326 dönüm yeri Samsunlu bir işadamı 44 milyon lira gibi tarla fiyatına aldı.
Herkes ne yapacak, bina yapamıyor, geri dönüşümü olmayacak niye o kadar parayı yatırdı diye sorarken;işin kokusu bildiğiniz gibi Samsun Büyükşehir Belediyesi'nden çıktı.
Büyükşehir Belediye Meclisi, bölgenin imara açılması teklifini kabul etti.
İnanılır gibi değil.
3 ay önce heyelan bölgesi, dere yatağı kenarı ve konut yapamayacağı alanı satın alan işadamı bir anda 'hiç beklemediği' şekilde dört ayağının üzerine düştü.
Aldığı tarım arazisi bir anda devasa bir arsa konumuna gelecekti ve 'onlarca misli daha fazla para edecekti'.
Ama bir sorun var.
İşler tereyağından çeker gibi ilerleyecekti ki;
Bu büyük rant olayı dillenmeye başladı.
Taa ki, bizler konuyu öğrenip, Samsun kamuoyuyla paylaşana kadar tıkır tıkır işliyordu planlamalar.
Allah'tan duyarlı bazı insanlar var da haberimiz oluyor bu işlerden.
İşi az eşeleyince neler çıktı neler.
Mesela büyük bir sorunları var özellikle Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin.
Tarım İl Müdürlüğü'nden bu konuda tarım alanından çıkarılması için olumlu rapor alması gerekiyor.
Almış mı, edindiğim bilgiye göre, sormamışlar bile.
Gerek bile duymamışlar.
Teklifi getirmişler meclise.
1/5000 ölçekli imar planı olduğu için İlkadım Belediyesi de by-pass edilmiş elbette.
Peki başkanlığını Samsun Valisi'nin yaptığı Toprak Koruma Kurulu'ndan izin alınmış mı?.
Hiç sanmıyorum, çünkü Toprak Koruma Kurulu'nun bu konuda toplandığını duyardık.
Maşallah Büyükşehir Belediyesi, en son yapacağı izinler sonrası yapması gereken işi, raporları sunup imar teklifi yapacağı meclis kararını sondan başa almış.
Tersinden başlamış yani.
Bu arada Başkan Yılmaz'dan sonra beton bina yapılabilir gibi, ikinci bir zorlama jeolojik etüt raporu çıkarsa da şaşmayın.
Çıkar mı çıkar.
Allah yapısı heyelan bölgesi bir bakmışsın, değişime uğramış, beton yapı yapılabilire dönüşmüş.
Neler gördük biz.
İşi kitabına uydurmalara alıştık artık.
DSİ'den kıyı kenar çizgisi ile ilgili rapor istenmiş midir; hiç sanmıyorum.
Saldım çayıra Allah kayıra misali bir 'tarım arazisinde imar planı' var ortada.
Peki ne oldu şimdi.
O işadamından ses var mı?.
Niye almış orayı meyvecilik mi yapacakmış.
Heyelan bölgesini, tarım arazisini meyve deposu araziyi niye alır ki bir yatırımcı.
Herhalde tarıma katkı vermek için.
Yok villa yapacaksa, işte o yer, orası değil.
Ama burada asıl soru şu?.
Büyükşehir Belediyesi'nin o bölgeyi imara açmak nereden aklına geldi.
O araziyi alan işadamına demedi mi ki; orası tarım arazisi, bir cennet, meyve deposu, dere kenarı bir vaha. Orada başka bir planın varsa olmaz diye.
Dese zaten meclise getirmezdi imar teklifini elbette.
Kaldı ki işadamı 326 dönüm araziyi aldıktan 3 ay sonra Büyükşehir Belediyesi Meclisi'ne imara açılma teklifi ile getirilmesine ne dersiniz peki.
Böyle bir şey tesadüf olabilir mi?.
İmar gelince; 'al gülüm vergülüm' bir durum var ortada.
Peki şimdi ne oldu.
Bu olay öyle basit bir olay değil.
30 itiraz var şimdiden.
Bu ranta izin vermek o bölgeyi imara açmak, bu kentin doğal kazanımları, tarım arazisinin yok olması
açısından bir cinayetten başka bir şey değil.
İzin verecek miyiz, asla.
Türkiye'nin gündeminde yer bulacak kadar önemli bir konu.
Bir doğa katliamı.
Öte yandan heyelan bölgesinde betonlaşma olarak da; oldukça tehlikeli bir planlama.
Konut alanı olursa faciaya davetiye gibi.
Türkiye yıllar öncesinde tarımda kendi kendine yeten bir ülkeyken işte umursuzca böyle beton severler tarafından bu hale getirildi mi?.
Artık buğdayı bile Ukrayna'dan, Rusya'dan ithal eden bir ülke konumundayız.
Samsun'da 326 dönüm, başka ilde bilmem kaç dönüm derken, betona dönüştürme çabası nedir anlamak mümkün değil.
Bir Kürtün Çayı'nın çevresi kalmıştı şimdi de oraya göz diktiler.
Ama yedirmeyiz Samsun olarak.
O saklı cenet, kentin vahası yarınlara miras olarak kalacak.
Yine orada yetişen deveci armutlarını çocuklarımız tüketecek.
Kirazını, şeftalisini Samsunlu yiyecek.
Bursa'nın değil, anavatanında yetişeni sofrasına koyacak.
Gerekirse davalar açıp bu rant girişimini yargıya taşıyacağız.
Büyükşehir Meclisi'ne o teklif geldiği gibi, geri gönderilmesi için elimizden geleni yapmakta kararlıyız.
Samsun'un nefesini kestirmeyeceğiz.
Rantçılar ve rantçılara çanak tutanlar 'başka kapıya'.
Samsun sahipsiz değil.
Bu kentin sahipleri, yaşayanlarıdır.
Toprağa rant gözüyle bakmayan dürüst bürokratlardır, yargı mensupları.
Yeter artık.
Çekin elinizi Samsun'dan.
Büyükşehir Meclisi'ne 30 itiraz yapıldı
Samsun Büyükşehir Meclisi'nin imara açmaya çalıştığı Samsun'un saklı cennetine sahip çıkalım. Büyükşehir Meclisi'ne 30'a yakın itiraz yapıldığı öne sürüldü. Konu bugün gündeme geliyor. Samsunlular Başkan Mustafa Demir'den açıklama bekliyor.
Mustafa Demir